(KCK açıklaması ve HDP önergesi ile yenilendi)
ANKARA, 30 Kasım (Reuters) - Son dönemde PKK ile ilgili yaptığı açıklamalarla dikkat çeken ve Cumartesi günü polis ile PKK'lı olduklarından şüphelenilen kişiler arasındaki çatışma sırasında öldürülen Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi'nin zanlısının kim olduğu konusu henüz netleşmezken, HDP konu ile ilgili soruşturma önergesi verdi.
Elçi, Diyarbakır'ın Sur ilçesinde, daha önceki çatışmalarda zarar gören tarihi dört ayaklı minare önünde bir grup avukat ile Cumartesi günü sabah saatlerinde yaptığı basın açıklamasının ardından, polis ile PKK'lı olduklarından şüphelenilen kişiler arasında çıkan çatışmanın arasında kalarak öldürüldü. Olaylarda iki polis memuru da hayatını kaybetti.
Haber ajanslarına göre Elçi'ye isabet eden mermi henüz bulunamadı.
Elçi, geçtiğimiz dönemde CNN Türk'te söylediği "PKK terör örgütü değildir" sözleri nedeniyle 'terör örgütü propagandası yapmak' suçlamasıyla gözaltına alınmış daha sonra adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı. Elçi'nin daha sonra ölüm tehdidi aldığına ilişkin açıklamaları medyada yer almıştı.
Olayla ilgili soruşturma sürerken, HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, bugün TBMM'ye Elçi'nin ölümünün araştırılması için Meclis Araştırması açılmasını talep eden bir önerge sundu.
Elçi'nin ölümünün çatışma ortasında kalmaktan mı kaynaklı olduğu ya da planlı bir suikast olup olmadığı konusu da belirsizliğini koruyor.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Elçi'nin ölümünün ardından yaptığı ilk açıklamada, "Tahir Elçi'ye suikast planı olabilir. Hedef açıktır, hedef Türkiye'dir. İkinci ihtimal ise teröristlerin saldırısı sonrası 100 metre mesafede oradakileri korumak için polislerimizin ateş açması ve arada kalması" diye konuştu.
Davutoğlu, Brüksel'e giderken uçakta yaptığı açıklamada, PKK'lıların Elçi'nin açıklama yapacağı yerin 100 metre yakınına silahlı bir şekilde gelerek polise ateş açtığını kaydederek, şunları kaydetti:
"Olayı tetikleyen terörist. Polis bir mukabelede bulunmak zorunda kalıyor. 100 metre ötede de Tahir Elçi açıklamayı bitirmiş, orada hayatını kaybediyor. Bir çapraz ateş içinde kalmak mı, bilinçli olarak o sırada kargaşadan istifade etmek isteyen bir provokatörün atışı mı, tespit edilecek. Burada asli fail terör örgütüdür. Eğer polise yönelik o saldırı, kargaşa olmamış olsa ne ateş etme ihtimali olur ne de birinin öldürülmesi olayı yaşanmış olurdu."
Öte yandan olayın hemen ardından bazı basın yayın organları Elçi'nin PKK tarafından öldürüldüğünü iddia ederken, KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı tarafından da dün yapılan yazılı açıklamada, görüntülere göre Elçi'nin "polis kurşunu" ile öldürüldüğünün açık olduğu savunularak, "Elçi, Türk devleti gözünde en ağır suçu işlediği için katledilmiştir" denildi.
Elçi'nin ölümünün ardından Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da, "Bir üzüntümü ifade etmek istiyorum... Diyarbakır'da yaşanan bir çatışmada Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi'nin öldüğünü, bir polisimizin de şehit olduğunu öğrendim. Bu olay Türkiye'nin terörle mücadeledeki kararlığının ne kadar doğru olduğunu göstermiştir" ifadelerini kullanmıştı.
İçişleri Bakanı Efkan Ala ise olayın tüm yönleriyle incelenmesi için dört müfettiş görevlendirildiğini belirtti.
Elçi dün Diyarbakır'da binlerce kişinin katıldığı cenaze töreni ile defnedilirken, törende konuşan HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş cinayetin tam olarak aydınlatılacağından şüphe duyduklarını belirterek, "Bu devlet hiçbir zaman hepimizin devleti olmadı" dedi.