İSTANBUL, 1 Nisan (Reuters) - İç siyasi endişelerle son iki ayda gelişmekte olan ülke para birimlerinden negatif ayrışan TL bugün açıklanan Mart ayı PMI verilerinin ilk çeyrekte ekonomik aktivitede oldukça durağan bir seyre işaret etmesi sonrası gelişmekte olan ülke para birimlerinden negatif ayrıştı.
Bankacılar mevcut kur ve enflasyon seviyelerinde manevra alanı sınırlı olan TCMB'nin üzerindeki faiz indirimi baskılarını artırabileceği endişesinin TL'de ayrışmaya neden olduğunu belirttiler.
İmalat sanayi satın alma yöneticileri endeksi (PMI) Mart ayında üretim ve yeni siparişlerdeki gerilemenin hızlanmasına paralel olarak 48'e indi ve sektördeki daralmanın hızlandığına işaret etti.
Bankacılar, diğer yandan ise son iki günde gerçekleşen silahlı eylemlerin de endişe ile izlendiğini belirttiler.
İstanbul Adliyesi'ndeki odasında dün öğle saatlerinde rehin alınan Savcı Mehmet Selim Kiraz, başına ve vücuduna aldığı kurşun yaraları nedeniyle hayatını kaybederken, güvenlik güçlerinin düzenlediği operasyonda iki eylemci de öldürüldü.
Bugün ise AKP'nin İstanbul Kartal ilçe binasına giren silahlı bir kişi polis tarafından gözaltına alındı.
Öte yandan TSİ 1515'te açıklanan ve ABD'de faiz artışlarının tahmin edilenden daha geç bir zamanda olabileceğini gösteren ABD ADP özel sektör istihdam verisi ise TL'deki değer kaybını sınırladı.
Veri ile birlikte tüm gelişmekte olan para birimleri dolar karşısında değer kazanırken TL bugün dolar karşısında yüzde 0.1 ile gelişmekte olan para birimleri arasında değer kaybeden tek para birimi oldu. Diğer para birimlerindeki dolar karşısındaki değer kazancı yüzde 1.8'e kadar ulaştı.
ABD'de açıklanan ADP Ulusal İstihdam Raporu'na göre, özel sektörde istihdam artışı Mart'ta 189,000 ile beklentilerin altında gerçekleşti.
Bu sabah güne 2.5920 civarında başlayan dolar/TL TSİ 1523'te 2.5940/2.5943 seviyesinde işlem gördü. Aynı saatte sepet bazında TL 2.6963/2.6973, euro/TL 2.7991/2.8008 seviyesindeydi.
SİYASİ ENDİŞELER
Gelişmekte olan para birimleri son iki aylık süreçte ABD Merkez Bankası'nın (Fed) faiz artışlarının beklentilerden yavaş olacağını açıklamasıyla dolar karşısındaki kayıplarının büyük bölümünü telafi ederken TL iç siyasi gelişmelerle aynı dönemde benzer toparlanmayı yaşayamadı.
Bankacılar ekonomi yönetiminin yaklaşan seçimler sonrasında görev başında olmayabileceği endişelerinin TL'yi baskıladığını belirtiyorlar. Bir diğer taraftan ise seçim yaklaştıkça parti içinden 10 yılı aşkın iktidar süresi boyunca ilk kez "çatlak ses" olarak adlandırılan ve partililerden birbirlerini hedef alan açıklamalar gelmesi de piyasalardaki yeni endişeleri beraberinde getiriyor.
Piyasada bu etkilerin belirgin olarak görülmeye başlandığı 28 Ocak'tan bugüne TL dolar karşısında neredeyse yüzde 8 değer kaybederken TL'deki negatif ayrışma diğer para birimlerine göre yüzde 5'i buldu. Yolsuzlukla mücadele enden Brezilya para birimi realdeki yüzde 17'lik değer kaybı ardından TL bu dönemde dolar karşısında en çok değer kaybeden ikinci para birimi oldu.
Tahvil/bono piyasasında iki yıllık gösterge olan 16 Kasım 2016 itfalı tahvilinde dün spot kapanış yüzde 8.73 seviyesinde gerçekleşirken valörde son işlem yüzde 8.77 oldu. Bugün spot kapanış yüzde 8.77 seviyesinden gerçekleşti.
Yeni 10 yıllık gösterge tahvil olan 12 Mart 2025 itfalı tahvilde ise dün spot kapanış yüzde 8.38 ortalama bileşik seviyesinden gerçekleşirken valörde son işlem yüzde 8.36 oldu. Bugün spot kapanış yüzde 8.35 seviyesinden gerçekleşirken valörde TSİ 1524 itibarıyla yüzde 8.32 seviyesindeydi.