Bu makale 15.04.2020 tarihinde İngilizce olarak yayınlanmıştır
OPEC+ Pazar günü 9,7 milyon varillik bir petrol kesintisi üzerine anlaşırken diğer üreticilerin de ek kesintiler sağlaması bekleniyor. Kuruluşun Mayıs ayından itibaren büyük miktarlarda kesinti yapacak olmasından dolayı bu anlaşma “tarihi” olarak övüldü ancak petrol piyasaları farklı açılardan bakıyordu.
Duyurunun yapıldığı Pazar günü petrol piyasaları kapalıydı ve Pazartesi günü Paskalya nedeniyle pek çok piyasa kapalı olmaya devam etti ancak anlaşmanın bir sonucu olarak petrol fiyatları yükselmedi. Hatta haftanın ilerleyen zamanlarında düşüş yaşayarak büyük kesinti duyurusuna olan piyasa güvensizliğini ortaya çıkardı.
Peki üreticilerin petrol fiyatlarını yükseltmek için herhangi bir numarası kaldı mı? Hadi olası stratejilere bakalım, en mümkünsüzü de dahil:
Suçlama Oyunu
Üretici ülkelerin piyasalarındaki güveni, mevcut liderleri suçlayıp konumlarını değiştirerek onarmayı dene. Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin, enerji bakanı Alexander Novak’ın yerine bir başkasını getirebilir ancak Novak’tan memnun olmadığına dair bir işaret yok.
Suudi Arabistan Kralı Salman, Mart ayı başlarında aşırı üretim ve düşük fiyatlar politikası yürüten petrol bakanı (ve oğullarından biri) Prens Abdülaziz’i suçlayabilir. Aynı şekilde OPEC grubu de mevcut OPEC Genel Sekreteri Muhammed Barkindo’yu sorumlu tutup kovabilir.
eğer piyasalara liderlik ve politikadaki bir düzeltme olarak sunulursa fiyatların bir nebze artmasına ve durumu stabilize etmeye yardımcı olabilir. Mart ayındaki, üretimi 12 milyon varile artırma kararı nedeniyle mevcut durum için en büyük sorumluluk Suudi Arabistan üzerinde, bu nedenle Prens Abdülaziz’i suçlayarak kovmak, Suudi Arabistan’ın petrol fiyat istikrarına olan bağlılığına ilişkin kaybedilen güveni geri getirmeyi sağlayabilir.
Askeri Gerilim Yaratmak
Petrol üreten bölgelerde askeri bir gerilim veya çatışma yarat. Kısa bir süre önce Basra Körfezi’nde tankerlere el koyma ve sabotaj, fiyatların yükselmesine pek yaramadığından bu hamlenin garantisi olmasa da teoride fiyatları artırabilir.
Hatta Salı günü Umman Körfezi’nde Jubail limanına giden Çin’e ait bir tankerin, Suudi Arabistan’dan silahlı kişiler tarafından durdurulduğu ve İran’a yönlendirildiği bildirildi.
Ancak bu olay piyasaların dikkatini çekmedi bile. Çünkü kafalar meşgul ve gemi kısa bir süre sonra belli ki serbest bırakılmış. Bununla birlikte bu olay yatırımcılara şunu hatırlatmalı; koronavirüs felaketi öncesinde yaşanana benzer politik ve askeri gerilimler, hala oyunda.
Küresel Depolama Kapasitesini Artırmak
Majör üreticiler (ve depolamak için satın almak isteyen olası ithalatçılar) işbirliği yapıp küresel depolama kapasitesini büyük oranlarda ve hızla artırmaya çalışabilir. Üreticiler, yeni depolama tesisleri inşaatını rahatlatmaları için bu depoları doldurmak adına uygun petrol alım anlaşmaları bağlamında ithalatçılarla birlikte iş yapabilir.
ABD, Rusya, Çin, Hindistan ve Suudi Arabistan gibi ülkelerin bunu yapma kabiliyeti var. Özellikle Çin ve Hindistan gibi ithalatçı ülkelerde depolama tesisleri inşa etmek, petrol fiyatlarına baskı yapan, öngörülen petrol depolama krizi korkularını yatıştırmanın yanında Mayıs, Haziran ve sonrasındaki talep rakamlarını da artırmaya destek olabilir.
İthalatçı ülkeler yalnızca çok iyi bir petrol anlaşması durumunda bunu yapacaktır ancak küresel talebin arttığını göstermek için üreticilerin uğraşmasına değer olabilir. Önemli nokta çabucak para kazanmaktan ziyade, talebi artırmak.
Fedakârlık
Bir ya da daha fazla majör otokrat üretici fedakârlık yapar. Bir ya da daha fazla üst düzey üreticinin fedakârlıkta bulunması, parçası olan her bir ülkenin 2 ila 5 milyon varillik kesinti koşulu olduğu takdirde, piyasaları daha yüksek fiyatlarla şoka sokabilir. Bu iş, merkezi bir ofis aracılığı ile yasal olarak ulusal çapta kesinti emredebilen bir ülkeden gelmek zorundadır.
Suudi Arabistan, Rusya veya Irak gibi bir ülke olacaktır. Bu, mümkün olmayan bir senaryo ve piyasalar üzerinde kendi gücünü kanıtlamaya ve daha yüksek fiyatlar görmeye ihtiyacı olan bir ülkenin, yalnızca umutsuzluk içinde olmasıyla gerçekleşecek bir durum.
Ancak böyle bir ülkenin rakipleri fayda sağlarken kendisi acı çekecektir, bunu kimse istemez. Dahası Pazar günkü kesintilere karşı piyasaların verdiği cansız tepkiye bakılırsa bu riskli bir hareket olacaktır.
Not: bu seçenek, geçtiğimiz birkaç yıl boyunca üretimini büyük oranda düşürmeye zorlanan Venezuela’da yaşanana benzer bir senaryo olmayacaktır. Gelecek aylarda üretici pek çok ülke bütçe sorunlarıyla karşılaşacak olsa da onların, Venezuela benzeri ekonomik bir çöküşe yaklaşma tehdidi altında olduğuna dair hiçbir gösterge yok.
Karantinaları Bitirmeye Zorlamak
Son olarak üretici ülkeler, ekonomilerini karantina altına alan majör tüketici ülkeleri, bu politikalarına son verdiklerini ilan etmeleri için zorlayabilir. Koronavirüsün yayılmasını önlemek için hazırlanan bu politikalar, milyarlarca insanın iletişimi, çalışmayı, üretmeyi ve seyahat etmeyi kesmesiyle petrol talebini yok ediyor.
Bu seçenek kimi tıp ve epidemiyoloji uzmanlarının tavsiyelerine ters düşebilir ancak bu üretici ülkelerin, ekonomik hayata çabucak dönmeyi desteklemek için kullanabileceği çok sayıda uzman var.
Tek Seçenekler
Bunlar umutsuz üreticiler için kalan seçenekler. Bir buçuk ay önce kimse fiyatların bu kadar düşmesini beklemiyordu. Eğer fiyatlar kısa zamanda toparlanmazsa üreticilerin problemleri yalnızca kötüleşecek. Milli bütçeler azaltılacak, borç artacak ve işten çıkarmalar artacak. Aksi halde bekleyip dua edebilirler.