(Rapora ilişkin detaylar ve İTO Başkanı'nın açıklamaları eklendi)
İSTANBUL, 14 Temmuz (Reuters) - İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı İbrahim Çağlar, Türkiye GSYH'sının yüzde 15'ini oluşturan inşaat ve gayrimenkul sektörünün yurtdışı fırsatlardan yararlanması ve küresel markalar çıkarabilmesi için sektöre yönelik devlet destekli ihtisas bankası kurulması olduğunu söyledi.
İTO'nun inşaat ve gayrimenkul sektör temsilcileri, sivil toplum kuruluşları ve akademisyenlerle iki yılı aşan bir çalışma sonucu hazırladığı "İTO İnşaat ve Gayrimenkul Sektörü 2023 Vizyonu Stratejik Eylem Planı"nın tanıtım toplantısında konuşan Çağlar, Türkiye GSHY'sının yüzde 15'ini, istihdamın ise yüzde 7.2'sini sağlayan inşaat ve gayrimenkul sektörünün bu özellikleriyle Türkiye için stratejik sektörlerden biri olduğunu belirterek; sektörün sıkıntılarına çözüm getirecek bir eylem planının hayata geçirilmesi gerektiğini vurguladı.
Atılması gereken adımları mevzuat, finansman, üniversite-sanayi işbirliği ve insan kaynakları olmak üzere dört ana başlıkta toplayan Çağlar, Türk firmaların küresel rekabet gücünü artırmak için hedef pazarlarda proje finansmanına yönelik fon oluşturulması ve devlet destekli ihtisas bankası kurulması gerektiğini söyledi.
Çağlar, toplantı sonrası gazetecilerin konuya ilişkin sorusu üzerine, "Geçmişte her sektörü destekleyen bankalar vardı. Şekerbank, Vakıfbank, Emlak Bankası ve Tekstilbank bu amaçla kurulmuşlardı. Büyüme trendindeki bu sektörü de hem yurtiçi hem de yurtdışında destekleyecek sektöre yönelik bir ihtisas bankası olmalı" dedi ve ekledi:
"Yeni bir banka kurulması yoluyla olabilir, mevcut bir banka üzerinden olabilir... Eximbank da elbette bir yerden bu işin içerisinde olabilir. Ancak kastettiğimiz Eximbank dışında sadece sektöre özel bir ihtisas bankası kurulması."
Raporda yer alan öneride, kurulacak sektörel bankanın finansal ortağı olarak sektörde iş yapan tüm aktörlerin bulunması gerektiği belirtilerek, özellikli finansal destekleri sağlayan özel fonlar kurulması gerektiğine işaret edildi.
Raporda ayrıca sukuk gibi yatırım yapabilmeyi kolaylaştıran ve vergisel destekle üretilecek özel likit ve fon kaynaklarının da sektörün hizmetine sunulması gerektiği ifade edildi.
Dünyada 2030 yılına kadar 57 trilyon dolar, Avrupa'da ise 2020'ye kadar 2.2 trilyon dolarlık altyapı yatırımı yapılmasının öngörüldüğünü vurgulayan Çağlar, bunun da Türk inşaat şirketleri için çok önemli fırsatlar sunduğuna dikkat çekti.
Yurtdışında iş yapan firmaların arkasında devletin garantör olarak durmasının önemine de işaret eden Çağlar, 2023'e kadar gayrimenkul geliştirme, proje tasarım, yazılım ve danışmanlık, inşaat taahhüt, inşaat malzeme, sanayi üretimi ve proje yönetimi alanlarında en az ikişer Türk firmasının global marka olmasının sağlanması gerektiğini söyledi.
Raporda yer alan önerileri Çevre ve Şehircilik Bakanı ile paylaştıklarını da belirten Çağlar, bakanlığın rapora çok olumlu yaklaştığını ifade etti.
İTO'nun raporunda yer alan stratejik önerilerden bazıları şu şekilde:
* Firmalara yurtdışında finans sağlanması maksadıyla devlet destekli ihtisas bankası kurulmalı
*Hedef pazarlarda proje finansmanı için fon oluşturulmalı
* Yurtdışında işbirliği yapan firmalara vergi, SGK muafiyetlerinin yanı sıra hibe desteği sağlanmalı
* Firmaların kurumsal gelişimler için yapacakları yatırımlarda "Turquality" benzeri finansman destek programları olmalı
* Şirketler tarafından Ar-ge ve inovasyon bütçesi ayrılmalı; vergiden muafiyet sağlanmalı
* Sigorta poliçeleri ile kullanılan konut teminatlı krediler için ikincil piyasalar üzerinden sektöre yeni kaynak oluşturulmalı
* Güncellenen reel değerler baz alınarak alım-satım harç oranları daha düşük seviyelere indirilmeli
*İnşaat tamamlama sigortasında reasürör bulunmuyor. Bu konuda devlet desteği sağlanmalı
*Haksız rekabeti denetleyecek ve firma şikayetlerini karara bağlayacak etik kurul ve üst kurul oluşturulmalı
*Lisanslı emlak danışmanlığı kanunu çıkarılmalı. Gayrimenkul pazarlama sistemi ve aracıların yasal zeminde çalışmaları sağlanmalı