DÖRDÜNCÜ ÇEYREK EKONOMİSİ YORUMU (Türkiye sorunlardan en fazla etkilenen ülke olacak)
Dün TUİK'ten gelen 2.çeyrek büyüme verisiyle birlikte dördüncü çeyrek resminin daha da belirginleştiğini söyleyebiliriz. İkinci çeyrek büyümesi beklentilerin altında kalarak % 2.9 olarak açıklandı. Bu rakamın göreceli daha hareketli mart-nisan-mayıs ayları piyasasına ait rakam olduğu ekonomistlerin dikkatinde. Haziran- temmuz- ağustos aylarının ise göreceli daha zayıf aylar olarak geçirildiği ise bilinen bir gerçek. Şimdi asıl sorun yıl sonu büyüme hedefini tutturabilmekte çünkü üçüncü çeyrek ve dördüncü çeyrek rakamları şuanda % 3 olan yıl içi büyüme oranını daha da aşağı çekebilir. Hizmet sanayi PMI verileri azalarak gelmeye devam ediyor.
İşte bizlerin yaklaşık dört ay önce yazıp çizmeye başladığı kaçınılmaz sona böylece adım adım yaklaşıyoruz.
***
Piyasalardan izlediğimiz üzere MB'ler yapısal reformları gerçekleştirmek için harekete geçmiş olanlara zaman kazandırmak için beklentileri yönetmek metoduyla olaylara müdahil olmuştur. Gelinen noktada piyasaların gördüğü tek gerçek; para pompalama hamlelerinin ekonomileri büyütmediği gerçeğidir. Takkeler öne düşmek için sabırsızlıkla beklemektedirler. Merkez bankaları tarafından yapılan müdahalelerin pansuman ötesine geçemediği asla ameliyat özelliği taşımadığı zaman ilerledikçe netleşmektedir.
Bu gün içeride Temmuz ayı cari açık rakamları takip edilecek; büyüme rakamlarından anladığımız kadarıyla cari açık rakamları düşük gelecek ancak hemen sevinmeyelim çünkü bu durum bütçe açığını artırıcı etki ile sonuçlanıyor. Maliye bakanı kıs kıs kıvranıyor. Bana şu sıralar top biraz da merkez bankasına atılıyor gibi geliyor. Ekonomi bakanı ayağını çek frenden faizleri düşür iç talebi artır, büyümeyi fonla diyerek MB'ye baskı yapıyor. MB bunu yaptığında bütçeyi daha da hırpalayacağını ve o zamanda Maliye bakanlığından ültimatom yiyeceğini bildiği için bu işe biraz serin yaklaşıyor ve biran evvel uluslararası meslekdaşlarının yardımına koşmasını bekliyor.
Bana göre merkezin güçlü büyümeyi fonlayabileceğini düşünen kesimler fena halde yanılıyorlar çünkü merkez bu barutunu geçen krizde oldukça harcadı, geriye ekonomiyi % 7 büyütebilmek için C gurubu kredi kesimleri kaldı. Merkezin bu riski alabileceğini ve eğer alırsa da bizim başımızı kurtarabileceğini düşünmüyorum.
Son olarak başlıkta da vurguladığım gibi Nuh tufanın ikinci dalgası gemimize çarpmak üzere ve çarpacak. Türkiye "AK AKÇE KARA GÜN İÇİNDİR" ata sözünden oldukça uzaklaştığı için bu krizi en derinden yaşayan ülkeler içerisine girecek. Tüm emareler Türkiye'de naktin altının önüne geçeceği günlerin yaklaştığını gösteriyor. Son olarak sakın bizi İspanya; İtalya ve Yunanistanla karıştırmayın derim.
Son söz: Bir gün bir adama önden yumruk atıyorlarmış adam da ah arkam ah diye ağlıyormuş.
Sevgiler.
Mustafa ÖZTÜRK
@Mosturk