Investing.com - Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) sonuçlarına göre; 2018 yıl sonu itibariyle, Türkiye nüfusu 82 milyon 3 bin 882 iken bunun 22 milyon 920 bin 422'sini çocuk nüfus oluşturdu. Birleşmiş Milletler tanımına göre; 0-17 yaş grubunu içeren çocuk nüfus, 1970 yılında Türkiye'de toplam nüfusun %48,5'ini oluştururken bu oran 1990 yılında %41,8 ve 2018 yılında %28 oldu.
Nüfus projeksiyonlarına göre, çocuk nüfus oranının 2040 yılında %23,3, 2060 yılında %20,4 ve 2080 yılında %19 olacağı öngörüldü.
Avrupa Birliği (AB) üye ülkelerinde 2018 yılında çocuk nüfusun toplam nüfus içindeki oranı incelendiğinde; AB-28 üye ülkelerinin çocuk nüfuslarının toplam nüfus içindeki oranı %18,7 oldu. AB-28 üye ülkeleri içerisinde en fazla çocuk nüfus oranına sahip olan ülkelerin sırasıyla; %24,8 ile İrlanda, %21,9 ile Fransa ve %21,1 ile Birleşik Krallık olduğu görüldü. Çocuk nüfus oranının en düşük olduğu ülkeler ise sırasıyla; %16,2 ile İtalya, %16,4 ile Almanya ve %16,6 ile Malta oldu.
ADNKS sonuçlarına göre; illerin toplam nüfusları içindeki çocuk nüfus oranı incelendiğinde; 2018 yılında en yüksek çocuk nüfus oranına sahip olan il, %46,3 ile Şanlıurfa oldu. Şanlıurfa ilini %43,9 ile Şırnak ve %42,5 ile Ağrı izledi. Çocuk nüfus oranının en düşük olduğu üç il ise sırasıyla; %16,7 ile Tunceli, %18,1 ile Edirne ve %18,7 ile Kırklareli oldu.
ADNKS sonuçlarına göre; 2018 yılında doğan bebeklere konulan en popüler erkek isimleri, Yusuf, Eymen ve Ömer Asaf, en popüler kız isimleri ise Zeynep, Elif ve Defne oldu. Bununla birlikte, 0-17 yaş grubundaki çocuklarda en çok kullanılan erkek isimlerinin Yusuf, Mustafa ve Mehmet; kızlarda ise Zeynep, Elif ve Yağmur isimlerinin olduğu görüldü.
Bir ülkede 15-64 yaş grubundaki çalışma çağındaki her 100 kişinin, bakmakla yükümlü olduğu 0-14 ile 65 ve üzeri yaş grubundaki kişi sayısı olarak tanımlanan toplam yaş bağımlılık oranı, ADNKS sonuçlarına göre; 2018 yılında %47,4 oldu. Yaş grubu 15-64 olan her 100 kişinin, bakmakla yükümlü olduğu 0-14 yaş grubundaki çocuk sayısını ifade eden çocuk bağımlılık oranı ise %34,5 olarak gerçekleşti.
Nüfus projeksiyonlarına göre, çocuk bağımlılık oranının 2023 yılında %33,5, 2050 yılında %28,7 ve 2080 yılında %26,7'ye gerileyeceği öngörüldü.
Sağlık Bakanlığı verilerine göre; 2002 yılında %21 olan sezaryen doğum oranı 2014 yılında %51, 2015, 2016 ve 2017 yıllarında ise %53 oldu.
İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflaması (İBBS) 1. Düzeye göre; 2017 yılında sezaryen doğumların en yüksek oranda görüldüğü bölge %64 ile TR6 Akdeniz (Antalya, Isparta, Burdur, Adana, Mersin, Hatay, Kahramanmaraş, Osmaniye), en düşük oranda görüldüğü bölge ise %34 ile TRA Kuzeydoğu Anadolu (Erzurum, Erzincan, Bayburt, Ağrı, Kars, Iğdır, Ardahan) oldu.
