Tonguç Erbaş - Ahlatcı Yatırım - 2021 Fiyatlamaları Likidite ve Aşı Gelişmelerine Endeksli
Yeni bir yıla başlarken geride bıraktığımız yılın ekonomiler ve piyasalar için beklenmedik bir yıl olduğunu söylememiz gerekiyor. Likiditenin, mali desteklerin ve düşük faiz ortamının sağladığı destekle Covid-19 salgını etkileri ile mücadele edilmeye çalışılan yılda Birçok varlık sınıfında geri çekilme olsa da yılı zirvelerine yakın kapatacakları gözüküyor. Geçen yılda her ürünün oransal olarak prim yaptığını düşünürsek, 2021 aşı çalışmalarının olası olumlu etkilerini görmemiz durumunda Dünya’da yüzde 4-6,5 arası Türkiye’de de yüzde 5-6 arası büyüme beklentisi ile devam edilecek gibi gözüküyor. Sosyal hayatın normalleşmesi ile talep enflasyonunun oluşacağı ve bu nedenle likiditenin ve desteğin zamanla piyasalardan çekilebileceği bir yıl olabilir. Son iki yıldaki yüksek getiri potansiyelinin yeni yılda olmayacağını kayda değer geri çekilmeler sonrası Borsalar, Sanayi Emtiaları ve yurt içinde TL getirisinin mevduat tarafında yüksek kalabileceği bir yıl olacağını düşünüyorum. Bu nedenle yatırımlarda zarar durdur seviyeleri ve seçicilik ön plana çıkacaktır. Herkese sağlıklı, huzurlu ve mutlu bir yıl diliyorum.
Kur tarafında rezerv yetersizliğinin gündeme gelmesi ile gelişmekte olan ülke para birimleri içerisinde yıl genelinde negatif ayrışan Türk Lirası ile 8,55 TL seviyeleri test edildi. Bununla beraber son dönemde para politikasında sadeleştirme, enflasyon odaklı söylemler ve kalıcı reformlar ile ilgili Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan gelen açıklamalarla geri çekilmenin devam ettiğini görüyoruz. Yeni yıl ile birlikte sıkı para politikası devam ederken, yapancı kaynak girişinin de reform beklentileri ile artması kurda yatay hareketleri beraberinde getirebilir. 200 Günlük üssel AO. 7,32 TL seviyelerinde. Yeni yıl ile birlikte bu seviyenin zamanla yükseleceğini ve iyimserliğin artması ile 200 günlük ortalamaya doğru geri çekilmeler görebiliriz. Diğer taraftan dış borç ödemeleri ve enflasyon beklentileri ile bu geri çekilmelerin sınırlı kalacağını ve yeni yılda kademeli enflasyona odaklı kur yükselişleri görebileceğimizi düşünüyorum. 7,80, 7,95 ve 8,20 ana direnç bölgeleri olarak yükselişlerde takip edilebilir.
Türk Lirası değer kaybı ile birlikte özellikle yılın ikinci yarısında parite etkisi ile pirlikte çaprazda 10 TL üzerine kadar yükselişlerin gerçekleştiğini gözlemledik. Yeni yılda ise bir süre daha parite etkisinin devam etmesini fakat özellikle 1. Çeyrek sonrasında Euro tarafında değer kaybı yaşanabileceğini düşünüyorum. Parite etkisinin büyük bir bölümünün zayıf Dolar etkisi ile gerçekleştiğini düşünürsek özellikle TL tarafında değişimler çaprazda fiyatlamayı da belirlemeye devam edecektir. Euro tarafında değerli para birimi ile yaşanabilecek ticari sıkıntıların politikalar ile değiştirileceğini ve yeni yılın ilk yarısında öncelikle 9,00 TL sonrasında yıl genelinde 8,75 TL seviyelerine kadar geri çekilmeler görülebileceğini düşünüyorum. Diğer taraftan enflasyon bazlı yükseliş çaprazda da yeni yılda gerçekleşecektir. 9,50 ve 9,65 TL kısa vadeli direnç ve 9,20 ve 9,00 destek seviyeleri olarak yeni yılın ilk çeyreğinde takip edilebilir.
