ABD Merkez Bankası Fed Enflasyon cephesinde izlediği iyimserlik sonrasında bozulan istihdam piyasasını pür dikkat takip etmektedir. Küresel piyasa oyuncuları özellikle ekonomik aktivite tarafında resesyon endişesi ile bankadan yıl sonuna kadar çok daha agresif bir faiz indirimi beklerken hayal kırıklığı yaratan istihdam verilerine atıfta bulunmaktadır. 18 Eylül Fed toplantısında CME FedWatch tarafında 50 baz puan faiz indirimi ihtimali %45’e yükselirken yıl sonuna kadar toplamda 100 baz puan faiz indirimi hala masada. Fed cephesinde ise Haziran projeksiyonlarında 1 adet faiz indirimi sinyal vermekle birlikte son göstergeler ışığında bu rakamın Eylül projeksiyonlarında artması bekleniyor. Fed faiz indirimlerine piyasa beklentisine paralel bir şekilde mi başlayacak yoksa normalleşme adımları ile daha sakin tempolu bir süreç mi izleyeceğiz hususunda 6 Eylül ABD verileri kritik bir önem arz etmektedir.
Tarım sektörü haricinde (Sanayi, Kamu, Hizmet, vb) son ay içerisinde çalışan insanların sayısındaki değişikliklere Tarım Dışı İstihdam (Nonfarm Payrolls), ABD ekonomisinde geride kalan ay içerisinde, iş aradığı halde iş bulamayan kişilerin, toplam iş gücü içerisindeki oranına İşsizlik Oranı (Unemployment Rate), Tarım sektörü dışında çalışan işçilere ödenen saatlik ücretteki değişimlere ise Ortalama Saatlik Kazançlar (Average Hourly Earnings) adı verilir.
Cuma günü ABD’den gelecek kritik verilere ilişkin piyasa beklentilerine Bloomberg kaynak olarak göstereceğimiz yukarıdaki tablodan ulaşabilirsiniz. Bu rakamların veri sonuçlanana kadarki süreç içerisinde revize edilebileceği hususu göz ardı edilmemelidir. Bu sebeple de en güncel rakamlara veri açıklanmadan önceki “GCM Yatırım Yurt Dışı Piyasalar Forex Bülteni” vasıtasıyla ulaşabilirsiniz.
Piyasa Katılımcıları İstihdam Verileri İçin Nasıl Bir Beklenti İçerisinde?
Tarım Dışı İstihdam verisine yönelik 63 ekonomist / analist tahminde bulundu. Burada en yüksek tahmin 208K, en düşük tahmin 100K, piyasa beklentisi ise medyan 165K olarak kaydedilmiştir.
İşsizlik Oranı verisine yönelik 62 ekonomist / analist tahminde bulundu. Burada en yüksek tahmin 4,40%, en düşük tahmin 4,10%, piyasa beklentisi ise medyan 4,20% olarak kaydedilmiştir
Yaz Saati 15.30 / Kış Saati 16.30’da açıklanan bu veriler içerisinde teorik açıdan Tarım Dışı İstihdam verisi geçmiş fiyatlamaları da incelediğimizde anlık görünümde her daim bir adım öndedir. Ancak Fed için hassas bir dönemde olmamız sebebiyle tüm veri setini bir arada ele almamız optimal pozisyonlanma açısından kritik bir önem arz etmektedir.
Küresel piyasalar hayal kırıklığı yaratan istihdam verileri sonrasında Fed üzerinde ciddi bir baskı oluşturdu. Hem vadeli hem de swap piyasasında bankanın agresif faiz indirimine yönelik beklentiler oldukça kuvvetli. Özellikle seçim öncesinde Fed bu kadar agresif bir tempoda indirim yapar mı hususunda istihdam piyasasında yaşanılan bozulma örnek gösterilmektedir.
Tarım Dışı İstihdam cephesinden baktığımızda son gelen 114K ile birlikte 2024 yılı ortalaması 203K olarak görülmektedir. 2022 yılı ortalaması 377 ve 2023 yılı ortalaması 251K olduğu düşünüldüğünde istihdam artışındaki yavaşlama oldukça net bir şekilde gözükmektedir. Şuan ki ortalamanın tıpkı pandemi öncesindeki gibi 200K civarında olması endişe edici görünümden ziyade normalleşme olarak okumak yararlıdır. Ancak bu ortalamanın sürdürülebilmesi için teorik açıdan en az 181K istihdam artışına ihtiyaç vardır. Aksi takdirde psikolojik 200K altında ortalama ile ilerlenecektir.