Milli eğitim istatistiklerine göre; ilkokul seviyesinde net okullaşma oranı 2017/'18 öğretim yılında %91,5 oldu. Net okullaşma oranı cinsiyet bazında karşılaştırıldığında, cinsiyetler arasında önemli bir farklılığın olmadığı görüldü.
Yaşam memnuniyeti araştırması sonuçlarına göre; eğitim hizmetleriyle ilgili yaşanan en büyük sorun eğitim masrafları konusunda oldu. Eğitim masraflarında sorun görenlerin oranı 2018 yılında devlet okullarında %44,2 iken özel okullarda %60,4 oldu.
Eğitim hizmetleriyle ilgili 2018 yılında en az sorunun okulların ısınma, temizlik vb. koşullarında yaşandığı görüldü. Bu oran, devlet okullarında %8,8, özel okullarda ise %1,3 oldu.
Evlenme istatistiklerine göre; 16-17 yaş grubunda olan kız çocuklarının resmi evlenmelerinin toplam resmi evlenmeler içindeki oranı 2014 yılında %5,8 iken bu oran 2018 yılında %3,8'e düştü.
Bu oran, illere göre incelendiğinde; 2018 yılında Ağrı ilinin %14,8 ile kız çocuk evlenmelerinde en üst sırada yer aldığı görüldü. Bu ili, %14,1 ile Muş ve %12,5 ile Bitlis izledi. Kız çocuk evlenmelerinin toplam evlenmeler içindeki oranının en düşük olduğu iller ise %0,7 ile Bolu, %0,9 ile Trabzon ve Artvin oldu.
Hanehalkı işgücü araştırması sonuçlarına göre; 2017 yılında 15-17 yaş grubundaki çocukların işgücüne katılma oranı %20,3 iken bu oran 2018 yılında %21,1 olarak gerçekleşti. İşgücüne katılma oranlarına cinsiyet bazında bakıldığında; 2017 yılında işgücüne katılma oranı erkek çocuklarında %28,5 iken aynı oran kız çocuklarında %11,8 oldu. Bu oran, 2018 yılında ise erkek çocuklarında %30 iken kız çocuklarında %11,8 oldu.
Türkiye sağlık araştırması, 2016 sonuçlarına göre; 7-14 yaş grubundaki çocukların son 6 ay içinde geçirdiği hastalık türleri incelendiğinde; ağız ve diş sağlığı sorunları ilk sırada yer aldı. Çocuklarının son altı ay içinde ağız ve diş sağlığı sorunlarını yaşadığını söyleyenlerin oranı %23,4 oldu. Bunu sırasıyla; %13,6 ile göz ile ilgili sorunlar, %7,9 ile enfeksiyöz hastalıklar, %5,8 ile cilt hastalıkları izledi.
Ölüm nedeni istatistiklerine göre; 2017 yılında 1-17 yaş grubunda en fazla çocuk ölümleri, dışsal yaralanma ve zehirlenmeler nedeniyle gerçekleşti. Söz konusu nedenle hayatını kaybeden, 1-17 yaş grubundaki çocuk ölüm sayısı 2016 yılında 2 270 iken 2017 yılında 1 846 kişiye düştü. Sinir sistemi ve duyu organları hastalıkları ise 1-17 yaş grubundaki çocuklarda ikinci en yüksek ölüm nedeni oldu. Bu yaş grubunda, 2016 yılında 1 085 çocuk, 2017 yılında ise 992 çocuk sinir sistemi ve duyu organları hastalıkları nedeniyle hayatını kaybetti.
Karayolu trafik kaza istatistiklerine göre; 2017 yılında gerçekleşen trafik kazalarının %15,2'si ölüm ya da yaralanma ile sonuçlandı. Bu kazalarda toplam 7 427 kişi yaşamını yitirirken bu ölümlerden 787'sini çocuk ölümleri oluşturdu. Yaşamını yitiren çocukların yaş grubu dağılımına bakıldığında; gerçekleşen çocuk ölümlerinin %42,1'nin 0-9 yaş grubunda, %22,2'sinin 10-14 yaş grubunda ve %35,7'sinin ise 15-17 yaş grubunda olduğu görüldü.