Bu makale 9.5.2018 tarihinde İngilizce olarak yayınlanmıştır
Dün, ABD Başkanı Trump 2016 kampanyasında verdiği sözleri yerine getirdi ve İran’a yaptırım uygulama sürecine başladı. Bu, 2015 yılında altı ülke ve İran arasında gerçekleşen Kapsamlı Eylem Planı Ortaklığı (JCPOA) denilen anlaşmanın sonu olduğu anlamına gelebilir.
Petrol piyasaları, Trump’ın duyurusu yaklaşırken dalgalanmaya başladı ve sabah ile öğle öncesinde farklı haber sızıntılarına güçlü tepkiler verdi. CNN’in Trump’ın İran anlaşmasını bitirmeyeceğine dair raporu yayınlandığında fiyatlar düştü. Brent petrol geçici olarak 74$ altına düşerken, WTI neredeyse 68$’ı gördü, ancak bu raporla ters düşen başka bir haber ile fiyatlar tekrar toparlandı.
Duyuruların ardından iki değerlendirme de yükseldi ancak piyasalar kapanmadan önce açılış seviyelerine yeniden ulaşamadılar. Anlaşılan o ki, Başkan Trump’ın duyuruyu yapmasıyla beraber piyasalar, yaptırımların yeniden uygulanacağına dair bir kararla fiyatlanmaya başlamıştı bile. Bir milyon varil İran petrolünün piyasayı terk etme potansiyeline rağmen, petrol fiyatları gelişmelerin sonucu olarak yükselmedi.
Uzun dönemli yatırımcılar için, yaptırımların yeniden uygulamaya konması piyasayı nasıl etkiler?
Bazı yaptırımlar 90 günlük periyod sonrasında tamamen uygulanmaya başlamış, ek yaptırımlar da 4 Kasım 2018 tarihi ile hayata geçirilmiş olacak. İran’ın finans kuruluşlarının dolar alımını durdurmak için 90 günlük bir süresi var. 90 günün sonunda kurumların satın alımları veya İran dışında elde tutulan İran dövizini üzerine yaptırımlar uygulanmış olacak. Ayrıca, İran kamu borç harcamaları ve bu borcun kapanmasını kolaylaştıran getiriler üzerine de uygulanacak olan yaptırımlar var.
Bu, İran petrolünün alım satımını daha da zorlaştıracak çünkü İran tüm petrol satışlarının İran merkez bankasından geçmesini zorunlu kılıyor. Petrol satışında dolar kullanımı konusunda çalışmanın yolları vardır, ancak dolar, küresel petrol işlemlerinin büyük çoğunluğunda kullanılan para birimi olduğundan tercih edilmemektedir.
4 Kasım’da İran’ın ulusal petrol şirketi NIOC üzerine tamamen yaptırım uygulanmış olacak. O gün ayrıca, İran petrol tankerleri sigorta alımlarını önlemek için tasarlanan yaptırımlar da yeniden yürürlüğe girecek.
Bu önemli bir durum, çünkü İran NIOC üzerindeki yaptırımlardan kurtulabilse bile, müşteriler ve deniz nakliye şirketleri petrol taşıma risklerini teminata bağlamak için gerekli sigortayı ABD kurumlarından alamayacak. Petrol deniz taşımacılığında sigorta ettirilmek zorunda, yani bu yaptırımlar herhangi bir petrol ihracatını daha da engelleyecek.
Avrupalı ve Çinli kurumların İran petrol kargoları için sigorta önermeleri muhtemel, ancak ABD İran petrolünü sigortalayan yabancı şirketlerle çalışan Amerikan şirketlerine de yaptırım uygulamaya yeltenebilir.
Ayrıntılara rağmen, Trump yönetimi, nasıl işleyeceği belli olmasa da, yaptırımların hemen başlatılacağını iddia ederek güçlü bir tutum sergiliyor gibi gözüküyor. Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton, eski yaptırımların yeniden geri geleceğini söyledi. Yeni Almanya büyükelçisi Richard Grennell de İran ile çalışan Alman işletmelerin, operasyonları şimdi durdurması gerektiğini söyledi.
ABD Hazine Bakanlığı İran’dan ham petrol alan ve istisna isteyen ülkelere, “180 günlük sonlandırma süresi esnasında İran’dan ham petrol alım hacimlerini azaltmaları” gerektiğini anlattı. Tüm bu değerlendirmelerin etkisi dünya çapındaki işletmeler için bir uyarı niteliğinde, ABD bu yaptırımlar konusunda oldukça ciddi ve şimdiden uyum sağlamak en iyisi. Kasım ile beraber İran petrol ihracatında 200.000-300.000 varil düşüş beklentisi sebepsiz olmayacak.
Kararın ABD ve Kuzey Kore ile ilişkileri için de çıkarımları var, çünkü bu Başkan Trump ve Kuzey Kore lideri Kim Jung Un arasındaki oldukça beklenen zirveden bir ay önce gerçekleşiyor. Pompeo Bölge Sekreteri Kuzey Kore’ye ani bir geziyi duyurdu ve yönetim şu an Çin ile görüşmede.
Eğer ABD Çin’i İran’dan petrol ithalatında kesinti yapması konusunda ikna edebilirse (Çin İran petrol ihracatının %24’ünü oluşturuyor), bu iki ülkenin Kuzey Kore’nin nükleersizleşmesini birlikte izleyeceğine dair Kuzey Kore’ye güçlü bir mesaj olabilir. Çin’i buna ikna etmek zor olsa da imkansız değil ve eğer ikna olursa, İran ihracatında çok hızlı düşüşler yaşanacağını görebiliriz.