Yurt içinde siyasi tansiyonun yükselmesi zaten TCMB'nin faiz indirmesi ile gerileyen TL'nin daha da fazla değer kaybetmesine neden oldu. Dün Asya seansında USD/TRY kuru 9,85'i geçerek tarihi zirveyi gördü. Sonra ne oldu? 10 ülke büyükelçileri ile yaşanan gerilimde eşikten dönüldü ve TL, değer kaybını azalttı. Kur bugün 9,40'lı seviyelerden işlem görüyor.
Türk lirasındaki hızlanan düşüş Eylül'de başlamıştı, sebebi ise yüksek enflasyona rağmen merkez bankasının çekirdek ayrımına giderek faiz indirimine başlaması oldu. Ekim'de çıtayı daha da yükselten merkez bankası 2 puan faiz indirdi ve çekirdek TÜFE hesaplamasında da liranın reel getirisi eksilere indi. Zaten merkez bankası, enflasyon üzeri faiz söyleminden de vazgeçmişti. Şimdi ise Perşembe günü açıklanacak enflasyon raporu bekleniyor. Söylem ve uygulamanın uyuşmadığı bu para politikasında enflasyon hedefinin de çok önemi kalmadı, çünkü zaten hem yıl sonu hem de orta vade hedefinin oldukça üzerinde bir enflasyon var ve kurdaki bu hareketlerin gerek ÜFE gerekse de TÜFE'ye yansıması da kaçınılmaz olacak, haliyle gerçekten uzak bir enflasyon hedefinin de önemi kalmıyor.
Temelde bağımsızlığın zedelenmesi ve uygulanan para politikası da enflasyon ve kuru daha da yükseltti bu dönemde TL'de yaşanacak düşüşlerin istikrar kazanması zor. Ama şunu belirtelim ki 8 Ekim itibarıyla aralıksız yükselen kurda elbette düzeltmeler olacaktır, fakat bu düzeltmeler 8,80 ya da 9,0 seviyesini korumaya devam ettiği sürece kurda ilerleyen dönemdeki her atak yeni rekor riskini halen canlı tutuyor.
Kurda oynaklığın yüksek olduğu bugünlerde BİST 100 1.500 puanı aşarak Mart sonrası kayıplarını sildi. Endeksin bu oynaklıkların dışında kalması dikkat çekiyor. Biz teknik seviye olarak 1.470 puan üzerini alım bölgesi olarak görüyoruz, fakat yükselişin devamı için BİST Bankalar desteği şart. Bankalar bu hafta sanayiye yetişemedi, ancak teknik olarak 1.275 puan üzeri korunursa iyimserlik devam edebilir.
Dolar tarafında Powell'ın enflasyon açıklamaları altını destekledi ve piyasalarda risk iştahını da artırdı. EUR/USD 1,16 üzerinde işlem görmeye devam ediyor, fakat önceki raporlarımızda da belirttiğimiz gibi 1,1670 üzerinde ataklar ivme kaybedebilir ve 1,1525 kısa vadede önemli destek olmaya devam ediyor.
Ons altın, dolar baskını biraz attı ve bu hafta 1.800 dolar üzerinde işlem görüyor. Haziran sonrası fiyat hareketinde 1.840 dolar aşılamamış ve düşüşler ağır basmıştı. Bu nedenle teknik olarak bu seviyenin aşılması alımı hızlandırabilir, ancak biz altında yükselişlerin devamlılık saylayacağını düşünmüyoruz. Yakın vadede 1.810-1.840 aralığına yükselişler görülebilse de 1.780'li seviyelerde dengelenme korunabilir.
Dün rekor kıran gram altın bugün dolar kurundaki düşüşle 546 TL'ye geriledi. Yükselişin hızlandığı 525 TL-528 TL aralığı soluklanma bölgesi olabilir. Ancak desteğin çoğunu dolar kurundan alan fiyatlamada onsta keskin bir hareket olmadıkça düşüşler de sınırlı kalabilir.
Dünyada enflasyonu artıran en önemli kalemlerden olan petrol tarafında arzın talebe yetmeyeceği söylemleri fiyatları yükseltmeye devam ediyor. Bir tarafta petrol fiyatları son yılların zirvesine çıkarken bir taraftan kur rekor seviyelerde olunca yurt içinde akaryakıt fiyatlarına da peşin sıra zam geliyor. Dün benzine gelen 44 kuruşluk zammın ardından bugün de 28 kuruşluk yeni bir zam yapılması bekleniyor. Bu zamların enflasyon sepetinde de oranı artırmasıyla beraber Ekim'de %20'nin üzerinde bir resmi enflasyon görebiliriz.
Brent petrolde 83,30 - 85,0 dolar direnç bölgesinin korunmasıyla 90.0 dolara doğru yükseliş devam edebilir ve geri çekilmelerde 76.0 dolar desteği önceki denemede korunmuştu, yakın vadede de bu destek üzeri güçlü alım bölgesi olmaya devam edebilir.