Merkez bankaları arasındaki ayrışma bu ayki toplantılarla beraber giderek belirginleşti. Enflasyon malum dünyanın sorunu ve her ülkede enflasyon uzun zamandır görülmemiş yüksek seviyede. Bu noktada bazı gelişen ülke merkez bankaları geçen yıl itibarıyla faiz artışına başladı. Bazıları ise bu yıl uzun süre sonra ilk faiz artışını gerçekleştirdiler. Majör tarafta ise İngiltere faiz artışına önce geç kaldı sonra devam etti. 2021’in son çeyreğindeki faiz artışı iki ay gecikmeli olarak geldi ve bu yılın ilk çeyreğinde de aynı politika devam ediyor.
Fed, geçen ay faiz artışına başladı, ama oran son derece düşüktü. Mart’ta enflasyon %8,5’e çıkınca Mayıs’ta 50 baz puanlık faiz artışı da neredeyse tam olarak fiyatlandı. Bunu destekleyen açıklamalar gelmeye de devam ediyor. Bu noktada gözler bir diğer önemli merkez bankası olan ECB’ye çevrildi.
Avrupa Merkez Bankası (ECB), son toplantılarında çelişkili davranıyor. 2021’in son çeyreğinde 2022’de faiz artışının mümkün olmayacağı belirtildi. Ardından hiç beklenmedik bir şekilde şahin bir toplantı yapıldı ve faiz artışına kapı aralandı. Ardından savaşın maliyeti de göz önüne alındığında bankanın bu yıl iki faiz artışına gitmesi bekleniyordu. Dünkü toplantı bu beklentileri zayıflattı. Çünkü banka, varlık alım sınırlamasına 3. çeyrek gibi başlanacağını, bunun ardından da kademeli bir faiz artışı olabileceğini belirtti. Böyle olunca son çeyrekte iki faiz artışı olasılığı pek mümkün görünmediği için fiyatlama da euro negatif oldu.
Bir de Japonya var. 90’lardan beri zayıf enflasyon ve büyüme sorunu yaşayan ülkede, pandemi sonrası değişim diğer ülkeler kadar keskin olmadı. Japonya Merkez Bankası (BoJ), yıllardır devam eden para politikasını bu süreçte değiştirmeye gönüllü değil. Her ne kadar yendeki düşüş ve kurdaki yükseliş rahatsız edici olsa da bunu dengelemek için diğer müdahalelerin kullanılacağı belirtildi.
Faiz fiyatlaması doları güçlendirdi, euroyu zayıflattı. Yen de ise son derece ayrışan politikayla düşüş hızlandı.
Güncel duruma bakalım:
EUR/USD dün 1,0758’e geriledi. Bu seviye 24 Nisan 2020 sonrası en düşük. Bizim beklentimiz de 1,0760 desteğinin test edilmesi ve sonrasında bir süre 1,10 – 1,0760 aralığında fiyatlama olması yönündeydi. Dün beklediğimiz destek test edildi, ancak Mayıs FOMC toplantı öncesi tepki alımlarıyla yükselişler görebiliriz. Giderek güçlenen düşüş trendinde orta vadede 1,0530’u izleyeceğiz, öncesinde ise 1,0760 denemeleri devam edebilir.
USD/JPY bugün 126,68 ile 17 Mayıs 2002 sonrası zirveyi gördü. 20 yılın en yüksek seviyesine çıkan kurun Nisan ayı yükseliş oranı da %4’e yaklaştı. Kurda 127,40 seviyesini en yakın direnç olarak izliyoruz ve yükselişlerin ivme kaybetmesi için geri çekilmenin 116,0 seviyesi altına inmesi gerekiyor.
İzlediğimiz para birimlerindeki değişimlerde para politikası son derece etkili olurken altın tarafında ise faize karşın jeopolitik risk ve enflasyon desteği devam ettiği için fiyatta bir gevşeme göremiyoruz. Haftalık kapanışın 1.965 dolar üzerinde kalması 2000 dolar üzeri atağı güçlendirmeye devam edebilir. Biz faiz fiyatlamasına geçiş için öncelikle 1.876 doların kırılması gerektiğini düşünüyoruz.
Nisan ayının ilk yarısında EUR/USD %2,5 değer kaybederken USD/JPY %4 primlendi. Ons altın %2’ye yakın kazançla mevcut denge bölgesi olan 1.930 doların üzerine çıkmayı başardı.