(Açıklamanın detayları eklendi)
ANKARA, 30 Nisan (Reuters) - HDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, kendileri açısından çözüm sürecinde yolun sonuna gelindiğini belirterek, hükümeti sürece sahip çıkmaya çağırdı.
TBMM'de HDP İmralı heyetinin diğer üyeleri Pervin Buldan ve İdris Baluken ile birlikte düzenlediği basın toplantısında konuşan Önder, "İktidar, bir tarafta cumhurbaşkanı diğer tarafta hükümet olmak üzere ortadan ikiyi bölünmüş durumda... Bizim için yolun sonuna gelinmiştir, hükümetin sürece sahip çıkmasını bekliyoruz" dedi.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın Kuveyt dönüşü gazetecilere çözüm süreci ile ilgili "ortada masa ve taraf olmadığı" yönündeki açıklamasını eleştiren Önder, şöyle konuştu:
"Cumhurbaşkanı ortada masa ve taraf olmadığını söylüyor. Bu kesinlikle doğru değil. Ortada bir masa var ama koltukları boş şu anda. Cumhurbaşkanının 'karşıyım' demecinden birkaç gün önce hükümetle bir üçüncü göz ya da izleme komitesindeki isimler üstünde mutabık kalmıştık."
AKP, çözüm süreci çerçevesinde devlet yetkililerinin Öcalan ile görüşmeler yapmasına izin verirken, süreci Kürtlerin de talepleri arasında yer alan geniş kapsamlı bir İzleme Heyeti ile sürdürmek istiyor. Ancak Erdoğan İzleme Heyeti oluşturulmasına karşı çıkarak, ortada "müzakere masası ve Kürt sorunu olmadığı" yönünde açıklamalar yaptı. ID:L5N0XQ1FO ]
Önder, çözüm sürecinin halen "toparlanabilir" durumda olduğunu ancak bunu toparlama görevinin hükümetin omuzlarında olduğunu belirterek, Erdoğan'ın açıklamalarının ardından Başbakan Ahmet Davutoğlu ya da başka bir hükümet yetkilisinin çıkıp "bu mesele öyle değil" demesi için bir gün beklediklerini ancak bunun gerçekleşmediğini kaydetti ve sözlerini şöyle sürdürdü:
"Son bir uyarı yapıyor ve hükümeti durumu yeniden değerlendirmeye ve sürece sahip çıkmaya davet ediyoruz. Biz yapmamız gerekenleri yaptık, bizim açımızdan yolun sonudur."
Önder, "yolun sonu" ifadesinin karşılığının kendileri için "çatışma" anlamına gelmediğini vurgulayarak, hükümetin sürece sahip çıkmaması durumunda halka gideceklerini ve barışı yine "barışçıl yöntemlerle" sağlamaya çalışacaklarını kaydetti.
Erdoğan'ın eleştirilerinin ardından hiç bir aydının İzleme Kurulu'nda yer almak istemeyeceğini kaydeden Önder, hükümetin bu sürece sahip çıkarak İzleme Kurulu oluşturması gerektiğini, bu olmazsa kendilerinin bir ülke ya da tarafsız bir kuruluşun üçüncü göz olarak sürece tanıklık etmesini isteyeceklerini belirtti.
Önder, bu çerçevede BM, Avrupa Parlamentosu, Uluslararası İşkenceyi Önleme Komitesi ya da Af Örgütü benzeri kuruluşlara bu meselede devreye girme çağrısı yaptı.
Basın toplantısını Öcalan adına yaptıklarını, kendisinin böyle bir ihtimali daha önceden öngördüğünü söyleyen Önder, "Öcalan böyle bir şey olması durumunda süreçten çekileceğine dair çok önemli uyarılarda bulundu" diye konuştu.