İSTANBUL, 19 Kasım (Reuters) - İstanbul Deniz Otobüsleri AŞ (İDO) kredi yapılandırma görüşmeleri yaptığı bankaların tavsiyesi ve yabancı ortağı Souter'in talebi doğrultusunda tüm zarar eden hatlarını durdurma kararı aldığını duyurdu.
İDO 2011 yılında Tepe-Akfen-Souter-Sera ortaklığı tarafından 861 milyon dolar imtiyaz bedel, 73 milyon dolar kredi devri olmak üzere 934 milyon dolara özelleştirmeden satın alınmıştı.
İDO'dan yapılan açıklamada, durdurma kararının Sirkeci – Harem hattı hariç iç hat seferlerini kapsadığı; bu kapsamda Bostancı-Beşiktaş, Bostancı-Kadıköy-Yenikapı-Bakırköy, Adalar hatlarının 1 Aralık itibarıyla geçici olarak durdurulacağı belirtildi.
Açıklamaya göre Bostancı, Yenikapı ve Kadıköy iskeleleri şehir dışı hatlar için faaliyet vermeye ise devam edecek.
Geçen hafta basında İDO yetkilisine dayandırılan bir haberde, İDO'nun ekonomik sebeplerle 1 Aralık itibarıyla iç hat seferlerini durduracağı belirtilmişti. yapılan açıklamada, özelleştirme sonrasında ortaya çıkan çeşitli haksız rekabet unsurlarına dikkat çekilerek, Osmangazi Köprüsü başta olmak üzere yaşanan haksız rekabet nedeniyle şirketin uğradığı zararın bu kararın alınmasında etkili olduğu belirtildi.
Açıklamada, İBB'nin sözleşmeye aykırı olarak Bursa Belediyesi'ne "bedelsiz" iskele tahsis ederek, BUDO'nun İstanbul/Bursa arasında seferleriyle haksız rekabete sebep olduğu; özelleştirme sözleşmesinde yer alan Ambarlı Liman arsasının İDO'ya teslim edilmeyerek İDO'nun Ambarlı'dan Yalova / Mudanya/ Bandırma Ro-Ro Projesini hayata geçirilmesinin engellendiği; Eskihisar / Topcular arasında Negmar şirketinin yan kuruluşlarına İzmit Büyükşehir Belediyesi aracılığı ile bedelsiz iskele tahsis edilerek İDO'nun büyük bir gelir kaybına uğratıldığı belirtildi.
Açıklamada ayrıca, İDO'nun en kârlı hatlarından biri olan Sirkeci-Harem hattındaki kısıtlamalar ve bazı araçların Yavuz Sultan Selim Köprüsü'ne yönlendirilmesi nedeniyle İDO'nun çok önemli bir gelir kaybına uğradığı; İDO'nun en önemli iskelesi Kabataş İskelesi'nin de Martı Projesi nedeni ile kapatılmasıyla yolcu sayısının yüzde 80'e yakın düştüğü ve bu zararın telafi edilemediği belirtildi.
İDO'nun zor duruma düşmesindeki en büyük nedenin ise Osmangazi Köprüsü kararı olduğu ifade edilen açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"İDO ihalesine girmeden evvel Osmangazi Köprüsü'nün 2016'da açılacağını, geçiş fiyatının 2016 için 41 dolar + yüzde 18 olduğunu, bu fiyatın Karayolları tarafından Osmangazi Köprüsünü'nün yapımcı firmalarına garanti edildiğini Karayolları ve Otoyol A.Ş. tarafından akdedilen sözleşmeyi okuyarak bilgi sahibi olmuştur. Bu fiyatlara göre tüm araçların Osmangazi Köprüsü'nden geçmeyeceği tarafımızdan öngörülerek, bu hattımızda 2016'dan itibaren önemli bir gelir kalemini fizibilitelerimize koyarak teklifimizi vermiştik. Ancak, köprünün açılması ile birlikte Bakanlar Kurulu kararı ile yatırımcı firma Otoyol A.Ş.ye 2017 için 41 dolar + yüzde 8 KDV x 40,000 araç parası ödenirken, araç geçiş ücretleri 70.75 TL + yüzde 8 KDV'ye düşürülmüştür. Bu kararlar Karayolları'nın yani devletin İDO ile rekabeti anlamına gelir ki bu kesinlikle "Adil" değildir. Haksız rekabete girmektedir."
Ayrıca ciddi kur ve maliyet artışları karşılığında son üç yılda yüzde 85 artışa rağmen UKOME kararları ile ancak yüzde 22 zam alınabildiği, bunun da iç hatlar seferlerini sürdürülemez bir noktaya taşıdığına dikkat çekildi.
Açıklamada, "Tüm bu nedenlerden dolayı, İDO Yönetim Kurulu, 7 Kasım 2018 tarihli toplantısında, kredi yapılandırma görüşmelerini yaptığı bankaların da tavsiye ve görüşleri doğrultusunda, yabancı stratejik ortağı Souter Inv'ın da talebi ile Uluslararası Hukuk Platformu'na başvurmadan önce tüm zarar eden hatlarını kapatarak, bir parça olsun kanamayı durdurmayı hedeflemiştir" denildi.