İSTANBUL, 13 Nisan (Reuters) - Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, finans sektörünün sağlıklı bir şekilde işlemesini ekonominin taşıyıcı temel direklerinden biri olarak gördüklerini belirterek, bunu zafiyete uğratacak hiçbir adım ve kararın olmaması gerektiğini söyledi.
Finansal Kurumlar Birliği'nin Cumartesi günü gerçekleştirilen genel kurulunda konuşan Babacan, Türkiye ekonomisinin en güçlü sütunlarından birisinin finans sektörü, diğerinin ise kamu maliyesinin geldiği nokta olduğunu ve bu tür sütunlarda oluşabilecek en küçük bir zafiyetin komple çöküşü beraberinde getirebileceğini belirterek şunları söyledi:
"Her ne kadar bazen eleştirsek de, her ne kadar bazen farklı değerlendirmelerle gündeme getirsek de finans sektörünün mali bünyesinin sağlamlığı, ekonomi için olmazsa olmazdır. Ve bunu zafiyete bırakacak hiçbir adım, hiçbir karar olmamalıdır, olmayacaktır da."
Türkiye ekonomisine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Babacan, büyüme rakamının önemli olduğunu, ama kalitesinin de çok önemli olduğunu belirterek, "Yoksa günü kurtaracak politikalar uygulasaydık, bugüne kadar kaç defa yol kazası olmuştu" diye konuştu.
Dünyada krizin etkilerinin hâlâ geçmediğini kaydeden Babacan, tedbirli duruşları ve dikkatli yönetimlerinin, Türkiye'yi dalgalanmalardan koruduğunu; zamanında alınan tedbirlerin Türkiye'deki dalgalanmanın boyutunu düşük tuttuğunu ifade etti.
Ancak en ufak bir tedbirsizliğin, şiddetli dalgalanma dönemlerinde yıkıcı etkilerinin olabileceğini belirten Babacan, "Bazen şöyle bir yanılgıya kapılıyoruz. Biz artık Türkiyeyiz, güçlendik, dolayısıyla siyasi istikrar da var, bize hiçbir şey olmaz. Bu çok yanlış. Öyle değil" dedi ve ekledi:
"Bazen rehavete kapılabiliyoruz. Memlekette işler düzeldi, dolayısıyla daha maceracı bir yaklaşımda bulunabiliriz. Bir de şunu deneyelim, bir de bunu yapalım. Böyle bir ortam kesinlikle yok. Allah korusun bir kaç haftalık rehavet, bir kaç haftalık yanlış adım... Bir anda bakarsınız, ya bunlar nereden başımıza geldi. Dolayısıyla hep dikkat etmemiz gerekiyor. Ama dikkat edelim derken de bir korkuyla, duralım bakalım hiçbir şey yapmayalım, ondan sonra hareket edelim kıvamına da gelmeyelim."
Babacan, enflasyon beklentisindeki en ufak bozulmanın piyasa faizlerini anında 3-5 puan artıracağını, bu nedenle enflasyon beklentisinin çok önemli olduğunu belirterek şunları söyledi:
"Enflasyonu düşürmek ve enflasyon beklentisini düşürmek, Hazine'nin borçlanma faizlerini düşürmenin uzun vadede temel yolu. Enflasyon beklentisi Türkiye'de düşmeden, Hazine'nin borçlanma faizi, dolayısıyla reel sektörün Türk lirası cinsinden orta uzun vadede borçlanma faizini düşürmek mümkün değil. O yüzden enflasyonla mücadelede kararlılıktan asla geri adım atmamalıyız ve atmayacağız. Özel sektörün Türk lirasına daha uygun şartlarda ulaşsın diyorsak formülü bu. Cari açık olduğu sürece ve piyasalar açısından bir endişe oluşturacak boyutta olduğu sürece, biz böyle tam bir istikrarlı ortamdan bahsedemeyiz."
Yapısal reformlarla Türkiye'nin potansiyel büyümesinin artırılması gerektiğini ifade eden Babacan, büyüme rakamı kadar kalitesinin de önemli olduğunu ifade etti.
Konuşmasında ayrıca katılım bankaları ve faaliyetlerinin teşviki alanında bir çalışmanın sürdüğünü belirten Babacan, "(Katılım bankalarında) Belli bir alıcı satıcı ilişkisi var zaten, 'ortaklık anlayışı ile bir işlem yapılıyor ise bunu nasıl daha çok teşvik edebiliriz' diye Maliye Bakanlığı ile Sermaye Piyasası Kurulu'na çalışın dedim. Katılım Bankaları Birliği'nden öneriler geliyor. Bunları önemli görüyoruz. Yani biraz daha risk paylaşımı, biraz daha ortaklık teklifi... Böyle borç al, borç verden öte biraz daha kader ortaklığına bakış açısının önemli olduğunu düşünüyoruz. Bu, risk yönetimi açısından son derece faydalı. Özellikle dalgalanmalarda çok önemli bir koruyucu etkisi olduğunu düşünüyoruz, bir bakıma ekonominin otomatik bir sigortalama mekanizması haline geliyor. Bunun üzerinde çalışıyoruz" diye konuştu.