FED'in duraklaması başarılı olamadı. Brexit 2.0 için yüksek ihtimal de yeterli olmadı ve şimdi de ayılar için yılın son büyük bahsi olan kısmi ABD-Çin anlaşması da altının uçuşunu sürdürmesiyle birlikte kenara atıldı.
Altına bir şeyler oldu, ama kimse tam olarak ne olduğunu çözemiyor.
Henüz iki ay öncesine kadar 1.500 Dolar'lık konfor alanını terketmenin ardından bir felakete doğru gidiyor gibi görünen bir piyasa için altın geçtiğimiz hafta kaya gibi sağlamdı.
Üç Olumsuz Gelişme Atlatıldı
Art arda karşılaştığı üç olumsuz gelişmeyi de neredeyse çizik almadan atlatan alton için bu hafta sıradan bir hafta da olmadı.
İlk gelişme, FED'in Temmuz ve Ekim ayları arasında üst üste üç kez gerçekleştirdiği çeyrek puanlık faiz indiriminin ardından 2019'un geri kalanın da bir indirime gidilmeyeceği kararıydı. Altın her zaman faiz indirimlerinden fayda sağlar, özellikle de indirimler altına karşı Dolar pozisyonlarında büyük bir değişime yol açacak kadar keskinse.
Diğer bir gelişme, 13 Aralık'ta İngiltere'de gerçekleştirilen seçimleri Başbakan Boris Johnson'ın açık arayla kazanması ve bu zaferin artık İngiltere'nin Avrupa Birliği'ni terkedişi için yolu açması oldu. İngiltere'nin AB'den çıkmaya uğraştığı geçtiğimiz üç yıl boyunca altın, Brexit'e karşı bir koruma olmuştu.
Son gelişme ise, ABD Başkanı Donald Trump'ın 160 milyar Dolar değerinde Çin malına ek %15 gümrük vergisi getirme planını iptal etmesi oldu. FED ve Brexit faktörlerinin de ötesinde, ABD-Çin ticaret savaşı bu yıl altının gösterdiği performansın arkasındaki en önemli etken old; iki küresel gücün güç gösterisi karşısında altın, Dolar'la birlikte bir koruma pozisyonundaydı.
Özellikle Zorlu Geçen Bir Haftanın Ardından Altın Fiyatları Yükseldi
Yaşanan bu üç önemli negatif eğilimli gelişmeye rağmen altın fiyatları haftalık bazda yükseldi.
Benchmark ABD altın vadeli işlemleri son Pazartesi'yi, ya da 9 Kasım'ın ilk işlem haftasını ons başına 1.465 Dolar'ın hemen altında tamamladı.
Salı günü Singapur'da öğle saatlerinde ise piyasa 1.481,85 Dolar noktasındaydı.
Haftalık bazda 16 Dolar'lık, ya da %1'lik bir kazanç başka zamanda olsa altın boğaları için önem arzetmez. Ancak daha önce de belirttiğimiz gibi, bu hafta altın için olağan dışı zorlukta geçti ve altının düşmemeyi başarması büyük bir galibiyet.
Tüm bunlar bizi şu soruya getiriyor: altın 2019'un son atağına benzer bir şey mi yapıyor?
Üç ay önce bazı iyimser analister altının bu yılı 1.600 Dolar'da kapatacağı tahminime katılmıştı.
2020 Öncesinde Bir 1.500 Dolar Testi İhtimal Dışı Değil
Çoğumuz en yüksek tahminlerimizden vazgeçsek de, 2019'un son iki haftasında 1.500 Dolar seviyesine bir geri dönüşün—ya da en azından bir testin—tamamen ihtimal dışı olmadığı konusunda hala iyimseriz. Beyzbol efsanesi Yogi Berra'nın da ünlü sözü gibi: "Bitene kadar bitti diyemeyiz."
Altının 2019'daki masalsı yükselişi tabi ki henüz sona ermedi, ancak 1.500 Dolar'a kadar yükselmek için gerekli yakıta ve dayanıklılığa sahip olup olmadığını bekleyip göreceğiz.
1.500 Dolar seviyelerine bir geri dönüş olmaksızın da, spot altın 2019'u %15, altın vadeli işlemleri ise %13 yükselişle tamamlayacak yolda ilerliyor. Bağımsız altın taciri ve analist James Hyerczyk Salı günkü yazısında altın vadeli işlemlerinin 1.500 Dolar testini gerçekleştirmek için 1.497,70 Dolar direncini aşması gerektiğini söyledi.
Hyerczyk'e göre, "yukarı yanlı dörtgen grafik modeli hafif yukarı yönlü bir eğilim yaratmaya yardımcı oluyor". "Daha yüksek tepe ve dip serileri de altın fiyatlarına pozitif bir yön vermeye yardımcı oluyor".
"Piyasa, büyük bir alıcının yukarı yönlü bir çıkış başlatmasını bekliyor gibi."
Yaz sonu-sonbahar başı döneminde altın için 1.600 Dolar hedefi belirleyen araştırma kurumlarından biri olan TD Securities, piyasada yaşanan geri dönüşün sebeplerinden birinin büyümeye yönelik endişelerin 2020'de geri dönmesi durumunda FED'in faiz oranlarını yeniden indirebileceği görüşüydü. Bu yüzden, yatırımcılar için ne kadar küçük olursa olsun altın pozisyonlarını korumak çok önemli olabilir.
FED, Brexit ve Ticaret Savaşı Gibi Tüm Jokerler Hala Altını Destekleyebilecek Konumda
Pazartesi günkü notunda TD Securities açıklamasına şöyle devam etti:
"Altının parıltısını kaybetmemesinin sebebi, FED'in reaksiyon fonksiyonunun asimetrik olmaya devam etmesi, yani büyümede hayal kırıklığı olursa faiz oranlarını indirecekler, büyüme toparlanırsa bir hamle yapmadan devam edecekler ve nihai olarak iki senaryoda da gerçek faiz oranlarını daha da baskılayacaklar."
"Bu da altının 2020'ye girmenin ardından da yükselmeye devam edeceği görüşünü güçlendiriyor."
FED dışında, Brexit ve ABD-Çin anlaşmazlığı da 2020'ye girerken en büyük jokerler olmaya devam ediyor; İngiltere'nin AB olmadan nasıl ayakta kalacağını ve Washington ile Pekin'in yeni bir güç gösterisine geri dönüp dönmeyeceğini henüz kimse bilmiyor.
Ne olursa olsun, TD Securities yatırımcılara şunu diyor: "Yıl sonuna yaklaşılırken değerli metaller kompleksinde fazla bir vadeli emtia piyasası danışmanı akışı beklemeyin," çünkü bu danışmanlar genellikle yılın bu zamanlarında işlem hacimlerinde ve kararlılıklarında biraz daha minimalisttir.