(Muhalif müzakereciler ve gözlemcilerden görüş eklendi)
Denis Dyomkin / John Irish
ASTANA, 24 Ocak (Reuters) - Suriye'de yıllardır savaşan hükümet ve muhalifler dün dokuz ay aradan sonra ilk defa barış görüşmelerine katılırken, destekçileri Rusya ve Türkiye ülke çapında ateşkes mutabakatının iki tarafça da benimsenmesi için çaba harcadı.
İki tarafın da bağlı kalacağı ateşkesin siyasi görüşmelere zemin hazırlaması bekleniyor.
Kazakistan'ın başkenti Astana'da dün başlayan görüşmeler hem muhalifleri destekleyen Türkiye'nin hem de Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad'ı destekleyen Rusya'nın sahadaki sıcak savaştan uzaklaşmak istedikleri bir dönemde yapılıyor.
Türkiye ve Rusya'nın bu amaçla bir defaya mahsus böyle bir geçici birlikteliğe girmesi, özellikle de ABD'nin kendi iç meselelerine odaklandığı bu dönemde bazıları tarafından Suriye'de barışın sağlanması için en iyi yol olarak görülüyor.
Görüşmelerin açılışında yüz yüze gelen Suriyeli taraflar, günün kalanını aracılar üzerinden dolaylı müzakerelerle, zaman zaman da birbirleriyle atışarak geçirdi. Ancak muhalif temsilciler Rusya'nın tutumu hakkında iyimser konuştu.
Muhaliflerin sözcülerinden Yahya el Aridi, basına yaptığı açıklamada, "Rusların bizi gerçekten anlamaya çalıştıklarını fark ettik. Askeri olarak Suriye'de istediklerini elde ettiklerini anlıyoruz. Şimdi bu askeri başarıyı bir çeşit siyasi sonuca dönüştürmek istiyorlar. Bu da ateşkes olmalı" dedi.
Diplomatlar Rusya, Türkiye ve İran'ın üzerinde bugün uzlaşma sağlanması olası nihai bir bildiri için çalıştıklarını söyledi. Bildiri Suriye hükümeti ve muhaliflerin 30 Aralık'ta üzerinde anlaştıkları, ancak birbirlerini ihlalle suçladıkları ateşkese bağlılıklarını tasdik edecek.
Rus haber ajansı TASS, bildirinin ilk taslaklarından birine dayandırdığı haberinde Moskova, Ankara ve Tahran'ın İslam Devleti ve daha önce Nusra Cephesi olarak bilinen Şam Fetih Cephesi ile mücadele etmeyi sürdüreceklerini beyan edeceklerini ve Suriye'deki ateşkesin izlenmesi için üçlü bir mekanizma kurulacağını belirtti.
Ancak Rusya ile Türkiye arasındaki bazı temel görüş ayrılıkları nihai bildirinin hazırlanmasını zorlaştırabilir. Türkiye ve Rusya ile Esad'ın askeri gücünün çekirdeğini oluşturan milis güçlerini sağlayan İran arasında da görüş ayrılıkları bulunuyor.
Muhalif delegasyonuna başkanlık eden Ceyş ül-İslam adlı grubun lideri Muhammed Alluş, altı yıldır devam eden savaşta "akan korkunç kanı" durdurmak istediğini, bunun için ise Suriye ordusu ve İran destekli müttefik güçlerin ateşkese uyması gerektiğini ve Şii milislerin ülkeyi terk etmesi gerektiğini belirtti.
Hükümet heyetine başkanlık eden Suriye'nin Birleşmiş Milletler temsilcisi Beşar Caferi ise müzakerelerin muhalifler için kırmızı çizgi olan Esad'ın iktidarda kalmasının kabul edilmesi için bir fırsat olduğunu belirtti. Caferi, muhalif müzakerecileri de Şam Fetih Cephesi'nin "savaş suçlarını" savunmakla suçladı.
ATEŞKESİN İZLENMESİ
Rus delegasyonuna başkanlık eden Alexander Lavrentyev, basına yaptığı açıklamada görüşmelerin iki tarafın birbirine güvenmemesi nedeniyle gergin geçtiğini, ancak bugün sonuç alınabileceği konusunda iyimser olduğunu belirtti.
Müzakereleri izleyen bazı uzmanlar Rusya ve Türkiye'nin öncülüğünde ve İran'ın desteğiyle yapılan görüşmelerinin geçen yıl Nisan ayında askıya alınan Birleşmiş Milletler önderliğinde yapılan müzakerelerin tekrar başlamasını sağlayacağını belirtiyorlar.
Astana görüşmelerine katılan BM'nin Suriye özel temsilcisi Staffan de Mistura, ülke çapında ateşkesin uygulanması ve izlenmesi için bir mekanizma kurulmasının hayati önem taşıdığını belirtti.
"Bu bile tek başına büyük bir başarı olur" diyen de Mistura, Astana görüşmelerinin gelecek ay Cenevre'de yapılması önerisinde bulunduğu görüşmelere zemin hazırlayabileceğini umduğunu belirtti.
Astana'daki görüşmelerde Batılı ülkeler herhangi bir rol almıyor. Ancak Kazakistan, Moskova ve Ankara'nın da desteğiyle hafta sonunda göreve başlayan yeni ABD yönetimini müzakerelere davet etti. Görüşmelerde ABD'nin Kazakistan büyükelçisi gözlemci olarak bulunurken, bazı Batılı ülkelerin temsilcileri de görüşmeleri izlemek üzere Astana'da bulunuyor.
Üst düzey Batılı bir diplomat, "(Müzakereler) çok ciddi değil. Ateşkes anlaşması iki günde sağlanmaz. Yöntemler üzerinde çalışmanız gerekir, gözlemciler, mekanizmalar, haritalar, bu liste uzar gider... Ancak şu anda bir ivme yakalandı. Anahtar da Rusların elinde. Artık kullanmanın zamanı geldi" dedi.
Haberin orijinali için tıklayınız: Bu haber, linkleri yukarıda belirtilen haber ya da haberlerden derlenmiştir. Tam çevrilmiş metin olmayabilir.