İSTANBUL, 24 Mayıs (Reuters) - Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan kurdaki dalgalanmanın Türkiye'nin ekonomik gerçekleriyle uyumlu olmadığını belirterek, kısa vadede kurdaki dalgalanmanın önünü kesebilecek imkanlara sahip olunduğunu söyledi.
Eski milletvekilleriyle iftarda bir araya gelen Erdoğan TV'lerde canlı yayınlanan konuşmasında, "Kurdaki dalgalanma, kesinlikle Türkiye'nin ekonomik gerçekleriyle uyumlu değildir" dedi.
"Kısa vadede kurdaki dalgalanmanın önünü kesebilecek imkanlara da sahibiz" diyen Erdoğan, şunları söyledi:
"Türkiye, serbest piyasa ekonomisini tüm kurallarıyla ve kurumlarıyla uygulayan bir ülkedir. Bugün olduğu gibi yeni yönetim sisteminde de para politikalarında küresel yönetişim ilkelerine bağlı kalmayı sürdüreceğiz ama küresel yönetişim biçimlerinin de ülkemizi bitirmesine müsaade etmeyeceğiz, onu da açıkça söylüyorum."
Merkez Bankası (TCMB) son günlerde dolar/TL'deki hızlı değer kaybı ardından olağanüstü Para Politikası Kurulu'nu (PPK) toplayarak geç likidite penceresi borç verme faiz oranı 300 baz puan artışla yüzde 16.5'e yükseltti. Kararın ardından TL sert değer kazandı. bu sabah saat 0712'de 4.5785/4.5889 seviyesinde bulunuyor.
Erdoğan, "Özellikle mali disiplinin süreceğinden ve finansal istikrarın gereğinin yapılacağından kimsenin şüphesi olmasın. Ben tüm halkıma tüm vatandaşlarıma sesleniyorum, lütfen kendi yerli paranızı dövize değişmeyin. Yerli paramızla hareket etmeye devam edelim. Millilik budur, yerlilik budur, vatanseverlik budur. Eğer buna sahip çıkarsak bilesiniz ki yarınlar bizim için çok daha farklı olacaktır" dedi.
Döviz kurlarında yaşanan dalgalanmayla ilgili olarak da Erdoğan, "Ülkemizde, kurda yaşanan kısmi dalgalanma, kesinlikle Türkiye'nin ekonomik gerçekleriyle uyumlu değildir. Türkiye, geçtiğimiz yıl yüzde 7.4 büyüyen halen bu düzeyde bir büyüme eğilimini sürdüren bir ülkedir. İhracatımız Nisan ayı sonu itibariyle 161 milyar doları geçti. Yıl sonunda 170 milyar doları aşacak görünüyor" dedi.
Turizmde 40 milyonun üzerinde turist, 30 milyar doların üzerinde turizm geliri bekledikleri bereketli bir sezona adım attıklarına işaret eden Erdoğan, "Bankalarımız, Amerika'daki, Avrupa'daki muadil kuruluşlarının iki katı daha güçlü sermaye yeterlilik rasyosuna sahiptir. Kamu borçlarının yüzde 8.4 olan milli gelirimize oranı bakımından da gelişmiş ülkelerin çoğunun önündeyiz" dedi.
Böyle bir ortamda Türkiye'deki döviz kurunun yükselmesinin sebeplerinin doğru tespit edilmesi gerektiğini vurgulayan Erdoğan, "Her şeyden önce kurdaki dalgalanma sadece ülkemizle ilgili değildir. Küresel düzeyde yaşanan bir sorundur" diye konuştu.
Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerin bu dalgalanmayı daha derinden hissettiğini belirten Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Ülkemizle ilgili uluslararası alanda eskiden beri var olan kimi olumsuz yaklaşımların etkisiyle bizim bu süreçten biraz daha fazla etkilendiğimiz de bir gerçektir. 15 Temmuz darbe girişiminden, terörle mücadele operasyonlarına, sınır ötesi harekatlarına kadar her konuda yalnız bırakılan ve haksız yere töhmet altına sokulan Türkiye, benzer bir durumla karşı karşıyadır. Bir kez daha söylüyorum; finans piyasalarındaki gelişmelerin, ekonomimizin gerçekleriyle bir ilgisi yoktur. Bununla birlikte ortada üstesinden gelemeyeceğimiz bir sıkıntı da yoktur."
"Şahsım başta olmak üzere Başbakanımız ve ekonomi yönetimimizle gelişmeleri yakından takip ediyoruz" diyen Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Ekonomi yönetimi içerisinde farklı düşünen arkadaşlarım da olabilir, onu da açık söylüyorum. Milletimizi huzursuz etmeye yönelik dedikodulara kimse itibar etmesin. Şu hususun herkes tarafından bilinmesini istiyorum, Türkiye olarak, makro finansal istikrarı önemsiyoruz. Seçimin hemen ardından enflasyonu indirmek ve cari açığı azaltmak için gereken tedbirleri bir defa kesinlikle çok daha farklı bir şekilde devreye sokacağız."
Erdoğan ayrıca dün gece TRT canlı yayınında açıklamalarda bulundu ve yeni sistemde bakan sayısının "ciddi manada" düşeceğini belirterek, artık 25 bakandan oluşan bir bakanlar kurulu olmadığını söyledi.