Küresel piyasalar ABD seçim sonuçlarını bekliyor ve son sayımlarda Trump’ın önde olmasıyla teknoloji hisseleri ve Rusya fiyatlamaları pozitif, dolar alıcılı, altın ise satıcılı fiyatlanıyor.
Aday Biden’ın Rusya’ya karşı tavrı belliydi, ancak ABD-Çin ticaret ilişkilerine dair ise keskin bir ifadesi olmadı. Trump ise hem Çin hem de Meksika’ya karşı oldukça sert davrandı başkanlık sürecinde. Bu nedenle Trump’ın önde olması Meksika-Çin için negatif Rusya için pozitif olarak fiyatlanırken teknoloji hisseleri ise haliyle yükseliş yaşıyor. Türkiye tarafında da Türkiye Halk Bankası (IS:HALKB) başta olmak üzere endekslerde yükseliş var.
ABD Başkanı Trump, başkanlık sürecinde Türkiye’yi çok defa ekonomik yaptırımlarla tehdit etti ve zaman zaman da bu yaptırımları uyguladı. Ayrıca Halkbank davasını da oldukça önemli koz olarak kullandı. Meclis ise S400 konusunda CAATSA yaptırımlarının uygulanması kararını aldı. Biden, bu konuda Trump’a göre daha keskin açıklamalarda bulunduğu için şu anda Trump’ın önde olması hisselerde yükseliş sağlıyor. Ancak Trump’ın seçilmesi durumunda Türkiye’ye tavrı ne ölçüde değişir bilinmez, S400 konusunda Trump’ın olası iyimser yaklaşımı da yeterli olmayabilir. Ayrıca Trump döneminde ABD ile olan ilişkilerimizin ekonomimize ne kadar hasar verdiği de ortadayken bu seçimdeki fiyatlama ölümü gösterip sıtmaya razı olma durumunda başka bir şey değil.
ABD seçimleri bugün tüm fiyatlamalarda en etkili başlık ancak yurt içinde dün yaşanan haber akışı fiyatlamalarda etkili oldu. USD/TRY kurunun 8,54, EUR/TRY kurunun da 10,0 ile rekor tazelemesinin ardından merkezin PPK toplantısını beklemeden olağan üstü faiz artırımına gideceği söylentileriyle dolar kurunda rekor sonrası 8,39’a doğru bir gerileme oldu. Haberin desteklenmemesi ve Hazine ve Maliye Bakanının döviz kuruna müdahale edilmeyeceğine dair açıklamalarıyla kur yeniden yükselişe geçti ve bugün tekrar 8,52’ye yükseldi. Son saatte ise 8,42 yakınında işlem görüyor.
Merkez Bankasının piyasalarda yarattığı algı son derece olumsuz, sebebi ise çelişkili davranması. Yani bir taraftan parasal genişlemenin olduğu bu dönemde kontrolsüz kredi büyümesinin enflasyonu artırdığını görüyor, riski kontrol altına almak için faiz artırıyor. Hemen ardından kurdaki yükselişin de enflasyonu tetiklemeye başladığı yani risklerin daha da arttığı dönemde faiz artırmıyor. Üzerine enflasyonun daha da yükseleceğini ön görüp yılsonu tahminini artırıyor. İşte tüm bu yaşananlar merkeze dair ciddi güven kaybına neden oldu. Bu noktada merkezin ansızın faiz artışı kararı alabilme durumu da piyasaları şaşırtmıyor. Oysa doğru iletişim için önceden piyasalara mesaj verilmesi, politikanın anlaşılabilirliğinin sağlanmasının ne denli önemli olduğunu Başkan Uysal son enflasyon sunumunda söyledi ve daha iyi iletişim için çalışacağız dedi. Ancak ne merkezin yaptıkları ne de yapamadıkları neticesinde piyasalarda da artık devam edilebilecek bir politika ve varsayım oluşamıyor. Her an her şeyin olabilme durumu risk demektir ve bu da fiyatlamalarda kendini zaten gösteriyor. Türkiye CDS 5 Yıllık USD550 bp ile son derece yüksek seviyede.
ABD seçimlerinin TR pozitif etkisinin kısa sürmesini bekliyoruz, şu anda içinde bulunduğumuz dönemdeki riskleri azaltacak gelişmelere ihtiyaç var, Trump’ın seçilmesi durumunda ilk iş olarak TR ile ilişkileri düzeltmeyi seçmesi durumunda ise tabii ki durum değişir!!!