28 Ocak haftası genel beklentiler

Ocak 2012 başından beri devam eden, rekor koşusunda nefes biraz tıkanmış gibi. 86.787 seviyesine kadar yükselen İMKB 100 endeksi Cuma günkü yüzde 1.95'lik düşüş ile birlikte haftayı küçük de olsa bir düşüş ile kapattı.

Aslında bu haftaki rallinin sebebi Moody's de bir yanlış anlamanın ya da çok umutlu bir bakış yanılgısının yarattığı not artırımı beklentisiydi. Moody's den gelen not artırımı yok açıklaması sonrası ise bir günde yüzde 2'lik düşüş yaşandı. Son iki haftadır yaşanan rekor enflasyonu sonrası yüzde 2 nedir ki denebilir. Burada önemli nokta beklentinin bittiği anda gelen sert satış tepkisi. Bence konsolidasyon süreci başladı ve beklentinin bittiği yerde söz de bitecek.

Son 2-3 haftadır incelemekte olduğum sanayi endeks bazında mali endeks grafiği de bazı korkularımın gerçek olduğunu teyit eder durumda. 3 hafta önceki televizyon programımda konsolidasyon sürecinde yatay seviyeli hareket sırasında senet değişimleri olduğunu belirtmiştim. 1 yıllık çıkışın ana mimarı olan banka ve mali endeks aslen sanayi endeksi tarafından genelde yavaş ya da tam olarak desteklenmemişti. Son haftalarda ise tam tersi bir hareket var.

Örneğin Cuma günü banka endeksi %1.3 kaybederken, sanayi endeksi %1.1 değer kazandı. Bence para senet değiştirerek yavaş, yavaş konsolide oluyor. Önümüzdeki dönem realizasyonlar ve düzeltme başlayabilir.

Amerika ve Avrupa'da olumlu rüzgarlar esiyor. ABD borçlanma tavanı konusunda yarı uzlaşma ve tam öteleme var. Şirket karları iyi hafif kıpırdanma var. Ayrıca kuvvetli Avro ABD ekonomisine katkı sağlamakta. Avrupa yakasında ise parasal genişleme, biraz kıpırdanma ve bol, bol olumlu görüş ve beklenti var. Draghi tam bir virtüöz-basketbol koçu arası bir tatda sistemi idare ediyor.

Yalnız sorun bitmeyen senfoniye dönen bu şarkının Tientos Por Zambra tarzı çalınmaya çalışılması. 2013 sonuna kadar tam kurtarma ve pembe bulutlar. Göz önüne alınmayan ise dünyanın geri kalanı ve onların durumu. IMF başkanı Christine Lagarde, uzaktan tutarsız görünen şu açıklamaları yaptı. Avrupa'da ekonomik toparlanma adına son 18 ayda yapılanlar takdire şayan ve bu konuda iyimserim.

Ardından ise Dünya genelinde toparlanma çok zayıf ve düşük hızda toparlanma trendi mevcut. Bu açıklamalar kendi içinde ters düşüyor gibi görünebilir fakat bence durum farklı. ABD ve Avrupa'nın artık dünyanın tek kutuplu olmadığını anlaması gerekiyor. Şöyle ki Çin, Japonya, Hindistan, Rusya, Güney Amerika ve Türkiye'nin iyi olmadığı bir dünyada onların düzelmesi yetersiz kalacaktır.

Türkiye son dönemde olduğu gibi yine çok şanslı. ABD Borç Tavanı müzakerelerinin 19 Mayıs tarihine atılması ve Draghi'nin desteği ile ters takla atan EUR/USD paritesi ülkemize yarayacak, en azında 5 aylığına. Zira ihracatın çoğu Avro ama ham madde ve ara mamül ithalatı ise genelde Dolar. Sonuç dış ticaret ve cari dengeye olumlu yansıma olacaktır.

Önümüzdeki hafta genel olarak İMKB için yatay ya da hafif gevşek bir hareket, DOW JONES için tüm zamanların rekor denemesi, DAX da yatay, favorim NİKKEİ için yukarı yönlü hareket bekliyorum.
EUR/USD da 1.35 önemli bir direnç bence temkinli bir yatay ya da hafif aşağı bir hareket olacaktır. Altın aşağı yönlü ve 1620 seviyelerine baskı oluşacaktır. Brent 115 doların üstüne salınımını tamamlayarak tekrar 105 altına doğru yön değiştirir. Dolar için TL karşısında 1.57 seviyesinden daha fazla kayıp piyasanın talebi doğrultusunda mümkün görünmüyor. 1.7650-1.75 arasında yataya bağlanabilir. AVRO yukarı hevesli ama MB ya da piyasanın 2.375 üstüne izin vermesi zor. Tahvilde de benzer şekilde 5.75'in altını beklemek naifçe olacaktır.