Bu hafta küresel piyasalarda öne çıkan gelişmeler şöyle:
Fed üyelerinden resesyon riskine karşı iyimser açıklamalar geldi. Komite üyeleri, bu hafta yaptıkları açıklamalarda enflasyonu düşürmek için çabalarken istihdam sektörünün bozulmamasına azami gayret gösterildiğini ve önceki dönemlerdeki gibi bir resesyonu çok olası görmediklerini belirttiler.
ECB tarafından gelen açıklamalar Temmuz’da ilk faiz artışı beklentisini oldukça güçlendirdi. Başkan Lagarde, varlık alımlarının 3. çeyrek başında biteceğini ve birkaç hafta sonra da ilk faiz artırımının yapılacağını beklediğini belirtti.
Çin’de Şanghay başta olmak üzere önemli ekonomi ve finans merkezlerinde uygulanan karantinalar sürse de vaka sayısındaki azalma son günlerde gerileyen petrolü destekledi.
Bu 3 önemli gelişme fiyatlamaları nasıl etkiledi?
Dolar cephesinde bugün açıklanacak enflasyon öncesi 10 yıllık tahvil faizi %3’ün altına geriledi. ABD Dolar Endeksi ise 103 üzerinde işlem görüyor. Enflasyonun %8,5 altına inmesi durumunda piyasalarda Fed’in çok agresif davranmayacağı beklentisi artabilir. Bu da iki defa 50 baz puanlık beklentinin de bire düşmesine neden olabilir. Ancak orta vadeli %2 hedefi göz önüne alındığında enflasyonda düşüşün zaman alacağı ortada. Küresel gelişmeler enflasyonun %8,5 üzerine çıkmasına da neden olabilir, bu sebeple biz şimdilik Fed’in şahin kalmaya devam edeceğini düşünüyoruz.
Dolarda hafta başına göre sınırlı gerileme olmasına ve ECB’den gelen açıklamalara karşın EUR/USD 1,06’ya çıkamıyor. Paritede gelecek tepki alımlarıyla görülecek olası yükselişlerin de sınırlı kalmasını bekliyoruz. Kısa vadede 1,0530 desteğini izliyoruz.
Altın, Fed üyelerinin resesyon riski görmemeleri, enflasyon verisinin bekleyişi ve ECB’nin de sürece Temmuz’da dahil olacağı beklentileriyle 1.832 dolara geriledi. Bu seviye 11 Şubat sonrası en düşük seviye oldu. Biz altında savaş öncesi Fed etkisiyle baskılı bir dönem bekliyorduk, fakat jeopolitik gelişmeler fiyatlamaları değiştirdi. Bu süreçte yeniden Fed baskısının oluşması için 1.876 dolar altı haftalık kapanışları izleyeceğimizi belirtmiştik. Fiyat son 3 haftalık düşüşünde 1.876 doları korudu. Eğer bu hafta bu seviye altında kapanış olursa düşüşler de hız kazanabilir. Bu olasılıkta 1.830 – 1.795 dolar aralığında bir fiyatlamaya tanık olabiliriz. Şimdilik haftalık kapanışı yakından izleyeceğiz.
Geçtiğimiz haftalarda ana gündem olan petrol, bu hafta %10’a yakın değer kaybı yaşadı. Olumlu Çin haberleriyle kaybını %6,5’e düşürdü. Brent petrol bugün %3 üzerinde primli işlem görüyor. Fiyatta 100 dolar tabanı korunuyor ve 100 – 115 dolar aralığında bir dengelenme olursa ilerleyen dönemde alımlar da hızlanabilir. Biz orta vadede 91,75 dolar üzerini güçlü yükseliş bölgesi olarak görüyoruz.
Gelelim TL’deki duruma. Enflasyon başta olmak üzere birçok önemli iç ve dış gelişmelere tepkisiz kalan USD/TRY kuru bu hafta 15’i aşarak yeni seviyeye çıktı. Fiyat bugün 15,40’ı gördü ve TL bu hafta tüm gelişen ülke paralarından negatif ayrışarak %2,5 değer kaybetti. Haftanın devamında 15,65 direnci görülürse maalesef ki ataklar da hızlanabilir. Bakalım Merkez Bankası nasıl bir önlem alacak?
Dünkü raporumuzda dikkat çektiğimiz 5 yıllık risk primi 709 seviyesine çıktı. Merkez Bankası kuru bir şekilde baskılayabiliyor, ama CDS için bu söz konusu olamıyor ve CDS puanındaki yükseliş sürerse kurda da ataklar hız kazanabilir. Tüm bunların TL’ye zarar vereceği ve enflasyondaki ralliyi de güçlendireceğini hepimiz biliyoruz. Olmaması için nelerde inat edilmemesi gerektiğini de herkes biliyor.
Zayıf onsa karşın hızlanan dolar kuru etkisiyle gram fiyatı 915 TL’de. Bu seviye aynı zamanda 50 günlük hareketli ortalamaya denk geliyor. Eğer kur etkisi hızlanırsa gramda da gerileyen onsa karşın alımlar yaşanabilir. 915 TL üzeri haftalık kapanışta 937 – 940 TL direnç bölgesini izleyeceğiz.