15.11.2013
Gelişmekte olan ülkeler, Fed’in tahvil alım programından çıkış planı dolayısıyla büyük risk altında. Yabancı sermayenin anavatanına dönmesinin yanı sıra, sermaye gelişmekte olan ülkelerin büyüyebilmesi için ihtiyaç. Burada karşımıza, tasarruf oranları çıkıyor. Gelişmekte olan ülkeler tasarruf açığı dolayısıyla büyümek için sermaye girişlerine ihtiyaç duyuyor. Bu çalışmada, Europe, Middle East, and Africa Index (EMEA:IND) bölgesi ülkelerine ilişkin değerlendirmede bulunacağız.
Source: worldbank.org
Tasarrufların, Gayrisafi Yurtiçi Hasıla’ya oranı, ekonominin kaldıraç oranına ilişkin ipuçları veriyor, tasarruf oranının düşük olmasının uzun dönemli kalkınma üzerinde pozitif etkisi olduğu pek çok akademik çalışmada doğrulanmıştır. Türkiye 2001 sonrası dönemde, bankacılık sektöründe geçmiş kırılganlıklarını aşarak istikrarlı para ve maliye politikasıyla birlikle borçlanma araçları piyasasında büyük gelişme kaydetmiştir.
Türkiye’de Tasarruf/GDP oranının 2013 itibariyle 12.5%’e kadar gerilemesi, kaynak ihtiyacını, dolayısıyla da kırılganlık düzeyini artırıyor. Türkiye bölgede kaynak ihtiyacı en yüksek ülkelerden biri olurken, Güney Afrika, Polonya, Çek Cumhuriyeti, Macaristan ve Rusya ardından geliyor. Bu durum, Türk Lirası’nın en fazla baskı altında kalan ülke para birimlerinden biri olmasını da belli ölçüde açıklayabiliyor.
Tapering dönemi gelişmekte olan piyasalar açısından tehlike yaratıyor, Türkiye’nin tasarruf oranını en azından kriz öncesi düzeyine ulaştırması rasyonel olabilir.