Yazar – Geoffrey Smith
Investing.com – Hindistan’ın hafta sonu bir ihracat yasağı uygulama kararı, küresel gıda kriziyle ilgili korkuları artırırken Pazartesi günü buğday fiyatları, iki ayın en yüksek seviyesine tırmandı.
ABD buğday fiyatları %4,7 artışla 1.231,90 dolardan işlem görürken daha öncesinde 1.250 doların hemen altında durmuştu.
Hindistan ihracatı, Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin ardından dünya pazarları için önemli bir geçici tedarik kaynağı haline gelmişti.
Ancak alt kıtanın çoğunda görülen uzun bir sıcak hava dalgası, mevcut hasat görünümünü büyük ölçüde değiştirdikten sonra ülke de fikrini değiştirdi. Hükümet, bu yıl 111,32 milyon ton üretim öngörüyor ancak Reuters yerel pazar kaynaklarının, sıcak hava dalgasının bu miktarı 100 milyon tona veya altına düşürebileceğini söylediğini raporladı.
Buna ek olarak ihracat talebindeki artış, yurt içi fiyatları çok yükselterek daha yaygın enflasyon baskılarını besledi ve Hindistan Merkez Bankasının, 2018’den beri ilk kez faiz artırmasına yol açtı.
Hindistan Dış Ticaret Genel Müdürlüğü Cuma günü yaptığı açıklamada Hindistan'ın, gıda güvenliği tehlikede olan ülkelere ihracata devam edeceğini söyledi.
Bu, artan küresel fiyatların yerel pazarlardaki etkisini azaltmak için dünya çapında alınan ve giderek artan idari tedbirlerin sonuncusu. Kazakistan ve Sırbistan tahıl ihracatına kotalar getirirken Endonezya da Güney Asya’da yemeklik yağ olarak yaygın olarak kullanılan ve dünya çapında çok çeşitli tüketim malları için önemli bir girdi olan palm yağının ihracatını kısıtladı.
Küresel buğday pazarındaki darlık, dünyanın en önemli yetiştirme bölgelerinin bazılarındaki zayıf yetiştirme koşullarıyla daha da kötüleşti. ABD Tarım Bakanlığı, özellikle ova eyaletlerindeki kuraklık nedeniyle ABD’nin buğday ihracatının, Mayıs ayına kadar sürecek olan cari pazarlama yılında 2015’ten beri gördüğü en düşük seviyeye inebileceğini söyledi.
Geçen hafta Bakanlık, Ukrayna’nın bu yılki buğday hasadının, savaş nedeniyle muhtemelen üçte bir civarında azalacağını öngördü.
Karadeniz bölgesindeki kesinti, ihtiyaçlarının %80'ini savaşan iki ülkeden ithal eden Kuzey Afrika ekonomileri üzerinde özellikle baskı yaratıyor.