ABD'de Demokrat ve Cumhuriyetçi Senatörler, aylarca süren müzakerelerin ardından Ukrayna, İsrail ve ABD'nin güney sınırı için 118,2 milyar dolarlık yardım teklifinin ayrıntılarını belirledi.
Uzun süredir beklenen tasarı, Ukrayna'ya yardım için 60,1 milyar dolar, İsrail için 14,1 milyar dolar ve ABD sınırında güvenliği arttırmak için 20,2 milyar dolar talep ediyor. Ayrıca savaştan zarar gören bölgelere insani yardım ve Kızıldeniz ve Tayvan'daki savunma operasyonları için daha küçük fonlar da içeriyor.
Başkan Joe Biden, ilk olarak Ekim ayında 105 milyar dolardan fazla bir yardım paketi önermişti. Senato'nun yeni anlaşması, Biden'ın Ukrayna, İsrail ve Tayvan için talep ettiği fon oranlarına kabaca uyuyor.
Yeni teklifin temel farkı, Senato'da aylardır süren görüşmelerde önemli bir anlaşmazlık konusu olan sınır güvenliğine 13 milyar dolar daha fazla fon ayrılması.
Cumhuriyetçiler, Biden yönetimini son aylarda rekor sayıda göçmen geçişine sahne olan sınırı ele alış biçimi nedeniyle eleştirdi. Demokratlar ise Başkan'ın daha agresif bir sınır güvenliği sağlamak için daha fazla yürütme yetkisine ihtiyacı olduğunu savunuyor.
Başkan Pazar günü yaptığı açıklamada, Senato'nun iki partili teklifini desteklediğini ve bu teklifin kendisine "sınırın tıkanması halinde sınırı kapatmak için yeni bir acil durum yetkisi" verdiğini söyledi.
Biden, "Kongre'yi bir araya gelmeye ve bu iki partili anlaşmayı hızla geçirmeye çağırıyorum. Anlaşmayı masama getirin ki ben de derhal yasalaşması için imzalayabileyim." dedi.
Senato Çoğunluk Lideri Chuck Schumer, tasarı için Çarşamba günü bir oylama yapılmasının planlandığını söyledi.
Tasarının yayımlanması, aylardır bir anlaşmaya varmak için ileri geri giden Senato müzakerecileri için küçük bir zafer anlamına geliyor.
Teklifin açıklanmasının ardından bir açıklama yapan Schumer, "Senatörlerin büyük çoğunluğunun bunu yapmak istediğini biliyorum ve hızlı hareket etmek için iki partili iş birliği gerekecek." dedi.
"Senatörler, kendi siyasi gündemleri uğruna bu anlaşmanın başarısız olmasını isteyenlerin gürültüsüne kulaklarını tıkamalıdır."
Senato'nun geri adım atması sona erer ermez, teklif bir sonraki büyük mücadelesiyle karşı karşıya kalacak: Temsilciler Meclisi Cumhuriyetçileri.
Cumhuriyetçi milletvekilleri Senato tasarısını düşmanca karşılamaya hazırlanıyordu.
Temsilciler Meclisi Başkanı Mike Johnson Cumartesi günü, Senato'nun daha geniş kapsamlı dış yardım tasarısını engellemeye yönelik bariz bir girişim olarak İsrail'i tek başına finanse edecek bir Temsilciler Meclisi önerisini açıkladı. Johnson, Temsilciler Meclisi'nin tasarıyı önümüzdeki hafta oylayacağını söyledi.
Beyaz Saray, Temsilciler Meclisinin karşı önerisini eleştirerek bunu siyasi bir oyun olarak nitelendirdi.
Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, Pazar günü NBC'nin "Meet the Press" programında yaptığı açıklamada, "Bunu şu anda Temsilciler Meclisi tarafında ortaya atılan bir taktik olarak görüyoruz ve Amerika'nın karşı karşıya olduğu ulusal güvenlik sorunlarıyla başa çıkmak için ciddi bir çaba olmadığını düşünüyoruz." dedi.
"Bizim bakış açımıza göre İsrail'in güvenliği kutsal olmalıdır. Herhangi bir siyasi oyunun parçası olmamalıdır."
Beyaz Saray'ın azarlamalarına rağmen finansman paketi son birkaç hafta içinde giderek daha fazla siyasi bir piyon haline geldi.
Seçimler yaklaşırken bir zamanlar uzlaşmaya hazır görünen Cumhuriyetçi milletvekilleri, anlaşmanın kabul edilmesinin Biden 2024 kampanyası için uygun bir zafer olacağının farkında olarak aniden anlaşmaya soğuk bakmaya başladı.
Johnson ton değişiminin en iyi örneklerinden biri olmuştur.
Ocak ayı ortasında Biden ve Schumer ile özellikle sınır müzakereleri konusunda "verimli" olarak nitelendirdiği bir toplantı yaptı. Toplantı sonrasında Johnson, iki partili bir umut ifadesi olarak yetkililerin bir "uzlaşma" seviyesine ulaştıklarını söyledi.
Ancak eski başkan ve GOP adayı Donald Trump'ın, sınır krizini kampanyasında bir saldırı hattı olarak kullanmaya devam edebilmek için Cumhuriyetçilere anlaşmayı torpillemeleri yönünde baskı yaptığı bildiriliyor.
Pazar günü NBC'nin "Meet the Press" programına verdiği mülakatta Johnson, Trump'ın dışarıdan herhangi bir etkisi olduğunu reddetti:
"Kararları o vermiyor. Meclis için kararları ben veriyorum."
Ancak Johnson'ın Schumer ve Biden ile yaptığı iyimser görüşmeden bir hafta sonra sözcü, rotasını değiştirdi ve anlaşmayla ilgili sinizmini dile getirdi.
Johnson Ocak ayı sonunda meslektaşlarına yazdığı bir mektupta, "Taslak teklifin içeriğine ilişkin söylentiler doğruysa, zaten Meclis'e varmadan ölmüş olacaktı." dedi.
Beyaz Saray hissiyatın değiştiğini açıkladı.
Basın Sözcüsü Karine Jean-Pierre, kısa süre önce düzenlenen bir brifingde, "Birdenbire ses tonunun değiştiğini duyduk." dedi.
"Sorunla siyaset yapmak yerine gerçekten sorunun üstesinden gelin."
Foreks Haber Merkezi