Yazar: Şenay Şerefoğlu
Türk Lirası, Ağustos ayında ABD ile yaşanan siyasi gerginlik sonrası rekor düşüş yaşadı, ancak TL'deki düşüşle beraber yurt içi göstergelerdeki kırılganlık da tabir yerindeyse su yüzüne çıktı. İmalat, sanayi, otomotiv, beyaz eşya sektöründe sert düşüşler yaşandı, kurdaki artış, etkilensin etkilenmesin tüm ürün-hizmetlerde fiyat artışlarına neden oldu.
Neler değişti?
Türkiye ekonomisindeki en hassas başlıklar olan enflasyon ve cari açıkta değişim yaşandı ve değişimin orta vadede de sürmesi bekleniyor. Yani kurdaki yükseliş, enflasyonun özellikle maliyet ve gıda tarafında sert yükseliş yaşamasına neden oldu. Ancak döviz karşısında değer kaybeden TL, yakın dönemde ise cari açığın azalmasını sağladı. Ekonomik daralma döneminde cari açığın azalması beklenen bir durum ancak yüksek enflasyon ise riskli.
TL, Ağustos'ta değer kaybına neden olan gelişmelerin iyileşmesi ile kayıplarını bir miktar azalttı ve kur tarafında da düşüşler yaşanıyor. Ancak TCMB'nin bugünkü enflasyon raporunda da belirttiği gibi TL, bir yılda %80, 3. çeyrekte ise %37 değer kaybı yaşadı. Son ayda yaşanan düzeltmeye karşın TL, küresel piyasalarda Arjantin pesosu ile birlikte en kırılgan para konumunda.
Bugün açıklanan enflasyon raporu ve PPK özetine baktığımızda;
TCMB'nin enflasyon hedefindeki sapma oldukça fazla ve yıl sonu tahmini %23,5 görülüyor. Merkez, enflasyondaki yükselişin ana nedeninin kurdaki artış olduğunu vurgularken ÜFE yani maliyet kanadı ile TÜFE arasındaki makasın çok yüksek olması, gıda enflasyonundaki yükseklik ve kurun hala yüksek seviyelerde olmasının yakın vadede enflasyonu yükseltebileceğine dikkat çekiyor. Bununla beraber kredi sıkışıklığı, iş gücü piyasasındaki yavaşlama ve artan işsizlik oranının da bir süre daha devam edebileceği belirtiliyor.
Merkez bankasının bugün açıkladığı rapor ve PPK özeti, aslında göstergelerdeki bozulmaların yakın vadede de devam edeceğini özetliyor. Banka ayrıca gerek CDS'lerin düşmesi gerekse iktisadi faaliyetlerin devam edebilmesi için faizlerin yüksek kalması gerektiği görüşünde yani koşullar, ilerleyen dönemde faiz indirimi ihtimalini zayıflatırken yeniden faiz artışının gündeme gelmesi olasılığını ise güçlü tutuyor.
ABD Dolar Endeksi'nin yıl içi zirveye çıkması, EUR/USD'nin 1,13 tabanına gerilemesi, küresel piyasalardaki satışların derinleşmesi ve gelişen ülke kurlarının da dolara karşı dirençli olamadığı bugünlerde TL pozitif ayrışıyor. Dün 5,46'ya yaklaşan kur bugün 5,50 üzerinde zorlanıyor. TL'nin son haftada pozitif ayrışma göstermesinde önemli ve yeni bir gelişmenin olmaması düşüşlerin devam edebilme olasılığını da riskli tutuyor.