Petrol fiyatları yıla 70 Dolar seviyelerinde başladıktan sonra Brent Petrol özelinde 16 Dolar seviyelerine kadar geriledi. Yılın ikinci yarısından itibaren 35-50 Dolar aralığında toparlanma eğiliminde olan Petrolde son dönemde ABD seçimleri sonrası, aşı çalışmalarından gelen olumlu haber akışı ile iyimserliğin arttığı ve 50 Dolar üzerinde kalıcılığın sağlandığını görüyoruz. Yeni yıl ile birlikte OPEC ve OPEC+ ülkeler talep tarafındaki artışa göre günlük üretim kısıtlamalarında düzenlemeye gidebilir. Buna rağmen yeni yılda dünyada yüzde 4-6,5 arasında küresel beklentisine paralel 45-60 veya 50-65 Dolar aralıkları aşı çalışmalarından gelecek haberlerin sosyal hayata dönüşü hızlandırması ve İmalat PMI verilerindeki yükselişin devamı ile yeni fiyat beklenti aralığı olabilir
Borsa İstanbul Türk Lirası bazlı tarihi zirvelerinde yılı kapamaya yakınken salgın ve gelişmeleri nedeniyle dalgalı bir yıl geçirdiğini söyleyebiliriz. Son dönemde yıl genelinde yabancı yatırımcının ilgisinin azalması sonrası 1 Milyar Dolar para girişi ile desteklendiğini düşünüyorum. Özellikle Merkez Bankası ve Hazine ve Maliye Bakanı değişimi, bankacılık sektöründe normalleşme düzenlemeleri ve küresel piyasalarda iyimserliğin devam dolar ve çarpan bazlı para girişinin devam etmesi ile yeni yılda da yükselişi beraberinde getirebilir. 1,400 seviyesi şimdilik kritik destek bölgesi genel olarak 1,250 ve 1,300 seviyeleri aşağı kırılmadığı sürece ilk olarak 2 sent (20,000 Dolar endeksi) TL bazlı 1,500 hedef olacaktır. Büyüme odaklı bir yıl devamı gelmesi durumunda 1,750 - 2,000 aralığına kadar yükselişler görülebilir. Mutlaka bu seviyelerden yatırım yaparken zarar durdur seviyelerine uymak gerekir.
Altın fiyatlarına 2020 yılı genelinde baktığımızda Ağustos 15 sonrasında Ons altın fiyatlarında 1850$ seviyesinden 2070$ seviyesine yükseliş gerçekleşirken elinde altın tutan fonların dünya genelinde belirgin bir miktarsal değişim yaşamadığı, ayrıca altının yükselişini bekleyen uzun pozisyonlarda da belirgin artışların olmadığını hatta zaman zaman azalmaların yaşandığını söyleyebiliriz. Bu talep tarafında fiyat ile uyumsuz görüntüye ek olarak ABD seçim riskinin yeni başkanın seçilmesi ve sonrasında sıkıntısız sonuçlanması, hemen ardından da covid-19 aşısı ile ilgili başarılı sonuçların alınması altına olan talebin giderek azalmasına neden oldu. Diğer taraftan Gram altın fiyatlaması için kur tarafını değerlendirdiğimizde. Türk Lirası’nda rezervler ile ilgili gözlemlenen sıkıntı sonrası 8,55 TL seviyelerine yükselen kur ile birlikte Gram altında 540 TL seviyelerine yükseliş gerçekleşti. TCMB ve Hazine ve Maliye Bakanı değişiklikleri sonrası Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın reform başlıkları sonrası açıklamalarının etkisi ve normalleşme adımlarının TCMB ve BDDK tarafından gerçekleşmesi ile kurda 7,50 TL geri çekilmesini yaşadık. Tüm bu gelişmeler altın fiyatlarını TL ve Dolar bazlı gerilemeye neden oldu. Önümüzdeki dönemde Ons altında yukarı yönlü tepki hareketleri görülebilir. 1920$ yukarı geçilmediği sürece bu yükselişler tepki hareketi olarak gerçekleşecektir. Kurda ise özellikle atılacak reform adımlarının ana taslaklarının netleşmesi ile yurtdışı kaynaklı fon girişinin devamı ile 7,50 - 7,90 TL aralığında yatay bir kur hareketi görebiliriz. 2021 yılında 1765$ ons altında aşağı yönlü kırılırsa 1670$ ve Gram altında 440 TL aşağı yönlü kırılırsa 420 TL test edilebilir.
