Ons altın, Trump'ın dolar odaklı politikaları ve küresel risk iştahındaki değişimlere bağlı olarak hareket etmeye devam ediyor. Son günlerde denge arayışına giren altın piyasası 2.620 dolar seviyesinden destek bulduktan sonra 2.650 dolar doğru hafifçe yükseldi.
Bu dengeli fiyatlamanın ardında, dolar talebinin güçlü kalmasına neden olan Trump'ın söylemleri ve Orta Doğu'daki tansiyonun hafiflemesi yatıyor. Ancak mevcut gelişmelere bağlı olarak jeopolitik riskin hızlı şekilde artabileceği görüşü ve makroekonomik gelişmeler, altın fiyatının volatilitesini artırabilecek faktörler olarak yakın takip ediliyor. Bununla birlikte Trump’ın söylemlerinin şu an bu etkilerin önüne geçtiği görülüyor.
Trump’ın hafta başında BRICS ülkelerine yönelik sert çıkışları ve dolardan uzaklaşan ekonomilere yönelik %100 gümrük tarifesi tehdidi, piyasalarda belirsizliği artırarak risk iştahını baskılıyor. Bu durum, güvenli liman algısıyla altına yönelik ilgiyi bir nebze diri tutsa da Trump’ın genel olarak büyüme yanlısı ve korumacı politikaları, doların güçlenmesine katkıda bulunarak altını baskılayan bir etki oluşturmaya devam ediyor.
Diğer yandan Trump’ın dış politikayla ilgili açıklamaları da küresel piyasalarda tedirginlik oluşturuyor. Ocak ayında görevine başlayacak olan Donald Trump, son olarak sosyal medya hesabı üzerinden Hamas’a sert bir mesaj gönderdi. Hamas’ı açıktan tehdit ederek rehineleri hemen bırakmalarını söyleyen Trump, göreve başlamadan önce rehinelerin bırakılmaması durumunda "Orta Doğu’yu cehenneme çevireceği" şeklinde oldukça sert bir açıklamada bulundu. Bu, ABD tarihindeki en şiddetli açıklama olarak kabul edilirken Trump’ın Orta Doğu konusundaki politikasını açıkça ortaya koydu.
Şimdi bu tehdidin nasıl cevap bulacağı merakla beklenirken 2025 yılında Orta Doğu’daki gerilimin daha da artabileceğine yönelik endişeleri artırdı. Bu endişe ise küresel piyasalarda güçlü dolara rağmen güvenli liman varlığı altına yönelik talebi koruyan bir etki olarak yorumlanabilir.
Fed Başkanı Powell’ın Açıklamaları Kritik Önemde
Ekonomi kanadına baktığımızda ise bu hafta gözler yarın konuşacak olan Jerome Powell’da olacak. Piyasa katılımcıları, Powell’ın faiz indirim patikasına ilişkin verebileceği sinyalleri takip edecek olup konuşmaya yönelik yorumlar, piyasalarda oynaklığı artırabilir.
Genel görüş, şu an Powell’ın temkinli kalmaya devam edeceği yönünde. Ancak sürpriz açıklamalar gelebileceğine dair söylemler de bulunuyor. Özellikle Trump’ın ABD yönetiminin başına geçecek olmasıyla daha enflasyonist bir ekonomi beklenirken Fed’in de buna karşılık faiz politikasında daha temkinli bir çizgiye kaymasına neden olabilir.
ABD’de 2025 itibarıyla büyüme odaklı yeni politikaların uygulanacağı beklentisi, kısa vadede dolara olan talebi desteklerken, şu an daha dengeli bir altın piyasası görebiliriz. Ancak, bu politikaların uzun vadede bütçe açığı ve enflasyonist baskılar yaratabileceği beklentisi, altının orta vadede yeniden güçlenmesine zemin hazırlayabilir. Bu noktada Fed’in faiz politikası, dolar ve altın ikileminde kritik bir belirleyici olarak ortaya çıkacak.
