Bu makale 21.01.2021 tarihinde İngilizce olarak yayınlanmıştır.
Joe Biden, ABD Başkanlık görevine dün gelmiş olabilir ancak yönetimi şimdiden ülkenin enerji politikasına yönelik büyük değişiklikler yapıyor.
Yemin ettikten sonra imzaladığı ilk kararnamelerinden biri, Keystone XL Boru Hattı için verilen izni iptal etmek oldu. Boru hattını inşa eden Kanadalı şirket TC Energy (NYSE:TRP) (TSX:TRP), seçeneklerini değerlendireceğini ancak aynı zamanda boru hattındaki tüm çalışmaları askıya alacağını söyledi. Kanadalılar tarafından yasal manevra veya diplomatik baskı görebiliriz ancak şimdilik ABD’de 8.000 kişi işinden oldu.
Bununla birlikte Keystone XL boru hatları için verilen iznin kaldırılması, petrol fiyatları üzerinde ciddi, doğrudan bir etki yaratmayacak.
Ancak diğer politikalar petrol ve benzin piyasalarını etkileyebilir bu nedenle petrol yatırımcılarının, Biden yönetiminin aksiyonlarını izlemesi gerekecek.
Yatırımcıların D.C.’den görebileceği 8 olası politik hamle ve piyasa üzerindeki olası etkileri şöyle:
1. Federal sulardaki yeni deniz aşırı sondaj projelerinin iptali
Deniz aşırı sondaj projelerinin kurulması ve yürütülmesi yıllar aldığından bunun arz tarafına ani bir etkisi pek olmayacaktır. Piyasa muhtemelen o kadar tepki göstermeyecektir.
2. Federal topraklarda hidrolik kırılma izinlerini zorlaştırma veya tamamen bitirme
Bu hamle, zaten açılmış kuyuları veya yürürlükte olan izinleri etkilemeyecektir, bu nedenle ABD’nin petrol arzı hemen değişmeyecek ama gelecek beklentilere zarar verecektir.
Bunun, deniz aşırı sondaj izinlerinin kaldırılmasına göre ABD’den gelen petrol arzı üzerinde daha hızlı bir etkisi olacaktır. Böyle bir hamle, kısa vadede başta WTI olmak üzere fiyatları neredeyse kesin olarak etkileyecektir.
3. ANWR’da petrol çıkarmak için geri satın alma sözleşmelerini veya izinleri geri çevirmek
Bu hamle muhtemelen yakında gerçekleşecek ancak pazarı etkilememeli. Kuzey Kutbu Ulusal Yaban Hayatı Sığınağı (ANWR), yakın zamanda Trump yönetimi tarafından sondaj izinlerine açıldı ve kira ihalesi pek ilgi çekmedi.
Yalnızca iki küçük şirket küçük kira sözleşmeleri yaptı. Kutupta projeleri hayata geçirecek sermayeye sahip büyük hiçbir petrol şirketi, kira teklifleri bile vermiyor.
Kira sözleşmelerinin geri kalanı, politik koşullar ve/veya fiyat koşulları değiştiğinde bunları üretimle ilgilenebilecek şirketlere satabilecekleri umuduyla 10 yıl boyunca tutabilecek olan Alaska eyaleti tarafından satın alındı. Zaten Alaska'nın bu kısmından daha fazla petrol üretimi görmemiz pek olası değil, bu nedenle Biden yönetimi kira sözleşmelerini Alaska'nın eyalet geliştirme şirketinden geri satın alsa bile bu, piyasayı etkilemeyecektir.
4. ABD’deki enerji altyapısına sınırlamalar
Rafinerileri genişletme, boru hattı projeleri veya limanları büyütme veya yenileme faaliyetlerini sınırlamak için düzenlemeler yapmak, rafine ürün piyasasını vurduğu kadar ham petrol arzını da sınırlayabilir. Eğer hükümet ham petrolün taşınmasını, rafinajını veya ihracatını daha da zor hale getirirse o zaman yatırımcılar, üreticiler üretim kesintisi yapmak zorunda kalana kadar ABD’deki ham petrol stoklarında artış beklemeli.
5. Ham petrol ihracatına izin veren yasaları tersine çevirmek
Obama yönetiminin sonlarında ABD ham petrol ihracatı üzerindeki yasak kaldırılmıştı. O zamandan beri ABD’nin ham petrol ihracatı artarak Ekim 2019’da günlük yaklaşık 1 milyon varilden günlük 3,4 milyon varile kadar yükseldi. ABD ham petrol ihracatını durdurmak, petrol fiyatları üzerinde büyük bir etkiye sahip olacak, ayrıca WTI ve Brent arasındaki farkın önemli ölçüde artmasına sebep olacaktır.
Ancak bu hamle pek mümkün değil.
6. LNG ihracat tesislerine sınırlamalar
ABD sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) ihracatı, son yıllarda önemli ölçüde büyüdü. Hatta 2020 Kasım ayı sırasında ABD rekor seviyede LNG ihracatına sahipti.
Sıvılaştırma tesisleri ile bu tesislere doğalgaz taşıyan boru hatlarının büyümesi, bu büyümeye katkı sağladı. Biden yönetimi her ikisinin büyümesini engellemeye karar verir veya ABD tesislerinin doğalgaz ihraç edebileceği yerlere kısıtlamalar getirirse o zaman ABD LNG ihracatı zarar görecek.
ABD LNG ihracatı düşerken doğalgaz üretimi stabil kalırsa doğalgaz fiyatları düşecektir. Yurtiçi düşük fiyatlar ve düşük ihracat fırsatları ile birlikte doğalgaz daha az değerli hale gelir. Bu da petrol üretiminin kârlılığını artırır ve petrol üretimini daha az cazip hale getirir.
7. Petrol ve benzin üretimindeki düzenleme
Biden yönetimi, muhtemelen metan salınımına ilişkin düzenlemeleri artıracak. Ayrıca su kullanımı ve hidrolik kırılmanın sismik sonuçlarını düzenleyen yeni regülasyonlar da çıkarabilirler.
Bu tür düzenlemeler, mevcut üretim üzerinde ani bir etki yapacaktır ve üretimde düşüşe yol açabilir. Fiyatlar üzerinde de ani bir etkisi olması muhtemel.
8. Kullanıcılara çevresel düzenlemeler
Biden yönetimi, ABD’de kullanılan otomobil ve diğer araçlar için daha yüksek emisyon standartları için harekete geçebilir.
Obama yönetimi elektrikli araçları (EV) vergi teşvikleri ile desteklemişti ancak Biden yönetimi, regülasyonlarla beraber tüketicileri bu araçlara daha agresif bir şekilde yönlendirmeyi deneyebilir. Bu tür politikalar, ABD’deki benzin tüketimini petrol fiyatlarını etkileyecek şekilde değiştirebilir.