- ECB kendi sunduğu tahmini aşarak politika faizini %0,5 yükseltti
- Yatırımcıların resesyon korkularının büyümesiyle birlikte devlet tahvillerinin faizleri düştü
- Fed’in bu hafta 75 baz puanlık bir faiz artırımı yapması bekleniyor
Geçtiğimiz haftanın sürprizi Avrupa Merkez Bankası’ndan (ECB) geldi. Banka, ilk faiz artırımının 25 baz puanla sınırlı olacağı konusunda haftalarca ısrar etmenin ardından, beklenmedik bir şekilde politika faizinde 50 baz puanlık bir artış yaptı. 11 yılın ardından yapılan ilk artışla birlikte faiz oranı %-0,5’ten %0’a yükseldi.
ECB Başkanı Christine Lagarde sözlü yönlendirmeyi rafa kaldırdı. Sunulan yönlendirmenin üzerinde yapılan artışın ardından, Lagarde gerçekleştirdiği basın toplantısında ECB üyelerinin artık faiz oranlarını verilere dayalı olarak belirleyeceğini ve herhangi bir hedef sunulmayacağını söyledi.
“Bugün yapılan önden yüklemeyle negatif faiz oranlarını bitirmek, bize faiz oranlarına dair kararlarda toplantıdan toplantıya bazda bir yaklaşıma geçiş imkanı sunuyor.“
“Gelecekteki faiz çizgimiz de verilere dayalı olmaya devam edecek ve orta vadede %2’lik enflasyon hedefine ulaşmamıza yardımcı olacak.“
Sürpriz faiz artışının ve bir sonraki günde yayımlanan PMI’ın Haziran’daki 52’den Temmuz’da 49,4’e gerileme göstermesinin ardından, Avrupa’da devlet tahvil faizleri hızla düşüşe geçti. PMI’ın 50’nin altına inmesiyle birlikte, ekonomide 2013’ten bu yana ilk kez bir daralma görüldü.
Euro Bölgesi için gösterge olarak kabul edilen Alman 10 yıllık tahvil faizi Cuma günü kısa bir süreliğine %1’in altına geriledi. Faiz kapanış sonrası işlemlerde %1,0355’e geri sekti ancak yine de Perşembe günkü seviyeye kıyasla 20 baz puan gerilemiş durumdaydı.
ECB Yönetim Konseyi aynı zamanda, ülkelerin tahvil faizleri arasındaki farkın çok büyümemesi amacıyla gerektiği takdirde sınırsız tahvil alımına imkan sunan TPI aracına da onay verdi.
ECB üyeleri, para politikasının etkili bir şekilde yönetilebilmesi adına tahvil faizleri arasındaki farklara müdahale etmenin gerekli olduğuna inanıyor. İtalyan tahvilleri bu gelişmeye uygun olarak düşüşe geçti ve 10 yıllık tahvil faizi %3,7 üzerindeki gün içi zirvesinden neredeyse %3,5’e geriledi.
İtalya’da, daha önce sekiz yıl boyunca ECB başkanlığı yapan Mario Draghi, başbakanlık görevinden istifa etti ve Başkan Sergio Mattarella 25 Eylül’de bir erken seçim kararı açıkladı. Neo-faşist Brothers of Italy partisinin kurucusu Giorgia Meloni giderek popülerleşiyor ve sağ ittifakın başında yeni başbakan olabilir.
ABD’de ise Fed üyelerinin bu hafta gerçekleşecek Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC) toplantısında gecelik federal faiz oranını 75 baz puan artırmaları bekleniyor. Komite Haziran ayında da aynı boyutta bir artış gerçekleştirmişti.
Ancak Fed’in Eylül’de de faiz artırım hızını koruyup korumayacağına dair fikirler bölünmüş durumda. Bazılarına göre ekonomide ciddi bir soğuma, bankanın para politikasını sıkılaştırma sürecinde bir geri adım atmasına yol açabilir.
Cuma günü yayımlanacak olan Haziran ayı çekirdek kişisel tüketim harcamaları endeksinin yıllık bazda %4,7’de sabit kalması bekleniyor. Ancak bu ay içinde yayımlanan manşet tüketici fiyat endeksi, %9,1’lik ciddi bir artış gösterdi.
İkinci çeyrek GSYİH tahmini Perşembe günü yayımlanacak. Atlanta Fed GDP tahmin aracı bir daralma öngörüyor ve bu da ilk çeyrekteki daralmanın ardından teknik olarak bir resesyona girdiğimiz anlamına gelir. Ancak Hazine Bakanı Janet Yellen Pazar günü, istihdamdaki güçlülük sebebiyle Ulusal Ekonomik Araştırma Bürosu’nun bir resesyon açıklama ihtimalinin düşük olduğunu söyledi.
Piyasada gösterge olarak kabul edilen ABD 10 yıllık tahvil faizi Cuma günü %3 seviyesinin altına geriledi. Fed’in faiz artışlarıyla birlikte faiz geçtiğimiz haftalarda yükselmişti, ancak şimdi ek faiz artışlarının bir resesyonu tetikleyeceğine dair korkular yatırımcılarda daha ağır basmaya başladı.
ABD PMI endeksi de 47,5’le iki yıldan uzun bir sürenin en düşük seviyesine geriledi. İlk işsizlik maaşı başvuruları ise sekiz aydan sonra ilk kez yükseldi. ECB’nin beklentilerin üzerindeki faiz artışı aynı zamanda ABD’li yatırımcıların üzerinde de baskı yarattı.
Açıklama: Yazar, bu yazının yayımlandığı tarih itibarıyla yazıda geçen menkul kıymetlerde bir pozisyon sahibi değildir.