İşsizlik Oranı cephesinden baktığımızda son gelen Nisan ayında %3,9 olan veri kademeli bir şekilde yükseldi. Önce 4,00% daha sonra 4,10% ve geçtiğimiz ay izlenen 4,30% piyasaların paniklemesini sağladı. Özellikle Aralık 2021’den bu yana %4 üzerinde reaksiyon izlenmeyen İşsizlik Oranındaki artışın istikrarlı olması Fed üzerindeki baskıyı artırdı. Bu sebeple de Tarım Dışı İstihdam verisinden daha fazla önemsenmesi beklenen İşsizlik Oranı sonucu daha fazla takip edilebilir. 2022 ve 2023 yılı ortalamasının 3,63% olduğu, 2024 yılı ortalamasının da %3,96 ile istihdam piyasasındaki olumsuz seyir net bir şekilde izlenmektedir. Teorik açıdan mevcut ortalamanın korunması için İşsizlik Oranının 4,00% civarında gelmesi gerek ki bu tür bir iyimser sonuç Fed üzerindeki baskıyı ortadan kaldırabilir. Ancak bir öncekine paralel bir şekilde 4,30% gelmesi durumunda 2024 yılı ortalaması 4,00% olacacağı gibi piyasaların Fed üzerindeki agresif faiz indir baskısının artmasını sağlayabilir. Özellikle de Eylül toplantısında 50 baz puan indirim ihtimali bu tür bir olumsuz sonuç ile daha da güçlü hale gelebilir. Bu açıdan İşsizlik verisi 4,00’e yakınsayacak iyimserlikte mi yoksa kademeli bir şekilde artarak panik havasını artıracak mı sorusuna cevap arayacağız.
ABD Merkez Bankası Fed, Veri Sonuçlarına Göre Kararını Değiştirir Mi?
ABD Merkez Bankası Fed, enflasyon ile mücadele konusunda bugüne kadar atmış olduğu adımlar ve sağladığı iletişim politikası ile sürece yönelik ciddiyetini net bir şekilde ortaya koymuştur. Ayrıca FOMC üyelerinin resmi toplantılar dışındaki zamanlarda verdiği mesajlar da bankanın bu karmaşık süreci kontrol altına almaya çalıştığını göstermektedir. Ancak politik tarafta piyasalara verilecek mesajlar anlık reaksiyonlardan çok genel bir değerlendirme olduğundan tepkiler bir miktar piyasalardan gecikmeli olarak yansımaktadır. Bu durumu Haziran ayı projeksiyonlar ve piyasanın son dönemde bankadan beklediği revizyonlar olarak net bir şekilde görülmektedir.
Burada Fed kaynaklı karar mekanizması ile Fed’e ilişkin spekülatif fiyatlama davranışı arasındaki farkı iyice ayırt etmemiz gerekmektedir.
Çünkü Fed sadece 1 veriye bakarak para politikası kararlarında aksiyona geçmeyecektir. Tüm veri setini bir arada değerlendirerek para politikasında bir revizyon görecek mi konusunu tartışacaktır. Oysa ki traderlar her verinin sonucuna yönelik finansal varlıklara yönelik etki sahibi oluşturacak spekülatif yorumlamalar yapabilir. Örneğin son gelen göstergeler (Enflasyon, Tarım Dışı İstihdam, İşsizlik ve PMI ve benzeri) sebebiyle Fed’in yılın kalanında toplamda 100 baz puan faiz indirmeli beklentisi güçlenmiştir. Ancak Fed Başkanı Powell piyasalar kadar heyecanlı olmasa da 31 Temmuz toplantısında Eylül ayı için faiz indirimi kapısını araladı ancak devamı gelir mi hususunda Eylül ayı ekonomik porjeksiyonları özellikle FOMC üyelerinin yer aldığı Dot Plot bölümünü inceleyeceğiz.
Piyasaya dönecek olursak, Fed’in ilk faiz toplantısı 18 Eylül tarihindedir. Bu toplantıda bankanın faiz indirimi yapma ihtimaline kesin gözüyle bakılmaktadır. Hatta bu toplantıda 25 yerine 50 baz puan faiz indirimi ihtimali bile %45 civarındadır. ABD istihdam verileri Eylül ayındaki toplantıda faiz indirimi şiddetinin ne olacağına yönelik anlık fiyatlama tarafını yorumlayabilmek adına Benchmark gösterge olarak kabul edilmektedir. Bu açıdan olumsuz istihdam verileri ile 50 baz puan faiz indirimi ihtimali güçlenebilecekken olumlu istihdam verileri 25 baz puan faiz indirimi ile normalleşme eğilimini destekleyebilir. Burada tekrar hatırlatma yapmak gerekirse bahsettiğimiz senaryo anlık fiyatlama tarafındaki spekülatif temel konudur. Diyelim ki olumsuz istihdam verileri geldi bu durum Fed 50 baz puan faiz indirimi yapacaktır şeklinde kesinlik mevcut değildir. Seçim öncesinde Fed bu kadar agresif bir dönüş sağlayacak olumsuz bir büyüme teması mevcut değildir. Bu açıdan Fed kaynaklı karar mekanizması ile Fed’e ilişkin spekülatif fiyatlama davranışı arasındaki farkı iyice ayırt etmemiz gerekmektedir.