Jeopolitik Gerilim Altının Katalizörü Olmaya Devam Ediyor
Dünya genelinde Jeopolitik gelişmeler de altın fiyatlarını etkileyen önemli unsurlar arasında. Ukrayna-Rusya hattından yeni bir haberin gelmemesi, Orta Doğu’da tansiyon artışına karşılık olayların henüz küresel ekonomi için büyük bir tehdit oluşturmaması, altına yönelik talebi sınırlayan faktörler olarak öne çıkıyor.
Yine de yatırımcıların bu risklere karşı tetikte kalmaya devam etmesi, altının destek bölgelerini korumasını sağlıyor. Önümüzdeki günlerde ise risk iştahını şekillendirecek jeopolitik gelişmeler ve Fed’in bu ay atacağı adımlar, altının yönünü belirlemede kilit rol oynayacak gibi görünüyor.
Öte yandan bu hafta açıklanacak olan ABD istihdam verileri de altın fiyatlamalarında etkili olabilir. Mevcut gelişmeler, kısa vadede dengeli seyrin korunmasını sağlarken, orta vadede altın fiyatlarının daha iyimser bir görünüm kazanmasına imkan tanıyabilir.
Altın Piyasasında Teknik Görünüm
|
|
Kasım ayının ilk yarısında düşüş eğilimine giren ons altın, bu süreçte Haziran ayından bu yana takip ettiğimiz yükselen kanalı aşağı yönlü kırdı. Kasım ayındaki negatif seyir, Şubat ayından bu yana devam eden pozitif aylık kapanış serisini sonlandırdı ve Eylül 2023’ten sonra en büyük aylık kayıp olarak kayıtlara geçti.
Yine de bu düzeltme son yükseliş ivmesine göre şu an oldukça kısıtlı olarak kabul edilebilir. Bu düşüş eğilimi, son yükseliş eğilimine göre Fibonacci 0,386 seviyesine denk gelen ve 3 aylık üstel hareketli ortalama (EMA) ile uyumlu olan 2.560-2.600 dolar aralığında destek buldu. Tepki alımları ise 2.715 dolar seviyesine kadar devam ederken ons altının yükselen kanala geri dönemediğini gördük.
Güçlü dolar altına yönelimi baskılamaya devam ederken güncel durumda 2.670 dolar en yakın direnç olarak takip edilecek. Alt bölgede ise 2.600 dolar seviyesi destek noktası olarak güncelliğini koruyor. Olası bir yukarı yönlü harekette 2.670 dolar üzerinde günlük kapanışlar 2.715 dolardaki direnç seviyesinin aşılmasına bağlı olarak 2.790 dolar doğru bir ivme oluşturabilir. Alt bölgede ise 2.600 doların altında bir kalıcılık oluşması, altın fiyatındaki düzeltmenin 2.500 doların altını test etmesine yol açabilir.
Sonuç olarak mevcut görünüme göre altının kısa vadede 2.600-2.715 dolar aralığında salınım yapmaya devam edebileceğini görebiliriz. Küresel ekonomi için riskleri artıracak yeni gelişmeler altın fiyatını bu aralıktan yukarı taşıma potansiyeline sahipken bu ay sakin ortamın devam etmesi, yatay görünümün korunmasını sağlayabilir.
Sorumluluk Reddi: Bu makale yalnızca bilgilendirme amacıyla yazılmıştır. Herhangi bir şekilde varlık satın almayı teşvik etme amacı taşımadığı gibi yatırım yapmak için bir talep, teklif, tavsiye veya öneri teşkil etmez. Her türlü varlığın birden fazla bakış açısıyla değerlendirildiğini ve oldukça riskli olduğunu, dolayısıyla herhangi bir yatırım kararının ve buna bağlı riskin yatırımcıya ait olduğunu hatırlatmak isterim. Ayrıca herhangi bir yatırım danışmanlığı hizmetimiz bulunmamaktadır.