Orhan Coşkun/Tülay Karadeniz
ANKARA, 4 Ocak (Reuters) - Başbakan Binali Yıldırım'ın bu hafta yapacağı Irak ziyaretinde, 2016'nın özellikle son döneminde Bağdat ile ilişkilerde yükselen tansiyonu düşürmek için adımlar atmaya hazırlanılırken; ziyarette İslam Devleti örgütü ile mücadele, ülkedeki PKK varlığı, Musul operasyonu ve ekonomik ilişkilerin ele alınması bekleniyor.
Yıldırım bu yılın ilk dış ziyaretini geçen yıl sorunlu ilişkilerin yaşandığı Irak'a gerçekleştirecek. Cuma-Cumartesi günü gerçekleşecek ziyarette Yıldırım önce Bağdat'ta Irak Başbakanı Haydar Abadi'yle sonra da Erbil'de Bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı Mesud Barzani'yle bir araya gelecek.
Ziyarete ilişkin Reuters'a bilgi veren diplomatik kaynaklar, Yıldırım'ın ziyareti ile "ikili ilişkilere ve işbirliğine yeni bir ivme verilmesinin, yüksek düzeyli stratejik işbirliği mekanizmasının işletilmesi için zemin hazırlanmasının, terörizmle mücadelede işbirliği ve eşgüdümün artırılmasının ve ticari/ekonomik işbirliğine hız verilmesinin hedeflendiğini" söyledi.
Geçen yıl Türkiye ve Irak arasında en büyük kriz Türkiye'nin Başika kampındaki askeri varlığıydı. Abadi Türk askerlerinin tamamının Irak topraklarından çekilmesi gerektiğini tekrar tekrar vurgulamasının ardından konuyu BM Güvenlik Konseyi'ne taşıdı.
Ankara ise Başika kampına bu kamptaki askerlerin Bağdat'ın onayı ile gittiğini, İD ile mücadele eden Peşmerge ve bazı diğer güçlere eğitim verdiğini, ayrıca Türkiye'ye yönelik güvenlik tehditleri nedeniyle de bu askerlerin çekilmesinin mümkün olmadığını açıkladı.
Başika kaynaklı tansiyon 2016 sonbaharında öyle yükseldi ki Abadi, Başika krizinin "bölgesel bir savaşa dönüşmesinden endişe ettiğini" söyledi. Bu açıklamanın ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sen benim muhatabım değilsin, seviyemde değilsin, kalitemde değilsin. İstediğin kadar bağır, çağır. Biz bildiğimizi okuyacağız. Önce haddini bil" değerlendirmesini yaptı.
Ankara Başika krizini çözmek üzere Ekim'de bir heyeti Bağdat'a gönderirken, tansiyonun bu ziyaretten sonra azalmaya başladığı dikkat çekti.
"Türkiye dostlarını artırma politikası çerçevesinde Irak ile yeni bir dönemi başlatıyor. Suriye konusunda alınan inisiyatif ve Rusya, İran ile işbirliği kapsamında bölgede ilk kez olumlu gelişmeler olmaya başladı" diyen üst düzey AKP'li bir yetkili, "Türkiye daha önce Irak'a terör ve İD ile mücadele konusunda işbirliği teklifi yaptı ama Bağdat yönetimi bu konuda gerekli işbirliğini gösteremedi. Artık Türkiye Irak ile yeni bir sayfa açmak istiyor ve iki ülke arasındaki kanallar açıldı. Terör, İD ile mücadele ve Musul operasyonu ziyaret sırasında gündeme gelecektir ama somut işbirliği için Bağdat yönetiminin adım atması gerekiyor" dedi.
Üst düzey bir hükümet yetkilisi de Irak ile terör ve ekonomik ilişkilere kadar ağır bir gündemin olacağını belirterek, "Temelde ilişkilerin ileri gitmesinden öte zarar gören ilişkilerin onarılması, karşılıklı güvene dayalı olarak yeni bir döneme başlanması amaçların başında geliyor" dedi.
"TERÖRLE MÜCADELE" VE IRAK'TAKİ PKK VARLIĞI
Yıldırım'ın ziyareti sırasında hem Bağdat hem de Erbil yönetimi ile ana gündem maddesini İD ve PKK ile mücadele konusunun oluşturması bekleniyor.
