Geçtiğimiz hafta ABD’nin Nisan ayı istihdam piyasası verileri geldi. ADP özel sektör istihdam verisi hayal kırıklığı yarattı, 395 bin gelmesi beklenirken 247 bin olarak açıklandı. Yine geçtiğimiz Perşembe açıklanan işsizlik maaşı başvuruları da 200 bin ile son 6 haftanın en yüksek düzeyindeydi.
ABD açık iş pozisyonları (JOLTS) verisine göre de 11,344 milyonluk (beklenti 11,000 milyondu) iş ilanı var. Yani ABD’de oldukça güçlü bir iş gücü talebi mevcut. Bu veri bize gösteriyor ki ABD’de iş gücü piyasası oldukça sıkı. Ve aynı zamanda 4 Mayıs akşamı Powell’ın da dile getirdiği gibi ABD’de iş gücü talebi ile iş gücü arzı arasında ciddi bir açık var ve bunun uyumlu hale getirilmesi gerekiyor. Uyumlu hale gelmemesi durumunda yani güçlü iş gücü talebi ücretleri daha da artırıp enflasyonu yukarı çekmeye devam edebilir.
Cuma günü açıklanan Nisan ayı tarım dışı istihdam raporu genel olarak iyi yorumlanabilir ama buna rağmen detaylarda bir miktar zayıflık olduğu da aşikâr. İlk olarak tarım dışı istihdam 428 bin ile (beklenti 391 bindi) ile beklentilerin üzerinde geldi. Hatta verinin alt kalemlerine baktığımızda imalat sektörü istihdamı 55.000 ile Eylül 2020’den bu yana en yüksek seviyesine ulaşmış durumda. Tarım dışı istihdam verisi de oldukça sıkı iş gücü piyasasına işaret ediyor. İşsizlik %3,5 beklenirken %3,6 olarak açıklandı. İşsizlik oranı beklenti üstü gelmiş olmasına rağmen Fed’in hedefi olan %4’ün altında. Kaldı ki pandemi öncesi dönemde de işsizlik zaten %3,5’tu. Haliyle işsizlik oranı da sıkı bir iş gücü piyasası için uygun ve son 54 yılın en düşük düzeyinde. Öte yandan iş gücüne katılım oranı %62,4’ten %62,2’ye gerilemesi ise bir miktar olumsuz karşılandı. Haliyle Fed ve piyasa bu veride genel eğilimi anlama adına bundan sonraki aylarda bu oranı daha dikkatle takip edecektir.
Kaynak: MarketWatch
İstihdam raporunda bir diğer önemli veri olan ortalama saatlik kazançlar da aylık %0,3 (beklenti %0,4’tü) yıllık ise beklentiye paralel %5,5 oranında açıklandı. Son 3 aylık dönemde ortalama saatlik kazançlarda bir miktar yavaşlama eğilimi görülüyor. Fakat bir diğer veri olan birim emek maliyeti ise 2022’nin ilk çeyreği için %11,6 ile beklentinin bir hayli üstünde (beklenti %9’du) geldi. ABD’de birçok şirket yükselen fiyatları artan iş gücü maliyetlerine bağlıyor ve ekonomistler ücretler hızla artmaya devam ederse yüksek enflasyonun daha kalıcı hale geleceğinden endişe ettiğinden daha zayıf üretkenlik ve daha güçlü tazminat ile birim işçilik maliyetlerinde yüzde 11,6'lık bir artışın bir şirketin ürettiği her bir mal kalemi için iş gücüne ne kadar harcadığını yeterince açık gösteriyor. Bu pencereden bakıldığında Fed’in ücret-fiyat sarmalını önlemede ve enflasyonu yenmede işi çok da kolay görünmüyor.
Kaynak: MarketWatch
Öte yandan gözler bu hafta ABD’den gelecek enflasyon rakamlarında olacak. Çarşamba günü açıklanacak Nisan ayı TÜFE’nin yıllık %8,1’e (bir önceki %8,5’di) gerilemesi beklenirken aylık TÜFE’nin de %0,2 (bir önceki %1,2’ydi) olarak bekleniyor. Çekirdek TÜFE’nin de aylık %0,4 (bir önceki %0,3) açıklanması ve yine yıllık olarak da %6’ya (bir önceki %6,5) gerilemesi bekleniyor. Perşembe günü açıklanacak Nisan ayı manşet ÜFE aylık %0,5 (bir önceki %1,4) yıllık %10,7 (bir önceki %11,2) beklenirken çekirdekÜFE’de yıllık %8,9 (bir önceki %9,2) aylık ise %0,6’lık (bir önceki %1) bir artış bekleniyor. Sözün özü hem manşet TÜFE hem de manşet ÜFE’de Nisan 2020’den bu yana ilk kez bir düşme bekleniyor.
Bu ayki enflasyon rakamları oldukça önemli. Beklenildiği gibi bir düşme eğilimi görülürse hiç kuşkusuz bu en başta Fed’i sonrasında da 4 Mayıs sonrası sert satışlara sahne olan piyasaya biraz nefes aldırabilir. Aksi olması durumda yani enflasyonda düşme yerine yükselme görülmesi yine ve yeniden piyasalarda geçtiğimiz hafta da olduğu gibi “Fed’in 75 bp’lik artışı dışlamasının hata olduğu fiyatlamasını” gündeme getirerek sert satışlara neden olabilir. Bu nedenle bu Çarşamba ve Perşembe piyasalarda volatilite yüksek olabilir.
Kaynak: The New York Times
Ekonomiyle ilgili veriler ve değişen beklentiler hisse senedi fiyatlarında koronavirüs pandemisinin başladığı 2020'den bu yana yatırımcıların gördüğünden daha büyük dalgalanmalara neden oluyor. Tüm bu fiyatlamalar bize şunu çok net gösteriyor; yatırımcılar bundan sonra ne olacağı konusunda yeterince emin değiller. Bundan sonra da en azından kısa vade için fiyatlamaları etkileyecek en temel soru şu hiç kuşkusuz; "Fed istemeden de olsa sert bir iniş mi yapacak yoksa gıpta edilen yumuşak inişi gerçekleştirmeyi mi başarabilecek mi?". İşte bu sorunun cevabı da hiç kuşkusuz enflasyon rakamlarına bağlı olacak. Beklenti altı gelen her enflasyon verisi resesyon ihtimalini zayıflatırken aksi ise güçlendirecektir.
Bu belirsizliklerle tahvil piyasasında da ABD 10 yıllık tahvil getirileri yılın başında yaklaşık %1,6'dan şimdi %3'ün üzerine çıktı ve şu an son 4 yılın en yüksek seviyesi olan %3,14’ten fiyatlanıyor. %3,26 üstünde yükselişler hız kazanacaktır. Çarşamba ve Perşembe ABD 10 yıllıkları ve dolar endeksinde enflasyon verisi sonrası volatilite artabilir.
Dolar endeksi de yine 104 kritik seviyesini testinin ardından 103,6 seviyesinden fiyatlanıyor. 104 üstü haftalık kapanış yeni bir ralli olasılığını artıracaktır.