Önemli bir gelişme olarak ABD ve Birleşik Krallık yetkilileri Çin'i, aralarında milletvekilleri, akademisyenler ve gazeteciler gibi önde gelen isimlerin yanı sıra savunma sektöründeki şirketlerin de bulunduğu dünya çapında milyonlarca kişiyi etkileyen kapsamlı bir siber casusluk kampanyası yürütmekle suçladı.
Çin Devlet Güvenlik Bakanlığı'nın bir uzantısı olarak kabul edilen ve Advanced Persistent Threat 31 (APT31) olarak bilinen hack grubuna atfedilen kampanya, yaptırımların uygulanmasına ve yedi Çin vatandaşı hakkında suç duyurusunda bulunulmasına yol açtı.
ABD Başsavcı Yardımcısı Lisa Monaco, kampanyanın amaçlarının Çin hükümetini eleştirenleri bastırmak, devlet kurumlarına sızmak ve ticari sırları çalmak olduğunu belirtti. ABD Adalet Bakanlığı, sözde bilgisayar korsanlarına karşı bir iddianame yayınlayarak milyonlarca Amerikalının iş hesapları, kişisel e-postaları, çevrimiçi depolama ve telefon kayıtlarını içeren tehlikenin boyutunu ortaya koydu.
İngiltere'de yetkililer Çin'i eleştiren İngiliz parlamento üyelerine yönelik siber saldırıların arkasındaki grubun APT31 olduğunu tespit etti. Dahası, başka bir Çinli casusluk grubunu, ülkenin seçim gözlemcisine yapılan bir saldırı yoluyla Birleşik Krallık'taki milyonlarca kişinin verilerini tehlikeye atmakla suçladılar.
Londra'daki Çin Büyükelçiliği bu iddiaları reddederek "tamamen uydurma ve kötü niyetli iftiralar" olarak nitelendirdi. Adalet Bakanlığı tarafından suçlanan yedi kişiye ulaşma çabaları şu ana kadar başarısız oldu.
ABD Hazine Bakanlığı, Wuhan Xiaoruizhi Science and Technology ve iki Çin vatandaşına karşı yaptırım uyguladığını ve bu kişileri bilgisayar korsanlığı faaliyetleriyle ilişkilendirdiğini duyurdu. FBI Direktörü Christopher Wray, Çin'in ABD'nin siber güvenliğini zayıflatmaya ve Amerikan vatandaşları ile inovasyonunu hedef almaya yönelik ısrarlı çabalarını kınadı.
Bu açıklama Pekin ve Washington arasında siber casusluk konusunda tırmanan gerilimin ortasında geldi. Batılı istihbarat kurumları Çin devletinin desteklediği iddia edilen bilgisayar korsanlığı faaliyetleri konusunda giderek daha yüksek sesle konuşurken, Çin de ABD Ulusal Güvenlik Ajansı da dahil olmak üzere Batılı kurumları Huawei Technologies gibi Çinli şirketlere karşı bilgisayar korsanlığı operasyonları yürütmekle suçladı.
İddianamede adı açıklanmayan çok sayıda küresel kurban listeleniyor ancak 2020'de bir ABD başkanlık kampanyası personelinin hedef alınması ve 2018'de ABD ara seçimlerine denk gelen bir Amerikan kamuoyu araştırma şirketinin hacklenmesi gibi belirli olayların altı çiziliyor.
Reuters bu makaleye katkıda bulunmuştur.Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.