Veri Sonuçlarına Yönelik Başarılı Yorumlar Yapabilmek İçin, Geçmiş Dönemdeki Etkilerin Bilinmesi Önemlidir!
Kritik ABD verilerinin varlık fiyatları üzerindeki olası etkilerini doğru yorumlayabilmek, stratejilerin başarıya dönüşebilmesi adına önemlidir. Bu sebeple de yorumlama yeteneğinizi geliştirebilmek için geçmiş dönemlerde nasıl reaksiyon verdiğinin bilinmesi önemlidir. Ancak bu bilgi, yeni dönemdeki beklentilerde kesin başarıya ulaştırır psikolojisini oluşturmamalıdır. Çünkü günler / haftalar / aylar hatta yıllar içerisinde ülkelerin makro – ekonomik dinamikleri ve piyasa beklentileri farklılaşabiliyor. Bu sebeple de her ay aynı etkiyi beklemek doğru olmayacaktır. Geçmiş dönem çalışmaları, yatırımcıların bu veri ile birlikte olası hareket akışını daha başarılı bir şekilde yorumlayabilmek adına pratik bilgiler olarak düşünülmelidir.
2 Ağustos 2024 tarihinde yani bir önceki ay açıklanan açıklanan ABD verileri ile birlikte EURUSD ve Ons Altın ilk dakika fiyatlama davranışında önemli bir yükseliş izlemekteyiz. Ancak bu yükseliş ikinci dakikadan itibaren hacimsel anlamda sınırlanmakta hatta davranışı biçimini değiştirmektedir. Bu süreç, mevcut haberin açıklandığı anın ne kadar önemli olduğunu ve haberin sonucunun yorumlanmasında zamana endeksli değişimlerin önemini artırmaktadır. Bu nedenle veriye hızlı bir şekilde ulaşmak ve ilgili veriyi doğru bir şekilde yorumlamak kritik bir önem taşımaktadır. “GCM Forex / Viop / Borsa Yatırımcıları”, verilerin sonucuna ilişkin GCM MT4 / GCM MT5 platformları içerisinde yer alan ve anlık olarak veri akışının geçtiği “Haberler” bölümünden yararlanabilir.
1 Eylül 2023 tarihinde yani bir önceki yılın aynı ayında açıklanan ABD verileri ile birlikte EURUSD ve Ons Altın ilk dakika fiyatlama davranışında önemli bir yükseliş izlemekteyiz. Ancak bu yükseliş ikinci dakikadan itibaren hacimsel anlamda sınırlanmakta diğer dakikalarda da davranışı biçimini değiştirmektedir. Bu süreç, mevcut haberin açıklandığı anın ne kadar önemli olduğunu ve haberin sonucunun yorumlanmasında zamana endeksli değişimlerin önemini artırmaktadır. Bu nedenle veriye hızlı bir şekilde ulaşmak ve ilgili veriyi doğru bir şekilde yorumlamak kritik bir önem taşımaktadır. “GCM Forex / Viop / Borsa Yatırımcıları”, verilerin sonucuna ilişkin GCM MT4 / GCM MT5 platformları içerisinde yer alan ve anlık olarak veri akışının geçtiği “Haberler” bölümünden yararlanabilir.
Önemli Finansal Varlıklar Bu Verilerden Nasıl Etkilenir!
Yukarıda gerek 1 ay gerekse 1 yıl öncesine ilişkin verilerin EURUSD ve ONS ALTIN 1 dakikalık grafik üzerindeki etkisine değindik. Peki, dünyanın en fazla işlem gören EURUSD paritesi, kritik ABD verilerine göre nasıl bir performans oluşturabilir. Bu sorunun cevabı için 2013 Ocak'tan itibaren ilgili haberlerin sonuçlarının parite üzerindeki 5, 15 ve 30 dakikalık zaman dilimlerinde kaç pip hareket ettiğini aşağıdaki tablolardan görebilirsiniz.
