Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, Bankalar Birliği toplantısında gerçekleştirdiği konuşmasında, “15 Temmuz bankacılık sektörü için önemli bir stres testiydi, 15 Temmuz’dan sonra bankacılığa yabancı ilgisi arttı” dedi.
“Finans araçlarını etkin şekilde büyüme yönünde kullanmalıyız” diyen Canikli, katılım bankacılığının payının 2023 yılında yüzde 15’e ulaştırılması gerektiğini belirtti.
Canikli, “Sermaye yeterlilik oranının yüksek seviyesini korumamız gerekiyor” dedi. Başbakan Yardımcısı Canikli, karlılığın düşürülerek faizini düşürülmesinin rasyonel olmadığını ifade etti.
Canikli, “Bankacılık karları sektör tarafından sermaye olarak ekonomiye döndürülüyor” dedi. Bankacılık dış borç oranının, borçların döndürülmesi konusunda sıkıntı yaratmayacağını belirten Başbakan Yardımcısı, tüketici ve bireysel kredilerin reel olarak düştüğünün altını çizdi.
Canikli, 15 Temmuz’dan sonra 11 milyar dolar dövizin TL’ye dönüştürüldüğünü, bunu bir kahramanlık olduğunu söyledi. Bankacılık sektörünün kayyum atanan şirketler açısından risk taşıdığını belirten Canikli, “kayyumluk mekanizmasının TMSF’ye devriyle bankacılığın muhatabı TMSF olacaktır” dedi. TMSF ‘nin devreye girmesiyle bankacılık sektörünün riskinin azalacağını belirten Canikli, “TMSF’ye verilen geçici yetkidir. Ceza soruşturması tamamlanana kadar kullanılacaktır” dedi. Şirket bünyesinde olmayan varlıklara kayyum atamasının da TMSF tarafından yapılacağının altını çizen Başbakan Yardımcısı, “Türkiye’de faiz oranları çok yüksektir, reel olarak da çok yüksek” dedi. Faizlerde düşüş trendinin başladığını belirten Canikli, bu trendin kalıcı olacağını belirtti. “Önümüzdeki günlerde mevduat faizine odaklanmamız gerekiyor” diyen Canikli, mevduat faizi düşürülmeden kredi faizlerinde anlamlı bir düşüşün zor göründüğünü vurguladı.
Mevduat faizindeki aşırı rekabetle ortaya çıkan yarışın frenlenmesi gerektiğini belirten Canikli, otomatik BES ile birlikte ortaya çıkacak kaynağın bir kısmının bankacılık sektörüne aktarılacağını belirtti. Canikli, “Varlık fonu ile bankacılık sektörünün kullanabileceği kaynak artacaktır” dedi.
Cari açıktaki düşüş trendinin süreceğini belirten Canikli, “faizleri piyasa mekanizmaları içerisinde düşürmek zorundayız” dedi. Canikli, “bireysel kredi büyümesindeki trend, bu alanda politika üretme alanı tanıyor” dedi.