ANKARA, 3 Şubat (Reuters) - Başbakan Ahmet Davutoğlu PKK'ya karşı operasyonların devam ettiği Şırnak'ın Cizre ve Diyarbakır'ın Sur ilçelerinde temizlik harekatının sonuna gelindiğini, bu bölgelerde kısa sürede hayatın normale döneceğini dile getirdi.
TSK ve özel kuvvet birimlerinin Güneydoğu'daki bazı il ve ilçelerde hendeklerin kapatılması, barikatların kaldırılması ve PKK'nın şehirlerden çıkarılması için 15 Aralık'ta başlattığı operasyon sürüyor.
Davutoğlu AKP İl Başkanları toplantısındaki konuşmasında, "Bu zorlu süreçte uygulanan sokağa çıkma yasakları bazen uzun sürebiliyor. Açılmış çukurların kapatılması zaman alabiliyor. Şırnak'ın Silopi ilçesinde sona geldik, tek bir çukur ve hendek kalmadı. Cizre ve Sur'da da sona yaklaşıyoruz. Kısa sürede tüm bu ilçelerde hayat normale dönecek. Özellikle Cizre'de terör örgütünün bazı yöneticilerinin olduğunu da biliyoruz" dedi.
Diyarbakır ve Şırnak valiliği operasyonun devam ettiği bazı ilçelerde sokağa çıkma yasağı uyguluyor.
Cuma günü Mardin'de açıklayacağı Yeni Güvenlik Eylem Planı'nda kentsel dönüşümün yer alacağını da hatırlatan Davutoğlu, "Terörle mücadele veren şehirlerimizin bütün tarihi özelliklerini muhafaza ederek yeniden imar edeceğiz" dedi.
Cuma günü Mardin'de PKK ile mücadelede yeni güvenlik planını açıklayacak olan Davutoğlu, bu açıklaması öncesinde Doğu ve Güneydoğu bölgesinden kanaat önderleri ve STK temsilcileriyle biraraya gelmişti.
Davutoğlu bugün bölgenin mülki idare amirleriyle buluşarak, eylem planıyla ilgili istişare de yapacak.
Sur ilçesinin İspanya'nın Toledo kentine benzeyen bir şekilde imar edileceğiyle ilgili açıklamasına dönük eleştirilere de değinen Davutoğlu, "Biz Toledo deyince kastettiğimiz, Toledo'da bir taş bile oynatamazsınız. Gökdelen yapamazsınız. Tarihi dokuya saygı göstermek zorundasınız" diye konuştu.
Davutoğlu geçtiğimiz hafta sonu Suudi Arabistan ziyaretinde bir grup gazeteciye, operasyonların sona ermesinin ardından Sur'u Toledo'ya benzer mimariyle inşa edip, kentsel dönüşüme tabi tutacaklarını belirtmişti.
Operasyonların yapıldığı bazı bölgelerde ambulansların bodrum katlarındaki yaralıları almadığı iddiasının da "propaganda" olduğunu söyleyen Davutoğlu şöyle devam etti:
"Uluslararası kamuoyunda Türkiye'yi lekelemeye çalışanlara soruyorum. Nerede bu yaralılar? Sözü edilen yaralılarla ilgili konunun takipçisi oldum. İstedikleri yerlere ambulanslar gönderildi, roket ve silahlarla saldırdılar. 10 ambulans, 30 sağlık personelini en yakın bölgeye yönlendirdik. Haber verdik. Ama gelen olmadı. Belki de yaralı dahi yok."
YENİ ANAYASA VE BAŞKANLIK SİSTEMİ
Konuşmasında yeni anayasa çalışmaları konusunda bütün partilere sorumluluk çağrısı da yapan Davutoğlu, "Komplekssiz şekilde kişiselleştirmeden, partiselleştirmeden her şey tartışılmalıdır" dedi.
Anayasa yapımı için Meclis Başkanı İsmail Kahraman'ın başkanlığında her partinin eşit üyeyle oluşturduğu uzlaşma komisyonu yarın 1000'da ilk toplantısını yapacak.
Bundan beş yıl önce kurulan uzlaşma komisyonunda 4 parti 60 maddede uzlaşmış, ancak anayasanın bütününde uzlaşma olmaması nedeniyle komisyon çalışmalarını 2013 yılında sonlandırarak dağılmıştı.
Davutoğlu, "TBMM'deki anayasa çalışması için Cumhurbaşkanımızı hedef almak, bunu şahsileştirmek anayasa çalışmalarına ihanettir.. Biz başkanlık sistemini savunuyoruz. Karşı çıktıkları bir husus varsa gündeme getirsinler. Her şeyi tartışalım, günün sonunda doğru anayasayı yapalım" ifadelerini kullandı.
AKP ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan yeni anayasada yönetim şeklinin parlamenter sistemden başkanlık sistemine dönüştürülmesini savunuyor. Parlamento'daki üç muhalefet partisi ise başkanlık sistemi önerisine karşı çıkıyor.
Mevcut parlamenter sistemin doğasından saptığını vurgulayan Davutoğlu, "Bir parlamenter sistem önerileri varsa, onu o dokusuyla getirsinler konuşalım. Yeter ki yeni anayasa demokratik değerlere ve bireysel özgürlüklere dayansın" diye konuştu.
Bir partinin anayasayı tek başına değiştirebilmesi için 367 sandalye gerekirken, 330 oyla anayasa değişiklikleri referanduma götürülebiliyor.
Parlamento'da 317 sandalyesi olan AKP'nin, oy kullanma imkanı bulunmayan Meclis Başkanı da hesaba katıldığında anayasa değişikliğini tek başına referanduma götürebilmek için dahi 14 sandalye eksiği bulunuyor.