2016’nın sonlarına yaklaşırken küresel piyasalarda yıl içinde yaşanan gelişmeleri baktığımızda;
2016’nın başında küresel piyasalarda Çin ekonomisindeki endişelerin artması ile riskler de yükseldi, öyle ki Fed Ocak toplantısında küresel risklere vurgu yaptı.
Japonya Merkez Bankası, Ocak’ta sürpriz bir şekilde faizleri negatif seviyeye çekti.
Yılın ilk çeyreği yüksek belirsizlikle geçti ve ECB Mart toplantısında faiz indirdi ve varlık alımlarının tutarını yükseltti.
Fed, Mart toplantısında yıl içi planlanan 4 faiz öngörüsünü 2’ye düşürdü.
Özellikle Fed’in faiz artışı tahminini düşürmesi TCMB’nin sadeleşme politikasına destek sağladı ve TCMB, Mart’ta faiz koridorunda indirime başladı.
Yılın 2. yarısına gelirken ABD istihdam verisinin 30,000 ile beklentinin çok altında kalması ve küresel risklerin de devam ediyor olması ile Fed, Haziran toplantısını pas geçti.
23 Haziran’da yapılan referandumdan İngiltere’nin AB’den ayrılma (brexit) kararının çıkması ile küresel piyasalarda çok sert volatilite yaşandı ve sterlin tüm para birimleri karşısında rekor düşüşler yaşadı.
Temmuz’da küresel piyasalarda çok önemli gelişmeler yaşanmadı, Fed, toplantıda öncekilere göre daha şahin tavır sergiledi ve piyasalarda Eylül beklentileri arttı. Ancak Temmuz ayı ülkemizde çok kritik gelişmelerin ayı oldu.
Başarısız darbe girişiminin ardından ülke içinde 3 aylık olağan üstü hal kararı alındı. Kredi derecelendirme kuruluşu S&P ülkemizin kredi notunu düşürdü.
Ağustos’ta brexit kararının ardından İngiltere Merkez Bankası faizlerde indirime giderken varlık alımlarını da artırdı.
Darbe girişimi ve not düşürülmesinin ardından 3,10 seviyesine yükselen kur, Ağustos’ta 2,91’lere geriledi.
Fed, Eylül toplantısında faiz artışına gitmedi, olumlu verilere rağmen faiz artışı yapılmaması Fed’in başkanlık seçimlerini beklediği fikrini kuvvetlendirdi.
Eylül ayında açıklanan ABD verilerinin beklentileri aşması ile dolar küresel piyasalarda yükselişe geçerken ülkemizde ise lira tarafında sert düşüşler yaşandı.
Kredi derecelendirme kuruluşu Moosy’s’in kredi notumuzu düşürmesi ve yatırım yapılabilir ülke statümüzü kaybetmemiz, ayrıca ülke içindeki tansiyonun da artması ile kur Eylül’de yükselişe geçti.
ABD Eylül verilerinin son derece iyi gelmesi ile dolar Ekim’de yükselişini hızlandırdı.
Mart’tan beri faiz koridorunda indirim yapan TCMB, kurda yaşanan yükselişten dolayı Ekim’de faiz değişikliğine gitmedi.
Fed, Kasım toplantısını da pas geçti, çünkü Trump’ın aday olma riski vardı.
Kasım ayı hem iç piyasa hem de küresel piyasalarda son derece hareketli geçti. ABD başkan adayı olan Trump’ın seçimleri kazanması ile piyasalar adeta şok yaşadı, ancak Trump’ın zafer konuşması ve akabindeki söylemleri ile dolar hemen toparladı.
Ülkemizde ise, Kasım ayı son derece zorlu geçti, ABD seçimleri ile 8 Kasım’da kur 3,30 ile rekor kırdı, ardından ülke içindeki siyasi gerilimin artması ile yükselişini hızlandıran kura TGCM 24 Kasım toplantısında faiz artışı yaparak müdahale etti. Aynı gün Avrupa Parlamentosu’nda müzakerelerin geçici dondurulması kararının onaylanması ile kur 3,45 üzerine yükseldi.
Aralık ayında Fed yetkililerinin şahin mesajlar vermesi Trump’ın ABD ekonomisini güçlendirmek için mali politikalar uygulayacağını açıklaması ve olumlu ABD verileri ile dolar ralli yaptı.
Ülkemizde siyasilerden gelen açıklamalarla 2 Aralık’ta Dolar/TL 3,60 ve Euro/TL 3,83 ile rekor kırdı.
Avrupa’da ise İtalya’da yapılan referandumdan anayasa değişikliğine hayır sonucunun çıkması ile Başbakan Renzi istifa etti.
ECB, Aralık toplantısında varlık alımlarının vadesini bir yıl uzattı ve tutarı da 60 milyon euroya düşürdü.
Fed, yılın son FOMC toplantısında 0,25 bp faiz artışı yaptı ve 2017 için 3 faiz artışı öngördüklerini açıkladı. 2017 beklentileri ile yükselişe geçen Dolar Endeksi, 103,50 üzerine atak gösterdi- bu yaklaşık 14 yılın en yüksek seviyesiydi.-
2015 Mart’ta 1,04 seviyelerine gerileyen EURUSD paritesi 20 Aralık’ta 1,0350’ye geriledi.
2016’da ülkemizde ve dünyada hem siyasi hem jeopolitik hem de ekonomik alanlarda oldukça önemli gelişmeler yaşandı.2017’de piyasalarda öncelikli olarak Trump ve Fed takip edilecek gibi görünüyor, ancak Avrupa’da yapılacak seçimler ve ülkeler arası ilişkiler de piyasaların radarında olacak.