Fed 50 baz puan artış yapar mı?
16 Mart Çarşamba Fed’in ve 17 Mart’ta da bizim merkez bankamızın faiz kararı var. Powell’ın geçtiğimiz haftalardaki konuşması sonrasında Çarşamba günü Fed’in 25 baz puanlık (bp) faiz artırımına gideceği %94,9, faiz artırmadan pas geçmesi %5,1 ve 50 bp artırması %0 olasılıkla fiyatlanıyor. Fed’den 25 bp faiz artırımı gelmesi durumunda bu olasılık ağırlıklı olarak fiyatlandığı için piyasayı derinden sarsmayabilir. Ama yine de unutmamak gerekir ki 25 bp’lik faiz artırımı miktarsal olarak küçük olsa da simgesel anlamı oldukça büyük. Çünkü hem 2018 hem de pandemi sonrası Fed’den gelecek ilk faiz artırımı. Bu nedenle her ne kadar 25 bp fiyatlanmış olsa da etkileri bağlamında temkinli olmakta fayda görüyorum.
Bunun dışında Fed’in pas geçmesi veya 50 bp faiz artırması büyük sürpriz olacaktır. Ben de Fed’den 25 bp’lık bir artış bekliyorum. Karar metninde yer alan sözlü yönlendirmeler ve Powell’ın yapacağı basın toplantısı gelecekte Fed’in atacağı adımları anlamaya yönelik olarak önemli olacak. Bu konuda beklentim Powell’ın çok şahin olmayacağı yönünde. Savaş nedeniyle daha temkinli hareket edeceğiz minvalinde bir sözlü yönlendirme bekliyorum. Bu sözlü yönlendirme ve 25 bp faiz artırımının piyasa fiyatlamalarında özellikle anlık kısa vadeli değişmeler yaratsa da ana resimde çok önemli bir değişiklik beklemiyorum. Yatırımcıların gözü ayrıca Fed’in faiz kararı ile birlikte açıklayacağı noktasal grafiklerdeki özellikle Fed üyelerinin ileriye yönelik faiz tahminlerinde olacak. Bunlar da fiyatlamalar üzerinde etkili olabilecek unsurlar diye düşünüyorum.
TCMB faiz artıracak mı?
TCMB’nin bu ay alacağı karar ise oldukça belirsiz. Hatırlayacak olursak, Aralık 2020 faiz karar metninde TCMB 2022 yılının ilk çeyreğinde “geniş bir politika çerçevesi gözden geçirmesi” yapacağını söylemişti. Yani ilk 3 ay bekle ve gör modunda olacağım ve faizi sabit tutacağım dedi. Ocak ve Şubat aylarında Kur Korumalı TL Mevduat uygulaması nedeniyle kurda da bir sakinlik olduğundan söylediği gibi faizleri sabit tuttu. Fakat bu ay durum biraz farklılaştı. Rusya - Ukrayna savaşı sonrası artan riskler nedeniyle kur ilk 2 ayda olduğu gibi sakin değil, kur yükselme eğiliminde. Bu nedenle her ne kadar TCMB Aralık ayında Mart’ta faizi sabit tutacağım sözlü yönlendirmesinde bulunmuş olsa da, savaş ve artan kur sonrasında geçen hafta sosyal medyada TCMB’nin önden yüklemeli en az 200 - 300 baz puanlık faiz artıracağı yönünde spekülasyonlar çıktı.
