Bu makale 13.06.2019 tarihinde İngilizce olarak yayınlanmıştır.
İngiliz çok uluslu petrol ve benzin şirketi BP Plc, Dünya Enerjisi İstatistiksel Kritiği’nin 2019 versiyonunu yayınladı. Rapor, 2018 takvim yılından itibaren enerjideki ana eğilimleri inceliyor.
CEO Bob Dudley karbon emisyonu ve düşük karbonlu enerji kaynaklarına geçiş denemesi konuları üzerine kendi rapor girişine odaklandı. Bununla birlikte, rapor petrol ve enerji tüccarları için petrol rezervleri, enerji talebi ve doğalgaz bilgileri dâhil bazı ilginç veriler içeriyor.
Daha yakından bakalım:
1. Petrol Rezervleri
BP Suudi Arabistan ve ABD’de ispatlanmış toplam petrol rezervleri tahminini artırdı. BP’ye göre 2008’in sonunda Suudi Arabistan’ın 264,1 milyar varil kanıtlanmış petrol rezervi vardı. 2017 sonunda bu rakam 296 milyar varile yükseldi. 2018 sonunda BP, Suudi Arabistan’ın 297,7 milyar varili olduğunu raporladı.
Bu rakamlar Suudi Arabistan’ın toplam küresel kanıtlanmış petrol rezervlerindeki payını dünya çapında ikinci olarak %17,2’ye çıkaracaktır. Bu, petrol rezervlerini servete dönüştürmede yönetim ve erişilebilirliğin ne kadar önemli olduğunu vurgulamaktadır.
Platts’e göre, herhangi bir ülkeden daha çok petrole sahip olmasına rağmen Venezuela Mayıs ayında günlük yalnızca 720.000 varil üretim yaptı. BP raporu, ABD’nin kanıtlanmış rezervlerini 61,2 milyar varil olarak kuruyor.
Kimi üreticiler güvenilir olmazken – kısa vadede Venezuela ve Nijerya akla geliyor, ancak uzun vadede Rusya iyi bir örnek olabilir – ABD ve Suudi Arabistan daha istikrarlı. Örneğin Aramco müşteri teslimatlarını %99 zamanında ilettiği için kendisiyle gurur duyuyor ve ABD üreticileri ülkedeki istikrarlı politik ve yasal durumdan faydalanıyor.
ABD ve Suudi Arabistan için daha yüksek rezerv rakamları, arzın bir süreliğine mevcut olacağı rahatlığını sağlayabilir.
2. Enerji Talebi
BP’ye göre, “geçen yıl birincil enerji tüketimi %2,9 artış gösterdi.” Bu, 10 yıllık ortalama büyüme oranının neredeyse iki katı. Şüphesiz petrol talebi ve genel enerji talebinde arasında büyük bir fark var.
Ancak BP raporu, düşen petrol talebi veya hatta zirve yapan petrol fikrine tamamen bağlı olanları duraksatmalı. Petrol piyasaları genel olarak ekonomik gerilemenin petrol talebinin çökmesine neden olacağı fikrine takmış durumda.
Hatta Enerji Bilgilendirme Dairesi petrol stoklarında bir artış olduğunu raporlayarak, 2019 için talep büyümesi tahminini yeniden düşürdükten sonra, WTI gün ortasında %3 civarı düşüş yaşadı. BP raporu piyasa izleyicilerine kurumların ve bankaların 2019’daki petrol talebi büyüme tahminlerini düşürse bile, dünyanın yine de genel olarak enerjiye ve fazlasına ihtiyacı olduğunu hatırlatmalı.
Dünyada daha çok insan daha önce hiç olmadığı kadar araç sürüyor ve elektriğe sahip. Küresel nüfus artmaya devam edip iletişim gelişmeyi sürdürdükçe, genel enerji talebi de büyümeye devam edecek.
Şimdilik petrol hala enerji karışımının bir bileşeni ancak ne kadar büyük bir bileşen olduğu önemli. Enerji gereklilikleri artmaya devam ettikçe, petrol talebi uzun vadede yalnızca daha iyi bir ikamesi olduğu takdirde düşebilir.
3. Doğalgaz
Doğalgaz talebi 2018’de %40 oranında büyüdü – diğer enerji biçimlerinden çok daha fazla. İlginç olan şu ki, doğalgaz talebindeki artış en çok ABD’de gerçekleşti.
Çin’in doğalgaz için en büyük piyasa olması hakkında çok şey duyduk ve doğalgaz talebindeki artışın en büyük ikinci kaynağı Çin’di. Ancak ABD talebine ilişkin bu haberler, ABD’nin çok uzun zamandır gelişmiş bir ekonomi olmasına rağmen, enerji tüketiminin yine de hızlı bir şekilde büyümeye devam ettiğini ve güç kaynaklarının hala gelişmekte olduğunu bize hatırlatıyor.
ABD’deki ekonomik büyümenin yalnızca Çin ile olan ticari çekişme etrafındaki belirsizlik nedeniyle düşmüş olmasına ilişkin göstergeler mevcut. Eğer bu çözülürse, ABD’nin ekonomik büyümesi yükselebilir – enerji talebi ile birlikte.
Doğalgaz ABD ekonomisindeki bir büyümeden özellikle etkilenecektir, çünkü ABD’deki doğalgaz yakıtlı güç tesislerinin sayısı artıyor. Çin ile olan bir ticaret anlaşması da, LNG olarak Çin’e ihraç edilebilecek şekilde Amerikan doğalgazına olan Çinli talebini artıracaktır.