Serdar Pazı – QNB Finansinvest - 2021 yılına dair beklentiler
Gelişmekte olan ülke varlıklarına son yıllarda gerçekleşen kuvvetli yabancı yatırımcı girişinin gelecek yılda TL varlıklar üzerinde de görüleceğini tahmin ediyoruz. Dolayısıyla kur volatilitesinin azalması ve ekonominin belirgin bir büyüme döngüsüne girmesi ile BIST 100 endeksinde yeni zirveler test edilebilir.
Yılın başında ABD tarafından gerçekleşecek olan Başkan görev teslimi sonrasında Demokratların daha kapsamlı bir teşvik paketini devreye alması muhtemel, yine dünya genelinde gelişmiş ülkeler başta olmak üzere hız kazanan aşı olma süreci de global ekonominin normale dönmesi adına gelecek önemli adımlardan. Fed ve ECB öncülüğünde varlık alımlarının devam edecek olması da pozitif.
EUR/USD paritesinde Uluslararası ticaretin normale dönüşü dolar talebini azaltacaktır, dolayısıyla yılın ilk çeyreğinde paritenin 1.25 düzeyini hedeflemesi muhtemel. Enflasyon beklentilerinin halen daha düşük olması sebebiyle faizlerin düşük seyri de önemli. Dolayısıyla dolar endeksindeki düşüş ile altın fiyatlarında yine yukarı yönlü ancak daha dengeli bir seyir beklenebilir, dolar ons bazında altın fiyatları açısından 2000 önemli bir bariyer.
Petrol fiyatlarında ise artan ABD stokları ve sondaj yapılan kuyu sayısındaki artış önemli, Uzakdoğu Asya’da Çin ve Güney Kore başta olmak üzere talebin toparlanma emareleri göstermesi olumlu, ancak ulaşım ve nakliyat konusunda çekimserliğin sürmesi ancak OPEC kısıntılarının devamı ile dengelenebilecek bir problem. Bu ortamda Brent petrol adına 50 dolar varil üzerinde kalınabilmesi olumlu seyrin sürmesi adına önemli.
Mert Yılmaz – Info Yatırım – Her Şeyin Başı Sağlık
Pozitif beklentilerle girdiğimiz 2020 yılı Covid-19 salgını nedeniyle bir an önce bitsin diye gözünün içine baktığımız bir yıla dönüştü.
Siyasetten, ekonomiye pek çok alanda önemli değişim ve dönüşümlerin yaşanmasına neden oldu. Bunun en güzel örneklerinden bir tanesi salgın öncesinde Kasım ayında yapılan seçimleri kazanmasına kesin gözü ile bakılan ABD Başkanı Trump’ın seçimi kaybetmesi oldu.
Türkiye ekonomisinde de önemli dalgalanmalar ve değişimler yaşandı.
Şimdi yeni yıla yeni ümitlerle girme zamanı…
Covid-19 aslında hepimizin çok iyi bildiği ama genelde göz ardı ettiği şeyi bir kez daha beynimize kazıdı. “Hayatta en önemli şey sağlık”.
