Salgına dair yeni varyant haberleri izlenmeye devam ederken, Asya ve diğer bazı bölgelerde salgının etkinliğini yeniden artırması piyasalarda tedirginliği artırmaya devam ediyor. Bir yandan salgına dair tedirginlikler devam ederken, bir yandan küresel ekonomideki toparlanma beklentilerinin son dönemde tersine dönmesi enflasyondaki yükseliş beklentisini ve risk iştahını azaltarak tahvil faizlerinin ve borsaların aşağıya gelmesine neden olmuştu. Riskli varlıklardan çıkan yatırımcıların güvenli varlık olarak görülen altına talebinin artması sonrasında ise ons altında yeniden 1800 doların üzerinde fiyatlamalar gündemde.
Asya tarafında Japonya 2021 yılı büyüme beklentisini yüzde 3,7 olarak aşağı yönde revize ederken, Çin’de haziran ayı TÜFE verileri beklentilerin altında kaldı. Beklentilerin altında kalan enflasyon verisi sonrası, Çin merkez bankası zorunlu karşılıklarda 0,5 puanlık indirime gitti. Atılan adım sonrasında ekonomik toparlanmada yavaşlama mı var sorusunu gündeme gelse de, bu hamlenin ekonomiyi destekleyici olduğu ifade edildi. Diğer yandan İngiltere’de mayıs ayı büyüme verisinin yanı sıra imalat ve sanayi üretimi verileri de beklentilerin altında kaldı.
Küresel piyasalarda salgın ve ekonomik verilerdeki dalgalanmanın etkisiyle hafta başından bu yana takip ettiğimiz olumsuz havanın, haftanın son işlem gününde, G-20 Zirvesi ile olumluya dönmeye başladığını görmekteyiz. Şubat ayından bu yana ilk kez yüzde 1,25 seviyelerine kadar gerileyen ABD 10 yıllık tahvil faizlerinin yeniden yüzde 1,34 seviyesinin üzerine çıktığını ve güne satış ağırlıklı başlayan küresel borsalarda alımların öne geçtiğini görmekteyiz.
Maliye ve merkez bankası başkanlarının toplanacağı G20 Zirvesi’nde gündemin vergi ve ekonomik toparlanma olması bekleniyor. Bu eksende değerlendirildiğinde, ekonomiye dair durgunluk endişelerinin hafiflediğini ve piyasalarda beklentilerin yeniden olumlu kalmaya devam ettiğini görmekteyiz.