Pandemide 2. dalga endişesi ile 11 Haziran’da görülen satışlar bu hafta ABD’de vaka sayısının zirveye çıkmasına karşın sınırlı kaldı. Düşüşlerin sınırlı kalmasındaki en önemli gerekçe ise ekonomilerin kapatılmayacağı, bölgesel tedbirler alınacağının açıklanması oldu. Ayrıca merkez bankalarının tüm araçları kullanmaya hazır olduklarını yeniden belirtmeleri de daha fazla varlık alımının fiyatlanmasını sağladı.
Bu hafta açıklanan ekonomik verilerden ABD cephesinde PMI rakamları, konut satışları, dayanıklı mal satışları beklentilerden iyi geldi. Günün devamında ise kişisel gelir ve harcamalar takip edilecek. Pandemi öncesinde daha çok harcamalar kısmı takip edilirken bu süreçte gelir kısmı ön planda, çünkü ABD’de salgın nedeniyle istihdam piyasasında rekor kayıplar yaşandı. Dün açıklanan işsizlik maaşı başvurularında gerileme olsa da pandemi öncesi 200 bin ortalamaya göre 1,4 milyon hala rekor bir seviye.
Euro Bölgesi’nde de PMI göstergeleri beklentilerden iyi geldi. ECB Başkanı Lagarde, 2. dalga olasılığını göz ardı etmediklerini ancak muhtemelen krizde dip noktanın görülmüş olabileceğini söyledi. Lagarde, toparlanma hızını tasarrufların yatırım ve harcamalara ne ölçüde ve ne hızda dönüşeceğinin belirleyeceğinin de altını çizdi. Bu süreçten en çok etkilen kesim en az gelir sahipleri olduğuna göre toparlanma çok hızlı olmayacaktır. Ancak finansal piyasalardaki durum farklı, çünkü piyasalar reel ekonomiye göre çok iyimser.
IMF’nin bu hafta açıkladığı raporda ABD, Avrupa ülkeleri ve gelişmekte olan ülkeler için revize ettiği büyüme tahminleri önemliydi. Türkiye için %5 daralma tahminini değiştirmeyen para fonu, Euro Bölgesi büyüme beklentisini %-7,6’dan %-10,2’ye, bölgenin en önemli ekonomilerinden Almanya için büyüme beklentisini %-7,8’e, Fransa için %-12,5; İtalya için %-12,8; İspanya için %-12,8’e revize ederken İngiltere için ise %-10,2 olarak revize etti. ABD için tahmini ise %8 daralma olması yönünde.
Yurt içinde ise bu hafta açıklanan ekonomik göstergelerdeki toparlanma önemliydi. TCMB de dünkü PPK notunda alınan parasal ve mali tedbirlerin desteğiyle Mayıs ayından itibaren toparlanmanın başladığı görülmektedir, ifadesini kullandı. Merkez, Temmuz itibariyle başlayan faiz indirme sürecine bu toplantıda ara verdi, gerekçe olarak ise çekirdek enflasyondaki artış ve cari açığın kur üzerindeki baskısını gösterdi.
Sorunlu kredilerdeki büyümeye dikkat çeken S&P ise geniş kredi kanallarının bankalardaki düzeni bozabileceğini belirtti.
Bu hafta TL varlıklardaki değişime baktığımızda;
BİST 100, yıl içi kayıplarını kurtarmasının ardından 115 bin seviyesini korumaya çalışıyor ve haftayı kazançla kapatmaya hazırlanıyor.
11 Haziran’da 6,80 seviyesi üzerine çıkan USD/TRY kuru ise 6,85’te takılı kalmış durumda. Dünkü faiz kararının da etkili olmadığı kur, bugün de 6,85’te yatay seyir izliyor. Swap beklentilerinin azalması ve gelişen ülkeleri destekleyecek yeni haber akışının olmaması, enflasyondaki düşüşün de durması TL pozitif bir fiyatlama yaratamıyor. 6,80 tabanının korunuyor olması kur için riskli ve 6,92’yi en yakın direnç olarak izliyor.
Onstaki atağı arkasına alan gram bu hafta 392 TL’ye çıkarak rekor sonrası zirveyi gördü ve bugün 388 TL’den işlem görüyor. Altın özel raporlarımızda 382 TL üzerinin alımların kuvvetlendiği bölge olarak riskli olduğunu belirtmiştik. Fiyat bu haftayı güçlü bölgede kapatmaya hazırlanıyor.
Ons 1,780$ seviyesini görmesinin ardından bu haftayı 8 yılın zirvesinde kapatmaya hazırlanıyor ve 1,730$ ara direncinin korunması kıymetli metaldeki alımların hızlanmasına neden olabilir. Artık 1,800$ seviyesi hedef olarak izleniyor.