Dolar endeksi, geçen haftaki TÜFE verilerinin ardından Fed’e dair beklentilerin 25 baz puanlık indirimde yoğunlaşmasıyla 101,83’e kadar yükseldi. Ancak ÜFE verilerinin ardından tepkiler karışık gelmeye başlayınca fiyatlamalarda 50 baz puan etkili olmaya başladı.
Dolar, 6 major para birimi karşısına Fed’in faiz kararına odaklı fiyatlanmaya devam ediyor. ABD Merkez Bankasının ise 18 Eylül’de vereceği karara ilişkin beklentiler de ise sürpriz denilebilecek bir değişim söz konusu. Geçen hafta 25 baz puanlık indirim beklentisi %85’e kadar çıkarken görünüm ÜFE verilerinin ardından Perşembe ve Cuma günü değişmeye başladı. Piyasalarda 50 baz puanlık indirim beklentisi %60’a kadar çıkarken DXY’da bu beklentiye paralel olarak yönünü aşağı çevirdi ve yeni haftaya da değer kaybıyla başladı. Şu an 100,7 bandına çekilen DXY’da düşüş eğilimi geçerliliğini korurken Çarşamba gününe kadar volatilitenin devam edebileceğini görebiliriz. Zira bugün Çin ve Japonya piyasaları resmi tatil dolayısıyla kapalı. Buna bağlı olarak zayıflayan likidite, yarından itibaren daha güçlü hale gelecek olup DXY’da da daha sert hareketlere neden olabilir.
DXY’da mevcut görünümün Fed’in 50 baz puan indirim durumuna göre düşüş eğilimli devam etmesi muhtemel. Öyle ki Fed, gevşeme politikasına daha güçlü bir adımla başlarsa bu dolardan çıkışları hızlandırarak riskli piyasalara talebi artıracak bir faktör gibi duruyor. Ancak bu noktada bazı soru işaretleri dolardaki düşüş eğilimini sınırlı tutabilir.
Fed’in Faiz Kararı Sonrası Karar Metni Önemli
Her ne kadar ilk bakışta bankanın 50 baz puanlık indirimi DXY için düşüş olarak yorumlansa da Fed’in daha büyük faiz indirimini hangi koşullar altında yaptığı son derece önemli. Piyasa, bu indirimi resesyona yönelik endişeden dolayı yapıldı diye algılarsa ve söylemler bu yönde gelirse bu sefer dolardaki düşüş beklentisi sınırlı kalabilir, hatta hafif pozitif yatay bir görünüm elde edebiliriz. Bu bağlamda Fed, olası bir 50 baz puan indirim sonrası ekonomiye dair güçlü söylemlerde bulunur ve indirimin ılımlı enflasyon ve iş gücü piyasasında büyük bir sorun görmediğine dair mesajlar verebilirse piyasanın resesyon endişesini de yatıştırmış olacak.
Diğer yandan doların güvenli liman para birimi özelliğinin de bugünlerde öne çıkması olasılık dahilinde. Çünkü Orta Doğu kaynaklı jeopolitik risk yeniden yükselmeye başladı. Hafta sonu Husiler, İsrail’e bir füze saldırısı düzenledi ve İsrail de karşılık vereceklerini açıkladı. Orta Doğu’da gerilim tırmanırken diğer yandan ABD Başkan Adayı Donald Trump’a ikinci bir suikast girişimi gerçekleşti. Bu saldırı girişimi başarısız olsa da güvenlik zaafiyeti oluşturması açısından piyasaların politik bir riske karşılık temkinli kalmasına neden olabilir. Böylece dolar endeksinde şu an aşağı yönlü hareketi kısıtlı kılabilecek iki verinin olduğunu görüyoruz.
Diğer yandan Fed, beklenti artışına karşılık 50 yerine 25 baz puanlık artışı tercih ederse bu güçlü dolar anlatısının bir süre daha destekleneceği anlamına gelir ve DXY’ın haftanın ikinci yarısından itibaren bir sıçrama yapabileceğini görebiliriz.
DXY’ın Yönü İçin Belirleyici Olabilecek İki Seviye
Güncel durumda DXY grafiğine bakarsak; piyasaların faiz indirim beklentisinin 25 baz puandan 50 baz puana yükselmesine karşın tepkisinin henüz sınırlı kaldığından bahsedebiliriz. Bu da yukarıda sıraladığımız risklerin bir yansıması olabilir. Ayrıca bu noktada Fed’in bu sefer sözlü yönlendirmesi de zayıf kalırken dolar endeksi de teknik olarak kritik bir destek noktasına doğru ilerliyor.
Kısa vadeli DXY görünümü bize endeksin Eylül ayında 101,8 seviyesinde iki kez reddedildiğini gösteriyor. Böylece bu seviyede çift tepe formasyonu oluşmuş durumda. Ayrıca DXY’ın dirençle karşılaştığı bölge, son düşüş eğilimine göre Fib 0,236 düzeltme seviyesiyle de anlamlı hale geliyor.
Destek bölgesini kontrol ettiğimizde ise DXY, düşüş ivmesini yaklaşık 100,5 seviyesinden gelen tepki alımlarıyla yavaşlattı. Bu bölgeyi, geçmiş dönemdeki fiyat hareketlerine göre talep alanı olarak işaretlemiştik. Eylül’ün ilk haftasında ise beklentinin altında kalan istihdam verileri, DXY’da ikinci bir düşüşü tetikledi, ancak 101,5 bölgesi bir kez daha tepki alımları için kullanılırken endeksin yeniden 101,8 direncine yükseldiğini gördük.
Son durumda piyasada ÜFE verilerinin ardından faiz indirim beklentisindeki yükseliş, DXY’ı yeniden talep bölgesine itti ve DXY, faiz kararını muhtemelen destek bölgesinde karşılayacak. Şu an günlük görünümde Stokastik RSI ve kısa vadeli EMA değerlerinin ivmeleri düşüşü destekler yönde. Fed, beklentilere rağmen 25 baz puanlık indirime giderse doları destekleyici yönde bir hamle olarak algılanabilir ve DXY’ın 101,5’den bir sıçrama yaparak çift tepe formasyonunu geçersiz hale getirebileceğini görebiliriz.
Olası bir yukarı yönlü hamlede ise 101,8 direncinin ardından 102,6 ve 103,3 dirençlerini takip etmeye devam edeceğiz.
Diğer yandan Fed’in beklentilere paralel olarak 50 baz puanlık indirime gider ve ardından gelecek açıklamalarda resesyon endişelerini bastıran güçlü mesajlar verirse bu sefer DXY’ın teknik olarak kısa vadeli destek-direnç aralığı kadar gerileyebileceğini ve 99 sınırına kadar düşebileceğini görebiliriz. Bu noktada jeopolitik gerginliğin azalması da bu düşüşü destekleyip risk iştahındaki artışı artırabilir.
Sonuç olarak Fed’in politika değişikliğine gitme arifesindeyken vereceği faiz kararı yanında söylemler de doların yönü konusunda son derece belirleyici olacak gibi duruyor.