Bu spekülasyonları yapanların iki gerekçesi var. İlki ekonomi yönetimi ve TCMB’de faiz indirimlerinin yararsız olduğunu anladı. Ama ilk iki ay geri adım atmamak için faizleri artırmak yerine en azından sabit tuttu. Şimdi hazır savaş da çıkmışken TCMB bunu bahane ederek faizleri artıracak, çünkü kurun daha fazla yükselmesi istenmiyor. Yani bu gerekçeyi savunanlara göre TCMB en azından “ortodoks politikaya geri dönebiliyoruz” şeklinde sinyal etkisi yaratarak kuru düşürmek isteyecek. Ama ben maalesef TCMB tarafından böyle bir sinyal etkisi yaratılmak isteneceğini düşünmüyorum. İkinci gerekçe ise KKM’den gelecek yük ile ilgili. KKM’nin ilk vade bitimi 24 Mart. Haliyle böyle giderse savaş hali nedeniyle 24 Mart’a kadar kur artmaya devam edeceğinden TCMB şimdiden faizi artırarak kuru düşürecek. Bu sayede artan kur nedeniyle bütçeye yük oluşmamış olacak. Bana göre de böylesi bir konjonktürde mutlaka faizlerin artırılması gerekiyor. Ama buna rağmen çıkan spekülasyonların aksine TCMB’nin bu ay yine faizi yine sabit tutacağını düşünüyorum.
Fed ve TCMB kararları kuru ve altını nasıl etkiler?
İlk olarak şunu söylemeliyim, piyasada bu hafta da fiyatlamalarda savaş kaynaklı jeopolitik risk fiyatlamalarda temel belirleyici olacaktır. Savaşa dair gelen her olumlu haber dolar/TL’yi düşürücü, her olumsuz haber de kuru artırıcı etki yaratacaktır. Jeopolitik risk dışında Fed’in 25 bp faiz artırması ve çok şahin mesajlar vermemesi kısa vadede dolar endeksinde anlık tepkiler dışında çok güçlü yükseliş yaratmama ihtimalini güçlü görüyorum. Böyle olursa dolar/TL üzerinde de Fed kaynaklı anlık etkiler dışında çok büyük volatilite olmayabilir. Ama 25 bp'nin simgesel anlamı olduğundan yine de fiyatlamalara dair sürprizler yaratabileceği ihtimali göz önünde bulundurulmalı ve temkinli olunmalı.
Bizde de TCMB faizi sabit tutarsa bana kalırsa kuru çok etkilemeyebilir ama bu ay piyasada faiz artırım beklentisi oluştuğundan faizin sabit tutulması kuru bir miktar yükseltebilir de, bu ihtimali de paylaşmak isterim. Olur da faiz artırımı gelirse bu kuru aşağı çekecektir. Bu noktada 200 - 300 bp’lik bir faiz artırımının kuru 13,80 - 13,20 bölgesine kadar indirme potansiyeli var. Ama yukarıda da dediğim gibi ben faizlerin sabit tutulacağını düşünüyorum ve kurda bu hafta TCMB kaynaklı güçlü bir yükseliş beklemiyorum. Kurda 14,65 üstü yükseliş bölgesi. 15,20 üzeri fiyatlamalarda çok daha agresif yükselişler görülebilir. Geri çekilmelerde 14,00 ilk önemli destek. 13,60 altında kurda tansiyon azalacaktır. Kurda kısa vadede yön yukarı.
Ons altın için Fed’den gelecek faiz kararı aşağı yönlü bir baskı anlamına gelecektir. 25 bp ağırlıklı olarak fiyatlandığı için sarı metalde ilk tepki olarak bir düşüş yaratsa da kısa vadeli pozitif görünümü jepolitik risk (masada olduğu sürece) ve artan enflasyon endişeleri nedeniyle değiştirmeyebilir. 50 baz puan gelmesi ise onsta güçlü bir düşme yaratabilir. 1970 üstü kaldıkça görünüm güçlü. 2076 üstü fiyatlamalarda yükselişler hız kazanacaktır. Geri çekilmeler 1950 altına inmedikçe kısa vadeli pozitif görünüm bozulmayacaktır. Ama şunu hiç unutmamak gerekir ki savaş halinin masadan kalkması kısa vadede onsu aşağı yönlü baskılayacaktır.
Ons altından ağırlıklı güç alan gram altında da jeopolitik risk devam ettikçe kısa vadede yön yukarı. Sürpriz bir Fed kararı gram altında volatiliteyi artırabilir. 965 üstü fiyatlamalarda yükselişler hız kazanabilir, 991 üstü seviyelerde fiyatlarda agresifleşme görülebilir. Geri çekilmelerde 945 ilk önemli destek seviyesi.