Dün günü %0,27 puan düşüş 1.536 puandan kapatan BİST 100, hafta ortasına aynı seviyeden başladı. Dünya borsalarında yaşanan düşüşün etkisiyle borsa da rekor sonrası gerileme yaşıyor, ancak endeksteki düşüş şimdilik sınırlı. Küresel piyasalarda dün ABD vadelileri ve Asya tarafında yaşanan düşüş bugün FOMC öncesi de devam ediyor. Bugün Avrupa güne alıcılı başladı ve DAX ile Euro Stoxx 50 %1 üzerinde primli işlem görüyor.
Bu hafta piyasalarda teşvik paketi ve aşı tedarikine dair belirsizlikler öne çıkan başlıklar, ancak bu belirsizlikler henüz sert bir satış dalgası yaratmış değil, piyasalar halen tutunabilecek olumlu bir haber arayışında. Bu noktada bugün yapılacak FOMC toplantısı önemli. Fed’in bu toplantıda varlık alımları ya da mevcut genişlemeci politikada değişikliğe gitmesi beklenmiyor, esasında uzun bir süre Fed’in adım atması beklenmiyor, bu noktada toplantının önem derecesi yüksek değil, lakin yetkililerin süreci nasıl gördükleri, 1,9 trilyonluk teşvik paketini nasıl değerlendirdikleri ve dolara dair açıklamaları risk iştahının devamı için önemli. Beklentiler, Powell’ın da Hazine Bakanı Yellen gibi dolar konusunda piyasaların belirleyici olduğunu açıklaması yönünde. Powell’dan gelecek güvercin açıklamalar haftanın devamında GOP’lar ve endekslerde yeniden olumlu fiyatlama sağlayabilir.
Değinmek istediğimiz iki önemli husus var, ilki küresel piyasalara dair ki aşı dağıtımındaki zorluklar, devam eden vakalar, buna bağlı süren kısıtlamalar reel sektördeki zorlukları artırıyor, yani toparlanma başlamış değil. Ancak finansal piyasalar daha ilerisini satın almaya devam ettiği için risk iştahında büyük resimde bir bozulma yok, sadece dönem dönem sınırlı düşüşler yaşanıyor. Bu haftaki durum da aynı. Avrupa ülkeleri başta olmak üzere birçok yetkili ekonomik risklere vurgu yapmaya devam ediyor, Çin’den de bu yönde açıklamalar geldi ve reel sektörde durum henüz iyileşmeye yaklaşmış değil, dolayısıyla finans ve reel sektör arasındaki bu yüksek ayrışmayı riskli buluyoruz.
Yurt içinde ise borsadaki yükselişte bankacılık sektörünün zayıf kalması ve genelde değil de belirli hisseler üzerindeki alımların ralliyi desteklemesi de riskli. Son dönemde sanayi endeksine talep çok yüksek olurken temele bağlı banka hisselerinin geçen yılın ardından bu yılın ilk ayında da baskılanması dengeli ve güçlü bir hareket için kaygı oluşturuyor.
Fiyatlamalara bakarsak;
TL, yüksek faiz cazibesiyle son aylardaki pozitif seyrini koruyor. Yabancı yatırımcının tahvil talebi artıyor, kur da seri bir düşüş yaşamasa da düşüş isteğini koruyor. Dün 7,34 altına gerileyen USD/TRY bugün de 7,40 altında işlem görüyor. Kurda 7,42 altında 7,33-7,30 destek aralığı bugünlerde test ediliyor. Yarın TCMB Başkanı Ağbal’ın yapacağı enflasyon sunumu yılın ilk çeyrek politikasında son derece önemli. Ocak toplantısında faiz artırmayan merkezin enflasyon beklentileri, ardından gelecek enflasyon rakamı sonraki toplantının da sinyali olacaktır. Şimdilik %17 faiz yeterli görülüyor. Kurda da beklentilere paralel bir sunum ve enflasyonla beraber ileriki günlerde kademeli olarak 7,24’e doğru geri çekilme devam edebilir. Biz kısa vadede 7,87 direncini takip ediyoruz ve kırılmadıkça kurda bir miktar daha düşüş olabileceğini düşünüyoruz.
BİST 100 de 1.500 puanı bu haftanın destek seviyesi olarak izliyoruz ve korunmasıyla 1.550 puan yakınındaki seyir devam edebilir.
Ons altın bu hafta fiyatlanan belirsizliklerden istenen desteği alamadı ve fiyat FOMC öncesi 1.850 dolar seviyesinden işlem görüyor. Onstaki düşüşe kurdaki düşüş de eklenince gram fiyatı 436 TL’ye geriledi. Rekor sonrası görülen en düşük seviye olan 431 TL ilk destek seviyesi ve bu desteğin kırılması durumunda düzeltme 420 TL’ye doğru devam edebilir, ancak bunun için özellikle onstaki düşüşün hızlanması gerekiyor. Şimdilik gram 430 - 444 TL aralığını koruyabilir.
Trend olarak hem dolar kuru hem gram hem de ons altındaki yükseliş korunuyor, ancak kısa vadede düşüşler görüyoruz. TL üzerinde yani gram ve kur tarafındaki harekette küresel gelişmelerin yanında yurt içinde reform beklentileri de etkili, Şubat ayı içinde açıklanması beklenen reform paketinin piyasalarla uyumlu olması durumunda TL’deki değerlenme devam edebilir.
