Investing.com - Son dönemde yurt içi finans piyasalarında artan dalgalanmalar, para piyasası fonlarından önemli ölçüde çıkışlara yol açtı. Son 10 gün içinde bu fonlardan toplamda 440 milyar TL’lik net çıkış gerçekleşirken, yatırımcılar alternatif ürünlere yönelmeye başladı.
18 Mart itibarıyla 1,44 trilyon TL seviyesinde bulunan para piyasası fonlarının toplam büyüklüğü, %40 oranında düşüşle ciddi bir erime yaşadı. Bu düşüşün büyük kısmı 650 milyar TL’lik çıkışla para piyasası fonlarından kaynaklandı. Borçlanma araçları fonlarından da 49 milyar TL’lik çıkış görülürken, serbest fonlara 236 milyar TL’lik giriş dikkat çekti. Ayrıca, döviz fonlarına da 58 milyar TL net giriş oldu.
Fon düzenlemesi ve faiz etkisi risk algısını değiştirdi
Para piyasası fonları, genellikle düşük riskli ve anapara korumalı ürünler olarak tercih edilir. Ancak geçtiğimiz yıl yapılan düzenlemeyle bu fonların portföylerinde en az %10 oranında borçlanma aracı bulundurma zorunluluğu getirilmişti. Bu değişiklik, son dönemdeki faiz artışlarıyla birleşince, fonların kısa vadede zarar açıklamasına neden oldu.
Piyasalarda yaşanan bu oynaklık ve Türk lirasındaki değer kaybı, yatırımcıların riskten korunma refleksiyle pozisyonlarını kapatmalarına ve döviz cinsi ürünlere yönelmelerine yol açtı. TEFAS verilerine göre, sadece son 10 gün içerisinde 214 bin 485 yatırımcı para piyasası fonlarını tamamen kapattı. Böylece toplam yatırımcı sayısı 3,6 milyona geriledi.
Getiri baskısı yatırım tercihini şekillendiriyor
Faiz oranlarındaki ani yükselişler, fonların getirisinde de düşüşe neden oldu. 19 Mart tarihinde bazı para piyasası fonlarında günlük bazda %0,17’ye kadar zarar açıklanırken, bu oran en az kayıp yaşayan fonlarda %0,1 seviyesinde gerçekleşti. Bu tablo, para piyasası fonlarının getiri potansiyelinin zayıfladığını ortaya koydu.
Yatırımcılar açısından fonların portföy yapısının, tahvil ve ters repo oranlarının ve fon yöneticisinin stratejisinin dikkatlice incelenmesi gerektiği ifade ediliyor. Özellikle faiz oranlarındaki oynaklığın yüksek olduğu dönemlerde bu tür fonlar da dalgalanmalardan etkilenebiliyor. Bu nedenle, yatırımcıların risk yönetimine öncelik vermesi önem taşıyor.