David Brunnstrom / Christine Kim
WASHINGTON, 13 Aralık (Reuters) - ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson, Kuzey Kore ile ön koşulsuz müzakerelere hazır olduklarını söyledi.
Bu, ABD'nin, Kuzey Kore'nin her türlü görüşmeden önce nükleer silahlarından vazgeçmesi gerektiği yolundaki ısrarlı duruşundan bir geri adımı ifade ediyor.
Kuzey Kore iki hafta önce, kıtalararası balistik füze (ICBM) programında önemli bir ilerleme sağladığını ve ABD topraklarının tümünü artık nükleer silahlarının menzili içine alabileceğini açıklamıştı.
Tillerson yeni diplomatik yaklaşımını, dün Washington'daki Atlantic Council düşünce kuruluşunda yaptığı konuşmada, "Öncelikle bir araya gelelim" diyerek açıkladı.
Ancak daha sonra Beyaz Saray, Tillerson'un bu sözlerinin Başkan Donald Trump'ın onayını alıp almadığı sorusuna açıklık getirmeyen bir açıklama yaptı.
Trump daha önce Tillerson'un Kuzey Kore ile diyalog kurmaya çalışarak vakit kaybettiğini söylemişti.
Beyaz Saray açıklamasında şöyle denildi:
"Başkan'ın Kuzey Kore ile ilgili görüşleri değişmedi... Kuzey Kore'nin davranışları güvenilir değildir. Kuzey Kore'nin davranışları hiç kimseye, özellikle Kuzey Kore'ye yarar getirmez."
Kuzey Kore KNCA ajansının haberine göre Kuzey Kore lideri Kim Jong Un, bu açıklamalardan önce, daha fazla nükleer silah üretmeye devam edeceklerini vurguladı.
Kim dün Pyongyang'da ICBM çalışmalarına katkı yapan bilim adamları ve yetkilileri ödüllendirdiği törende yaptığı konuşmada, ülkesinin nükleer gücünü miktar ve nitelik olarak geliştirmek için daha yeni silahlar ve ekipman üretmeye devam edeceklerini söyledi.
Tillerson ülkesinin nükleer silaha sahip bir Kuzey Kore'ye müsaade edilmeyeceği yolundaki kalıcı tavrını yineledi ancak "Onlar ne zaman hazır olursa biz de görüşmeye hazırız" dedi.
Tillerson, yine de bu aşamadan önce Kuzey Kore'nin nükleer ve füze testleri yapmadığı bir "sükunet dönemine" ihtiyaç olduğunu belirtti.
Haberin orijinali için tıklayınız: Bu haber, linkleri yukarıda belirtilen haber ya da haberlerden derlenmiştir. Tam çevrilmiş metin olmayabilir (Haberi çeviren Ayşe Sarıoğlu; Redaksiyon Orhan Coşkun)