2021 yılının ilk çeyreğinde de Dünya ekonomisinde daralma hız kaybederek de olsa devam etse de 2021 yıl genelinde Dünya ekonomisinde %4-5 arasında bir büyüme öngörülüyor. Elbette burada aşı çalışmalarının olumlu sonuç vereceği beklentisi hâkim. Aksi bir senaryo ne yazık ki 2021 yılını da tarihe kayıp bir yıl olarak yazılmasına neden olabilir.
Ekonomilerdeki toparlanma beklentisi ise petrol fiyatlarını 2020 yılının son günlerinde $50 seviyesine kadar getirdi. Ekonomik aktivitenin gücü petrol fiyatları üzerinde belirleyici olacak. Yönün yukarı olduğunu düşünüyorum ama bir ralli hareketi beklemek bence gerçekçi değil.
$2000 seviyesinin üstünü test eden altın fiyatları ile özellikle aşı çalışmalarının olumlu sonuçlar üretmesi sonrasında $1765 seviyesine kadar geriledi. $1850-$1950 bandındaki hareketin bir süre daha devam edeceğini düşünüyorum. Kısa vadede $1765 seviyesinin dip ya da dibe çok seviyeler olduğunu düşünüyorum. Diğer yandan ons bazında yeni bir rekor beklemek de pek gerçekçi değil.
Merkez bankaları eli ile yürütülen parasal genişlemeler, dünyada devam eden düşük faiz ortamı borsalara yarayamaya devam edecek. Oluşan seviyeler kısa vadede riskli olsa da yönün hisse senetleri piyasalarında yukarı olduğunu düşünüyorum.
Özellikle TL bazında her gün rekor kıran BİST 100 Endeksi incelendiğinde $ bazında rekor seviyesinin yarısında bile değil. Türkiye eğer makroekonomik verilerinde dengelenmeyi sağlayabilirse başta bankacılık sektörü olmak üzere orta-uzun vadede sektör ve hisse seçiminde titiz ve seçici davranmak kaydı ile pozisyon alınması yönünde.
2021 yılının ilk çeyreğinde enflasyon yükselmeye devam edecek. Sonrasında bir düşüş trendine girecek olsa da 2021 yıl sonunda tek hane bir enflasyon görmeyeceğimiz neredeyse kesin. Son toplantıda 200 baz puan faiz artışı yapan TCMB faizi önden yükledi. Görüşüm Türkiye’de faiz artışı döngüsünün sonuna yaklaşıldığı yönünde. Ama altını çizmekte fayda var. Her şey reformlara bağlı.
USDTRY ise 8,50 seviyesini test ettikten sonra 7,40 seviyesinin de altına indi. Ekonomide yönetiminde yapılan görev değişiklikleri ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın reform söylemleri TL varlıkların değer kazanımında etkili oldu. Bu arada USD’nin uluslararası alanda değer kaybetmesi de lehimize bir durum oluşturdu. USDTRY’de 7,50 seviyesi kritik bir öneme sahipti. Kırılması durumunda gerilemenin 7,20 seviyesine kadar sürmesi beklenebilir. Kurlarda yaşanan gerilemenin bizleri rehavete sokmaması lazım. Türkiye’nin ekonomi alanında olduğu gibi pek çok alanda yapısal reforma ihtiyacı var. Bunları yapabilirsek daha güzel günler bizleri bekliyor. TCMB’nin eksi rezervi en önemli sorunlardan bir tanesi. Her şeye rağmen uluslararası alanda bir sorun yaşanmaz, yeni bir jeopolitik risk doğmazsa kısa vadede altın fiyatlarında olduğu gibi USDTRY’de de yeni bir rekor beklememek lazım. Kısa vadede 8,05 seviyesi oldukça güçlendi.
Şahsım ve kurumum İnfo Yatırım adına 2021 yılının tüm insanlığa önce SAĞLIK, barış, huzur, mutluluk, bereket getirmesini diliyorum.
Birinci bölüm için tıklayınız.
Üçüncü bölüm için tıklayınız.