Goldman Sachs'tan ekonomistler, bir sonraki başkanlık seçimlerinin sonucuna bağlı olarak ABD'deki göç politikalarının hem mevcut hem de gelecekteki olası etkilerini analiz etti. Başkan Biden'ın politikalarının devam etmesinin sonuçlarını ve Donald Trump liderliğindeki bir başkanlığa dönüşle meydana gelebilecek değişiklikleri değerlendirdiler.
Geçtiğimiz yıl Amerika Birleşik Devletleri, yaklaşık 2,5 milyon yeni sakinle göçte önemli bir artış yaşadı. Bu artış, işgücünün ve genel ekonominin büyümesine olumlu katkıda bulunurken, ücretlerdeki artışın ılımlı hale gelmesine de yardımcı oldu. Goldman Sachs, 2024 yılında Amerika Birleşik Devletleri'nin 2 milyona yakın göçmeni ağırlayacağını öngörmektedir ki bu rakam küresel sağlık krizinden önceki ortalama sayının iki katıdır.
Bu tahminler seçim öncesi ve sonrasında alınacak politika kararlarına bağlıdır. 4 Haziran'da Başkan Biden, mevcut izinsiz geliş oranlarına dayanarak, şu anda her yıl 700.000'e kadar göçmeni hesaba katabilecek bir göç yolunu sınırlamak üzere tasarlanmış politika revizyonlarını duyurdu.
Goldman Sachs ekonomistleri, "Bununla birlikte, değişikliklerden etkilenen göçmenlerin çoğunluğu muhtemelen ülkeye girmek için alternatif yöntemler arayacağından, gerçek etkinin muhtemelen çok daha küçük olacağına inanıyoruz" diyor. "Yeni politikalara yönelik yasal itirazlar da bunların yürürlüğe girmesini engelleyebilir."
Başkan Biden'ın yeniden seçilmesi halinde, mevcut göç politikalarını sadece küçük değişiklikler yaparak devam ettirmesi bekleniyor. İlticaya getirilen son kısıtlamalar, izinsiz göçmenlerin sayısını azaltmayı ve bu yıl göçte beklenmedik artışları potansiyel olarak azaltmayı amaçlıyor. Goldman Sachs bu kısıtlamaların yasal ve pratik zorluklarla karşı karşıya olduğunu belirtiyor.
Politika, belirlenen sınır kontrol noktalarının dışında karşılaşılabilecek günlük maksimum 2,500 izinsiz göçmen sayısını belirliyor. Bu sayıyı aşanlar sınırdan geri gönderilecektir. Mayıs ayında günlük ortalamanın 3,500'e ulaşmasıyla birlikte bu sınıra hızla ulaşılması bekleniyor. Sonuç olarak, ABD sınır yetkilileri "gözaltına aldıkları göçmenleri ABD'ye girmelerine izin vermek yerine geri gönderecek ve yasal bir duruşma için bekleyecek."
Goldman Sachs, bu politikanın, yetişkin gözetimi olmadan seyahat eden çocuklar, ağır insan kaçakçılığına maruz kalmış bireyler ve diğer özellikle savunmasız kişiler dahil olmak üzere belirli gruplar için geçerli olmadığını vurgulamaktadır. Ayrıca bu politika, yeni politikadan etkilenenlerin birçoğunun muhtemelen girmeye çalışacağı resmi giriş noktalarında kendilerini tanıtan sığınmacıları da etkilemiyor.
Öte yandan Donald Trump'ın ikinci bir dönem için seçilmesi halinde daha sıkı göç kontrolleri uygulaması beklenmektedir. Bunun olası sonuçları, politika değişikliklerinin niteliğine ve yasal itirazların olasılığına bağlı olduğu için çeşitlilik göstermektedir.
Goldman Sachs, ikinci bir Trump başkanlığında göç rakamları için iki ana olasılık tanımlamaktadır:
1) İyimser Tahmin: Eğer yargı sistemi iltica kurallarında önemli değişiklikler yapılmasını engeller ve sınır dışı edilmeleri sınırlandırırsa, Kongre Bütçe Ofisi (CBO) tarafından bildirildiği üzere, göç 2025 yılında yaklaşık 1,5 milyona düşebilir ki bu rakam 2017-2019 yılları arasındaki ortalamanın yaklaşık iki katıdır.
2) Kötümser Tahmin: Trump yönetimi iltica onaylarında ve insani şartlı tahliyelerde büyük indirimler uygulamayı başarır ve daha geniş kapsamlı bir sınır dışı politikası yürütürse, göç rakamları 2017'den 2019'a kadar görülen yıllık ortalama 700.000'in altına düşebilir ve hatta geçici olarak sıfıra ulaşabilir.
Ekonomistler, "Ancak, bu uç durumda bile göç dengesinin bir yıl boyunca negatife düşmesi olası değildir" diyor.
Goldman Sachs'a göre, Trump yönetimi sırasında yapılması öngörülen sınır dışı işlemleri son derece belirsiz olup, 2025 yılında sınır dışı edilmesi muhtemel kişi sayısı 300.000 ile 2,1 milyon arasında değişmektedir.
Bu makale yapay zeka yardımıyla üretilmiş ve çevrilmiştir ve bir editör tarafından gözden geçirilmiştir. Daha fazla bilgi için lütfen Hüküm ve Koşullarımıza bakın.