Melih Aslan
İSTANBUL, 28 Aralık (Reuters) - İstanbul'da şafak vakti polis kırık dökük bir apartman dairesine nedenini söylemeden baskın yaparken 36 yaşındaki Ghada'nın beş küçük çocuğu korku içinde ağlıyordu.
Kuzey Irak'ın Halep kentinden gelen yedi kişilik aile iki hafta önce polis tarafından toplanarak İstanbul'un Anadolu yakasında yer alan toplama merkezine götürüldüler ve yüksek duvarlar ve tel örgülerle çevrilmiş olan merkezde polislerin gözetimi altında günlerce kaldılar.
Ghada, polisler tarafından yaşadıkları apartmanın bodrum katından alındıkları anda yaşadıklarını, "Sanki suçluymuşuz gibi" sözleriyle ifade ederken, tanıdıklarının yardımıyla serbest bırakıldıkları toplama merkezinin ardından, artık daha önce yaşadıkları o bodrum katını bir başka aile ile paylaşıyorlar.
Yardım örgütleri ve Uluslararası Af Örgütü, Türk yetkililerin çok sayıda, belki de yüzlerce Suriyeli göçmeni sokaklardan toplandıklarını, bazen dilencileri hedef aldıklarını ve onları toplama merkezlerine götürdüklerini söylüyorlar.
Bu sürecin sonunda ise göçmenler istememelerine rağmen Suriye'ye geri gönderiliyorlar. Uluslararası Af Örgütü tarafından bu ay yayınlanan bir raporda tutuklanan 50 göçmen ailesi ile söyleşi yapıldı. Rapora göre 100'den fazla göçmen sınır dışı edildi.
Türkiye ise göçmenlerin zorla Suriye'ye geri gönderdiklerini kabul etmiyor ve geri gönderilenlerin sadece suça karışanların toplandığını ifade ediyor.
Konunun politik hassasiyetinden dolayı adının açıklanmasını istemeyen üst düzey bir hükümet yetkilisi, Reuters'a yaptığı açıklamada suça iştirak eden çetelerin Güneydoğu'da Osmaniye ili Düziçi kampına yerleştirildiklerini, kamu düzenini sağlamak için de hareketlerinin kısıtlandığını söyledi.
Aldıkları önlemleri organize suçları engellemek olarak tanımlayan yetkili bunu 2.2 milyon olan Suriyeli göçmenlerin yalnızca yüzde 1'inden daha azını etkilediğini kaydetti.
Avrupa bu yaz binlerce Suriyeli göçmenin Türkiye'den Avrupa'ya geçmesinin ardından mülteci krizin boyutunu fark etmiş oldu. Buna karşılık Türkiye Suriyeli göçmenlere karşı 2011 yılından bu yana açık kapı politikası yürüttü ve insani yardım kapsamında Suriyeli göçmenler için 8 milyar dolardan fazla harcama yaptı.
Türkiye dünyanın en iyileri arasında olduğu kabul edilen göçmen kamplarını oluşturarak sağlık ve eğitim yardımı yaptı.
Ancak göçmenlerin çoğu kamplar dışında yaşıyor ve yasal olarak bir işte çalışamıyorlar.
"Polis kapıyı sanki kırmak istiyormuş gibi çaldı. Çok korktuk ve açmadık" diyen Ghada polis baskınını şöyle anlattı:
"Ardından bize suçluymuşuz gibi davrandılar. Bize asla nedenini ve nereye götürüldüğümüzü söylemediler."
Dört kişilik ailenin üyelerinden biri olan 25 yaşındaki Aya da küçük apartman dairesinden Ghada'nın ailesinden perde ile ayrılmış şekilde yaşıyor. O da nedeni söylenmeden polis tarafından alınıp sonra yeniden açıklama yapılmadan serbest bırakılanlardan.
Aya, "Biz suçlu değiliz ve yanlış bir şey yapmadık" derken, kucağında öksüren çocuğunu tutuyordu.
Aya kendini daha da yabancı hissedeceği Avrupa'da şansını aramaktansa ailesinin Türkiye'de kalmasını tercih ediyor.
"Biz burada zaten kendimizi dışlanmış hissediyoruz, bir de oralara gidersek ne olacağını düşünemiyorum" diyen Aya devam ediyor:
"Biz dilenci değiliz, biz onurumuzla çalışan insanlarız. Bizler yoksuluz ana kimseyi rahatsız etmiyoruz, kimseye zarar vermiyoruz."
KONAKLAMA MERKEZİ
İki ailenin alıkonulduğu, sivil polisler ve çevik kuvvet polisi tarafından korunan toplama merkezi, İstanbul'da şehir merkezinin dışında kalan, daha çok işçi kesiminin yaşadığı Pendik'te bulunurken, Reuters'ın bu alana girmesine izin verilmedi.
Kapıda bulunan bir yetkili binanın Suriyelilerin Osmaniye kampına gönderilmeden önce kaldıkları "konaklama merkezi" olduğunu söyledi. Hükümet yetkilileriyse Osmaniye kampını suça iştirak eden Suriyelilerin gönderildiği yer olduğunu belirtiyorlar.
İstanbul'daki toplama merkezinin yaklaşık bir yıldır faaliyette olduğunu söyleyen yakında bulunan lahmacun salonunun sahibi her hafta en az iki otobüs dolusu göçmenin oraya götürüldüğü söylüyor. Restoran sahibi bir keresinde dikenli tellerin üzerinden atlayarak kaçmaya çalışan bir adam gördüğünü söyledi.
Ghada merkezde tutulan Suriyelilerin ya Osmaniye kampına gönderileceklerini ya da sınır dışı edileceklerini düşündüklerini söyledi.
Yardım görevlileri Osmaniye'ye gönderilen göçmenlerin Türkiye'de kaldıkları süre içinde kampta kalmaya zorlandıklarını
aksi takdirde kendilerine gönüllü olarak Suriye'ye döndüklerine ilişkin belge imzalatıldığını söylüyorlar.