İSTANBUL, 22 Mayıs (Reuters) - Piyasalarda 7 Haziran genel seçimlerine ilişkin beklentiler fiyatlandırmaları etkilemeye devam ederken kurda son iki haftadır yaşanan pozitif ayrışmanın dün duraklamasının ardından bugün iç ve dış veriler Avrupa ve ABD merkez bankaları başkanlarının konuşmaları yakından izlenecek.
İç piyasada bugün açıklanacak reel sektör güven endeksi ve kapasite kullanım oranı verileri takip edilirken dış piyasalarda ise TSİ 1100'da Mayıs ayı Almanya Ifo endeksi 1530'da Nisan ayı ABD TÜFE ve çekirdek TÜFE verileri izlenecek.
Yatırımcılar bugün ECB Başkanı Mario Draghi'nin enflasyon ve işsizlik konulu bir konferansta yapacağı konuşmayı ve Fed Başkanı Yellen'in TSİ 2000'de ABD'nin ekonomik görünümü hakkında yapacağı konuşmayı izleyecek.
Seçim anketlerinin bugüne kadar 7 Haziran genel seçimlerinde AKP'nin tek parti hükümetinin süreceği bir senaryonun güçlendiğine dair işaretler vermesi ile yaklaşık iki haftadır aşağı yönlü bir seyir izleyen ve gelişmekte olan ülke para birimlerinden pozitif ayrışan kurda dün pozitif ayrışma yaşanmadı ve kur ile faiz yukarı yönlü bir seyir izledi.
Bankacılar, geçmiş seçimlerde tahminlerinin gerçekleşmelerle yakınlığı nedeniyle piyasanın yakından takip ettiği kamuoyu araştırma şirketi Konda'nın son anketinde AKP'nin oy oranının yüzde 40.5, HDP'nin ise yüzde 11.5 seviyesinde görünmesinin kurda yükselişe neden olduğunu söylediler. Ankette CHP yüzde 29 civarında, MHP ise yüzde 15'in altında görünüyor.
Konda yetkilileri anket sonuçlarıyla ilgili şu aşamada açıklama yapmayacaklarını söylediler.
Bir önceki hafta Cuma günü 2.70'li seviyelerde seyreden ve geçen haftayı dolar karşısında yüzde 4'ün üzerinde değer kazancına denk gelen 3.5 yılın en yüksek haftalık değer kazancı ile tamamlayan TL TRYTOM=D3 dün akşam 2.5880 civarında günü tamamladı. Kur bu sabah güne 0813'te 2.5850/2.5880 seviyesinden güne başlarken aynı saatte sepet bazında TL TRYBASKETD3= 2.7331/2.7366 seviyesindeydi.
Piyasada dün yaşanan satış baskısı ise bankacılara göre uzun soluklu olmayabilir. Bir bankanın döviz masası yetkilisi, "ABD'de faiz artışlarının gecikeceğinin Haziran'da olmayacağının kesinlik kazandığı belki daha bile ertelenebileceğinin konuşulduğu bir dönemden geçiyoruz ki bu da TL'deki değer kazancının ana nedeni" dedi ve ekledi:
"Bir diğer taraftan ise seçim beklentilerinin giderek şekillendiğini görüyoruz. Dünkü Konda anketi gibi bazı anketler aksini söylese de, piyasa şu anda tek parti hükümetinin devam etmeyebileceğine ilişkin bir riski fiyatlara yansıtmak istemiyor. Dün bu risk bir miktar fiyatlandı ancak satış baskılarının kısa vadede geçici olabileceğini düşünüyoruz. Ancak seçim sonrasında orta-uzun vadede kurda yükseliş bekleyenler giderek artıyor" dedi.
Goldman Sachs dün yayımladığı bir raporda dolar/TL'nin 12 ay içinde 3.15 seviyesini görebileceği öngörüsünü belirtti.
Dolar ABD'de dün yayımlanan ekonomik verilerin beklentilerin altında kalmasının ardından büyük para birimlerinin yer aldığı sepet karşısında düşüş gösterdi. Analistler dün 95.837'ye kadar yükselen dolar endeksinin bugün 95.117'den işlem gördüğünü, ancak 95.620 düzeyindeki 100 günlük ortalamasının üzerine çıkamaması nedeniyle dolarda hareketini sınırlandığını belirtiyor.
Öte yandan iki yıllık gösterge olan 16 Kasım 2016 itfalı tahvilde getiri geçen hafta yaklaşık 70 baz puan geriledi. Bir önceki hafta Cuma günü yüzde 10.27 seviyesinde olan ortalama bileşik faiz, dün spot kapanışta yüzde 9.51 bileşik seviyesinden gerçekleşirken valörde son işlem yüzde 9.61 oldu.
Uzun vadede küresel sabit getirilere daha paralel bir seyir izleyen 10 yıllık gösterge olan 12 Mart 2025 itfalı tahvilde ise aynı dönemde 40 baz puana yakın düşüş gerçekleşti. 10 yıllık göstergede bir önceki hafta spot kapanışta yüzde 9.39 seviyesinde olan bileşik faiz dün spot kapanış yüzde 8.97 bileşik seviyesinden gerçekleşirken valörde son işlem yüzde 9.08 oldu.
Bugüne kadar seçimlere ilişkin piyasa öngörülerinin tek parti hükümetinin devam edeceği yönünde kuvvet kazanmasıyla yılbaşından bugüne dolar karşısında en çok değer kaybeden para birimi olan TL'deki kayıpların bir bölümü telafi edilmişti ve TL en kötü performans gösteren para birimi olmaktan çıkmıştı.