Cari açık 12 aylık olarak (Kasım 2023-Kasım 2024) 7,4 milyar dolara geriledi. Geçen yılın aynı döneminde cari açık 38,7 milyar dolardı. Demek ki açıkta bir yılda 31,3 milyar dolarlık bir düşüş söz konusu olmuş. Geçen yılın tamamı 40,5 milyar dolarlık bir cari açıkla kapanmıştı. Aralık ayında genellikle ithalatta artış olur ama buna karşın açığın GSYH’nin yüzde 1’ine ulaşması bile olası görünmüyor (geçen yılın açığı GSYH’nin yüzde 3,6’sı idi).
2024 yılının ilk 11 ayında mal dengesi (mal ihracatı – mal ithalatı) 50 milyar dolar açık vermiş bulunuyor. Buna karşılık hizmetler dengesi (turizm gelir ve giderleri, yabancı sermaye gelir ve giderleri, uluslararası bankacılık ve sigortacılık hizmetleri gelir ve giderleri, işçi gelirleri) 58 milyar dolar fazla sergilemiştir. Bu iki dengeyi kapsayan mal ve hizmet dengesi de sonuçta (58 – 50 =) 8 milyar dolar fazla vermiştir. 2023 yılının aynı döneminde mal ve hizmet dengesi 27,9 milyar dolar açık vermişti. Bu gelişmede turizm gelirlerimizin artmasının önemli etkisi olmuş görünüyor.
Hizmet dengesinin artıya geçirdiği dengeyi birincil yatırım kaynaklı gelir – gider dengesi bozmuş[i] ve karşımıza finanse edilmesi gereken 5,6 milyar dolarlık bir cari açık çıkmıştır.
Türkiye’ye bu dönemde gelen doğrudan yabacı sermaye yatırımı 9,6 milyar dolarlık bir miktarla sınırlı kalırken Türklerin yurt dışına yaptığı doğrudan yatırım tutarı 5,8 milyar dolara ulaşmıştır. Böylece net doğrudan yabancı sermaye yatırımı 3,8 milyar dolarla sınırlı kalmıştır. Portföy yatırımları[ii] bu dönemde Türkiye’ye yaklaşık 12,4 milyar dolarlık bir net yatırımın yapıldığını göstermektedir.
Diğer yatırımlar [iii] 7,3 milyar dolarlık pozitif katkı yapmış görünmektedir.
Bu işlemlerin sonucunda Kasım 2023 itibarıyla cari denge, sermaye hesapları ve finans hesabı dengesi şöyle çıkıyor:
Cari denge, Sermaye Hesapları ve Finans Hesabı Dengesi = -5.606 - 117 + 23.558 [iv]= 17.835
Bu durumda finansman kalemlerinden sonra ortada 17,8 milyar dolarlık bir fazla söz konusu demektir. Bu fazlanın 2,1 milyar doları rezervlere eklenmiş 15,8 milyar doları ise nereye gittiği bilinemediği için net hata ve noksan kalemi olarak yazılmıştır.
Sonuç olarak Türkiye 2024 yılını cari açığın düşürülmesi açısından başarılı geçirmiştir. Ne var ki bu başarı ihracatın ve turizm gelirlerinin artmasının yanı sıra büyümenin feda edilmesinin, petrol fiyatlarının önceki yıla göre artmaması hatta az da olsa düşük seyretmesinin ve altın ithalatının kısıtlanmasının sonucu olarak ortaya çıkmıştır. 2015 yılında cari açığın bu şekilde sürdürülmesi pek mümkün görünmüyor.
[i] Birincil Gelir Hesabı; emek, finansal ya da doğal bir kaynak sağlanması karşılığında elde edilen gelirler ile ödenen tutarları göstermekte olup, çalışanların ücretleri ile doğrudan yatırımlar, portföy yatırımları ve diğer yatırımlara ilişkin yatırım geliri ve giderlerini içermektedir. İkincil Gelir Hesabı; yurt içinde (yurt dışında) yerleşik bir birim tarafından yurt dışında (yurt içinde) yerleşik bir birime karşılıksız olarak mal ya da hizmet gibi reel bir kaynak ya da finansal bir varlık sağlanması şeklinde tanımlanan transferleri içermektedir.
[ii] Portföy yatırımları; menkul değerlere (hisse senetleri ile kamu ya da özel kuruluşlarca ihraç edilen bono ve tahvil ve diğer para piyasası araçları) yapılan yatırımları ifade etmektedir.
[iii] Diğer yatırımlar; doğrudan yatırım, portföy yatırımları ve rezerv varlıklar dışında kalan tüm finansal hareketler bu başlık altında toplanmaktadır.
[iv] Finans hesabı yurtiçine para girişi olduğu için yükümlülük artıran bir kalem olarak görülmekte ve ödemeler dengesinde eksi işaretle gösterilmektedir. Finansman ihtiyacını bulmak için hesap yaptığımızda ise artı işaretle ele alıyoruz.