%70’e çıkan enflasyon ve rekor düşük seviyeye yaklaşan TL’ye rağmen Merkez Bankası faizi artırmadı. Üzerine de KKM ve diğer uygulamalara yenisinin ekleneceği belirtildi. Dünkü toplantı şu anlamıyla çok kötüydü: Nisan’a göre hem dünyada hem de yurt içinde koşullar daha da zorlaştı ve bu zorluk hızlanırken Merkez Bankası körü oynamayı tercih etti.
Düşünsenize ülkede fiyat artışları öyle hızlanmış ki komiteler kuruluyor, reel tarafta enflasyon neredeyse iki katına çıkmış, finansal tarafta ülkenin para birimi de risk primi de son derece kritik seviyelere gelmiş ama Merkez Bankası toplantı metninde kesinlikle ve kesinlikle buna değinmiyor. Halen 5 ayki metin kullanılıyor ve üzerine “Liralaşma” gibi tabir ekleniyor, genişletiliyor vs. Fakat durum daha çok “Liraaşınma” şeklinde ilerliyor. Çünkü liranın değerlenmesi için harcanan çabada yine kendileriyle mücadele edildiği için kazanırken de kaybetmiş olunuyor haliyle. Yazık ki çok yazık..
Bugün açıklanan açlık ve yoksulluk sınırı hızlı bir fakirleşmenin yaşandığını gösteriyor.
2021’in Mayıs ayında açlık sınırı 2.830 TL iken bir yılda bu rakam 6.017 TL’ye çıkıyor.
Yoksulluk sınırı geçen yıl 9.219 TL iken bu yıl 19.602 TL oldu.
Bu ne demek oluyor? Geliriniz 6 bin TL’nin altındaysa -ki ülkede 10 milyon kişi asgari ücretle çalışıyor- açlık sınırının altında yani sefalet noktasındasınız. Geliriniz 6 bin ile 19 bin aralığında ise de yoksulsunuz. Ortalamaya çıkabilmek için de gelirinizin 19.602 TL’den fazla olması gerekiyor.
Geçen bir yılda gelir öyle bir hızla kayıp yaşamış ki…
Bu noktada sadece şu andaki rakamlar baz alındığında asgari ücret Temmuz’da en az 6 bin TL olarak belirlenecektir. Neye yarar? Enflasyonu kabul dahi etmeyen, ama dünyada zaten yüksek, bir uyuyup uyanın geçecek, şeklinde özensiz yaklaşımlar devam ettikçe Merkez Bankası da eli kolu bağlı bir adım atamadıkça işler nasıl yoluna girebilir ki?!
Fakirleşmede ve buna bağlı tüm bozulmalardaki ivme de arttı. Ocak ayına göre çok daha kötü dediğimiz Mart’ı ve Nisan’ı da geçtik. Mayıs’ta şekerden süte, etten sebzeye vs. tüm gıda ürünlerine zamlar gelmeye devam ederken duyurusu yapılmayan ama her gün zam gelen akaryakıtın üretim maliyetleri de katlanıyor. TL’deki değer kaybı hızlanıyor. Yani Mayıs Nisan’ı aratıyor. İvme arttıkça, ekonomik görünümdeki bozulma kuvvetlendikçe kurdaki hareket de hızlanıyor.
Mayıs’taki %10’luk yükseliş içinde Fed ve dolar hareketinin payı çok çok sınırlı. TL’deki kayıptan gelen bir yükseliş var ve Merkez Bankasının dünkü kararından sonra nedense kur,16,40’ı geçmeyecek şekilde oldukça dar bir aralıkta işlem görüyor. 16,40’ın rekor günlük kapanış noktası olduğunu ve aşılması durumunda gün içi zirve olan 17,15’in görülebileceğini belirtmiştik. Bu olasılık giderek artmaya başlarken Liralaşmayı destekleyen yeni adım açıklanırsa kurda düşüş hareketi olabilir. Ama işe yarar mı? Cevap için KKM örneğini hatırlamakta fayda var…