Geçtiğimiz hafta TCMB’nin beklentilerden daha büyük bir adım atarak politika faizi ve faiz koridorunun üst bandında faiz artışlarına gitmesi beklenildiği gibi piyasalarda kalıcı bir etki yaratmamış ve kararlar sonrası 3.37’lere gerileyen Dolar/TL çok geçmeden soluğu 3.47 üzerinde bulmuştu.
Yeni haftaya ise düşüşle başlayan kur 3.4070 desteğini bir türlü kırmayı başaramadıktan sonra dün Dolar tarafında yeniden başlayan güçlenmeyle birlikte yönünü tekrar yukarı çevirmişti. Bugün de 3.46 üzerine kadar yükselen Dolar/TL tüm zamanların zirvesine çok yakın.
Kurdaki yükseliş malum gündeme oturmuş durumda ve sosyal medyada bile hafta başında Dolarını bozdur gibi kampanyalar başlatıldığını gördük. Ancak üzülerek söylememiz gerekiyor ki kurda düşüşlerin yaşanabilmesi için bundan çok daha fazlası gerekli. Öncelikle yurt içindeki jeopolitik riskler, Avrupa ile gerilen ilişkiler ve siyasi belirsizlikler gibi TL üzerindeki olumsuz etkilerinin dağılması şart.
Bütün bunların yanında Trump’ın ABD'de büyümeyi, istihdamı ve enflasyonu destekleyici bir politika izleyeceği beklentileri ile Fed’in daha rahat faiz artırabileceği ihtimallerinin güçlenmesi Dolar’a küresel bazda değer kazandırmaya devam ediyor. Bugün ABD’den açıklanacak olan ISM imalat PMI ve ardından yarın gelecek tarım dışı istihdam verilerinde iyileşme yaşanması Dolar endeksinde yeniden hızlı bir yükselişin yolunu açabilir.
Dolar/TL’de önemli seviyelerden bahsedecek olursak yukarıda tüm zamanların zirvesi olan 3.4750 üzerinde 3.48 ve 3.50 bölgelerinin psikolojik tam sayı dirençleri olarak dikkate alınmasını öneriyoruz. Gelecek kar alımlarıyla birlikte yaşanacak olan geri çekilmelerde ise 3.44, 3.4250 ve 3.4070 bölgeleri destek olarak çalışabilir.