Altın, jeopolitik risklerin artması ve büyük merkez bankalarının faiz indirim politikaları nedeniyle güç kazanmaya devam ediyor. Özellikle Orta Doğu'da gerilimin sürmesi, ABD'den gelen güçlü ekonomik veriler ve küresel piyasalardaki belirsizlikler altının güvenli liman olarak değerlenmesine katkıda bulunuyor.
İsrail-Hamas Gerginliği Altını Destekledi
İsrail ve Hamas arasındaki gerginlik, bu hafta altın piyasasının dikkatle izlediği temel faktörlerden biri oldu. İsrail'in Hamas lideri Yahya Sinwar'ı öldürdüğünü açıklamasıyla Orta Doğu'da çatışmalar yeniden hız kazandı. İsrail’in, İran’a yönelik petrol ve nükleer tesisler gibi kritik hedeflerin vurulabileceği spekülasyonları piyasaları gergin tutuyordu.
Son günlerde İsrail'den askeri tesisleri hedef alacaklarına dair açıklamalar piyasayı bir nebze sakinleştirmişti. Ancak açıklamaların güven vermemesi ve Sinwar'ın öldürülmesi jeopolitik riski yeniden artırdı. Bu gelişmelere bağlı olarak altın, bir kez daha güvenli liman olarak görülürken, yeni rekor seviyesinin 2.714 dolar olduğunu gözlemledik.
Altın Güçlü ABD Verileri İle Baskılanıyordu
Altın, son zamanlarda Orta Doğu merkezli risklerin öne çıktığı bir varlık haline geldi. Bölgede gerilimin azaldığı günlerde ekonomik verilerin etkisiyle sakin seyreden değerli metal, bu hafta İsrail’in saldırılarını artırmasıyla diğer faktörleri göz ardı edebiliyor. ABD’den gelen ekonomik veriler normalde altını baskılayan bir unsurdu.
ABD ekonomisinin güçlü kalmaya devam ettiğine dair gelen veriler, doları desteklemekte ve DXY %3,5 oranında değer artışıyla 103 bandında konumunu sağlamlaştırmıştır. Bu bağlamda makro ekonomik verilerin yanı sıra jeopolitik durumun da doları desteklediğini söyleyebiliriz. Mevcut görünüm, Fed’in faiz indirim sürecinde yavaşlaması için alan açarken altını baskılayan bir unsur olarak da fiyatlanıyor. Ancak savaşın genişleyebileceğine dair endişelerin artması altının dirençli kalmasına katkı sağlıyor.
Diğer gelişmiş ülkelerle ilgili ekonomik belirsizlikler de altın talebini canlı tutuyor.
Altın Talebini Artıran Diğer Faktörler: Küresel Belirsizlik ve Teknoloji
Avrupa Merkez Bankası (ECB), bu yıl üçüncü faiz indirimini gerçekleştirdi ve mevduat faizini %3,25’e çekti. ECB’nin hedefi enflasyonu kontrol altında tutmak, bu da piyasaların altın gibi güvenli varlıklara yönelmesine neden oluyor. Aynı zamanda Çin Merkez Bankası, ekonomiyi canlandırmak adına adımlar atıyor. Çin'deki genişlemeci mali politikalar piyasaya likidite sağlıyor. Ayrıca, ABD seçimlerine dair belirsizlikler de göz ardı edilmemeli. Bu gelişmeler, yatırımcıları riskten kaçınmaya teşvik ederken, altın da zirve arayışına devam ediyor.
Dünya Altın Konseyine (WGC) göre, merkez bankalarının altın alımları bu yıl %6 artarak 183 tona ulaştı. Ayrıca yapay zeka sektöründeki yükselişin altın talebini artırmaya devam ettiği ve teknolojide kullanılan altının yıllık %11 arttığı bilgisi aktarıldı.
Ons Altın İçin Güncel Destek ve Direnç Seviyeleri
Altın fiyatlarına teknik açıdan bakıldığında; değerli metalin son günlerde genel yükseliş trendi içerisinde kısıtlı bir düzeltme yaptığı gözlendi. Ekim ayı başında 2.685 dolardan gelen kâr satışlarıyla altın, 2.605 dolara kadar çekildi. Yılın ikinci yarısındaki yükseliş trendine göre, son geri çekilme Fib 0.144 seviyesinde sonlanırken, bu kısıtlı düzeltme yerini artan jeopolitik risk ve küresel belirsizliklerle yukarı yönlü harekete bıraktı.
Böylece değerli metalin yön bulduğunu gördük. Bu düzeltme temel alındığında ise yukarı yönlü hedeflerin 2.707 doların üzerindeki günlük kapanışların ardından 2.735 dolar ve 2.810 dolar olabileceği söylenebilir. Mevcut seviyelerden kâr satışları gelirse, 2.685-2.785 dolar aralığının destek bölgesi olarak yakından izleneceği anlaşılmaktadır.
Sonuç olarak, altın jeopolitik riskler ve merkez bankalarının genişleyici para politikası adımları ile güçlenen dolar arasında denge kurmaya çalışıyor. Bu denge, bu hafta itibariyle risklere bağlı olarak yukarı yönlü bozulurken, gündemin hızlı değişmesi nedeniyle kısa vadeli destek ve direnç seviyeleri yakından takip edilecektir.