140 tane veri (11 yıl + 8 ay) sonucunun EURUSD paritesi üzerindeki etkisini incelediğimizde 5 dakika içerisinde ortalama 44 pip, 15 dakika içerisinde ortalama 50 pip ve 30 dakika içerisinde ortalama 56 pip hareket ettiğini, 5 ile 30 dakika arasındaki ortalama değerler incelendiğinde önemli bir pip farkının olmadığını ve bu nedenle de özellikle istihdam verilerinin ilk 5 dakika üzerindeki olası etkisinin çok daha önemli olduğunu söyleyebiliriz. Tablo içerisinde yeşil renkli olanlar genel ortalamanın üzerindeki performans, kırmızı renkli olanlar ise genel ortalamanın altındaki performans olarak dikkate alınabilir. 2024 yılının ilk 8 ayını geride bıraktık. Fiyat etkisine baktığımızda genel ortalama üzerinde bir seyir izlemektedir. Bu tutum ABD Merkez Bankası Fed politikasının makro gelişmelerdeki değişimlerde oynaklık oluşturduğunu ve traderların anlık reaksiyonda daha fazla efor sarf ettiği şeklinde okunabilir. Bu sebeple de yılın kalan bölümlerindeki veri sonuçları kendi iç dinamiklerinde ayrı ayrı öneme sahiptir.
İlk 5 dakikanın öneminden bahsediyoruz ancak bu düşünce 5 dakikanın sonuna kadar ilgili etkinin devam ettiği anlamına gelmemelidir. Bu konu ile alakalı en net bilgi hiç şüphesiz ki bir ay ve bir yıl önce vurgusu ile paylaştığımızı EURUSD ve ONS ALTIN 1 dakikalık grafiktir. Burada ilk iki dakikada hareket alanının genel itibariyle yoğunlukta olduğu zaman dilimi olarak söyleyebiliriz.
Bu istatistik DOLAR ENDEKSİ (#DOLLAR_IND), GBPUSD, USDJPY, DAX40, USDTRY, EURTRY, HAM PETROL (CRUDE OIL) ve BRENT PETROL (BRENT OIL) gibi diğer finansal varlıklarda da benzer özellikler taşımakla birlikte süreyi daha da uzattığımızda etki nasıl şekilleniyor görebilmek adına SP500, DAX40, TESLA, NVIDIA (NASDAQ:NVDA) ve BRENT PETROL üzerinden örneklendirmeye devam edelim.
Tarım Dışı İstihdam verisi açıklanması ardından SP500 fiyatının ilk 60 dakikalık performansının son 1 yıllık görüntüsü yer almaktadır. Veri açıklandığı andan itibaren ilk 10 dakika ardından yatay seyir daha sonra da 30 ile 40. dakika arasındaki hareketlilik dikkat çekmektedir. Bu tutum hem veri açıklandığı an hem de hisse senedi piyasası açılışı öncesinde hareketliliğin arttığını görmemizi sağlamaktadır.
Tarım Dışı İstihdam verisi açıklanması ardından Dax40 fiyatının ilk 30 dakikalık performansının son 1 yıllık görüntüsü yer almaktadır. Veri açıklandığı andan itibaren hareket alanı oluşmaya başlarken bu hareketin ilk 5 dakikaya yaklaştığını izleyebilmekteyiz. Bu tutum benchmark gösterge SP500 ile zamansal olarak ayrıştığı bir süreçte daha erken fiyatlama tarafında içerisinde yer bulduğu görülmektedir.
Tarım Dışı İstihdam verisi açıklanması ardından BRENT PETROL fiyatının ilk 30 dakikalık performansının son 1 yıllık görüntüsü yer almaktadır. Veri açıklandığı andan itibaren hareket alanı oluşmaya başlarken bu hareketin EURUSD ve Ons Altın’daki gibi ilk 5 dakikanın etkili ancak 10. dakikaya kadar da esneyebildiğini izleyebilmekteyiz. Bu tutum her varlığın kendi iç dinamiklerinde farklı bir etki yarattığını görmemize olanak tanımaktadır.
Tarım Dışı İstihdam verisi açıklanması ardından Tesla fiyatının ilk 60 dakikalık performansının son 1 yıllık görüntüsü yer almaktadır. Veri açıklandığı andan itibaren ilk 10 dakika ardından yatay seyir daha sonra da 30 ile 40. dakika arasındaki hareketlilik dikkat çekmektedir. Bu tutum hem veri açıklandığı an hem de hisse senedi piyasası açılışı öncesinde hareketliliğin arttığını görmemizi sağlamaktadır. Özellikle benchmark gösterge SP500 ile genel çerçevede paralellik taşımaktadır.
Tarım Dışı İstihdam verisi açıklanması ardından NVDIA fiyatının ilk 60 dakikalık performansının son 1 yıllık görüntüsü yer almaktadır. Veri açıklandığı andan itibaren ilk 10 dakika ardından yatay seyir daha sonra da 30 ile 40. dakika arasındaki hareketlilik dikkat çekmektedir. Bu tutum hem veri açıklandığı an hem de hisse senedi piyasası açılışı öncesinde hareketliliğin arttığını görmemizi sağlamaktadır. Özellikle benchmark gösterge SP500 ile genel çerçevede paralellik taşımaktadır.