Türkiye'nin 2016'nın sonunda Suriye politikasında meydana gelen değişikliklerin İran'la ve İran etkisinin yoğun olduğu Bağdat'la olan ilişkilere de yansıdığını belirten EDAM Başkanı Sinan Ülgen, "Türkiye daha dengeli dış politika kulvarına girmekle hem Suriye'de rejim değişikliği serüvenine bir son vermiş oldu hem de Bağdat'ın tepkisini çeken daha mezhepçi dış politika çizgisinden uzaklaşmış oldu" dedi ve şöyle devam etti:
"Bunlar ilişkiye olumlu yansıyacaktır ama bunun ötesinde Ankara ve Bağdat tarafından bölgenin içinde bulunduğu güvenlik koşulları göz önüne alındığında zaten üzerinde istişare edilmesi gereken acil konular olduğu gayet açık. IŞİD'e karşı yürütülen mücadele ve PKK konusu var. Bunlar mutlaka gündeme gelecektir."
Türkiye Suriye krizinin başından bu yana Esad'ın iktidarı bırakması gerektiğini belirterek, Esad karşıtı muhalefete aktif destek veriyordu ve bu politikası Esad'ın en güçlü destekçileri konumundaki Rusya ve İran'la farklılık gösteriyordu. Ancak son dönemde Türkiye Rusya ile birlikte Suriye genelinde ateşkes ilan edilmesi ve Astana'da barış görüşmelerinin başlamasına öncülük ediyor. Bazı üst düzey Türk yetkililer, gelinen aşamada önceliğin Esad'ın gitmesi değil terörizmle mücadele edilmesi olduğunu belirtiyorlar.
Ankara, ziyaret sırasında Irak'ın 3. büyük kenti olan Musul'daki İD varlığına karşı yürütülen Musul operasyonu konusundaki hassasiyetlerini ve Kuzey Irak'taki PKK varlığından duyduğu rahatsızlığı merkezi yönetime "doğrudan" iletme fırsatı bulacak.
Bilgi Üniversitesi Öğretim üyesi Prof. İlter Turan da ziyaretle ilgili olarak, "DEAŞ'a karşı mücadelenin birlikte nasıl yürütüleceği üzerinde görüşmeler olacaktır" dedi.
Türkiye devam eden Musul operasyonunda yerel güçlerin yer alması, demografik yapının değiştirilmemesi ve Haşdi Şabi olarak bilinen Şii milislerin Musul'un merkezine ya da Türkmenlerin yoğun olduğu Telafer'e girmemesi gerektiğini belirtiyor.
Ankara, Kuzey Irak'ta Kandil'de varlığı bulunan PKK'nın Sincar'da da benzer bir yapılanmaya gitmeye çalıştığını ancak buna müsaade edilmeyeceğini de vurguluyor.
Ancak analistler Suriye'de Fırat Kalkanı operasyonunu sürdüren Ankara'nın şu anda PKK'ya karşı Irak'ta yeni bir cephe açmaya sıcak bakmayabileceğini, bu nedenle ülkedeki İD ve PKK varlığı konusunda gerekli önlemlerin alınması için Bağdat yönetimi ve Kuzey Irak yönetiminden adımlar atılmasını talep edebileceğini belirtiyor.
EKONOMİK VE TİCARİ İLİŞKİLER
Yıldırım'ın ziyaretinde önemli gündem maddelerinden birisi de iki ülke arasındaki ekonomik ve ticari ilişkiler olacak.
"(Irak'la) Ticaret yarı yarıya azalmış durumda. Başbakanın ziyareti yeni bir dönem başlatmak için iyi bir fırsat ve Bağdat'ın bu fırsatı iyi kullanacağını düşünüyoruz" diyen üst düzey hükümet yetkilisi, "Ziyarette ticaret alanında adımlar atılabilir. Ne kadar somut adım atılırsa normalleşme için o kadar hızlı iyileşme sağlanabilir" dedi.
Üst düzey AKP'li yetkili ise "Bu ziyaretten somut sonuç çıkacak konular ekonomi ve enerji alanı olacaktır. Enerji yatırımları, işbirliği, inşaat, ticaret gibi alanlarda somut sonuçlar için adımlar atılabilir" dedi.