Yurt içi piyasalarda iyimser havanın genel hatlarıyla korunduğu, yurt dışında ise özellikle ABD’nin kredi notunun düşürülmesinin ardından değişen risk algısının varlık fiyatlarını baskı altına aldığı bir haftayı geride bıraktık.
ABD tahvilleri, dünyanın en güvenilir yatırım aracı olarak kabul edilirken gelen not indirimi doğal olarak risk fiyatlamasının yeniden yapılmasına neden oldu. ABD Hazine Bakanı Yellen başta olmak üzere birçok yetkiliden gelen güven verici açıklamalar ise not indiriminin yarattığı baskının kısa ömürlü kalmasını sağlayabilir.
Öte yandan Fed toplantısının olmadığı ayda para politikası, ay sonundaki Jackson Hole sempozyumuna kadar geri planda kalabilir. Ancak Fed yetkililerinden Bowman’ın hafta sonu yaptığı açıklamada, %2’lik enflasyon hedefine ulaşılması için daha fazla faiz artırımına gerek duyulabileceğini belirtmesi, piyasaların faiz hassasiyetinin sürebileceğine işaret ediyor.
Yeni haftanın gündemi ise göreceli olarak çok daha sakin. İçeride sanayi üretimi ve cari işlemler dengesi gibi konu başlıkları öne çıkarken yurt dışında ise Fed’in son toplantısının ardından yaptığı açıklamada veri odaklı hareket edileceğine vurgu yaptığını düşünürsek piyasaların bir süre daha makroekonomik göstergelere hassasiyetinin yüksek olacağını tahmin ediyoruz.
Bu kapsamda Perşembe günü ABD’de açıklanacak olan TÜFE rakamını, haftanın en önemli konu başlığı olarak görüyoruz. Hatırlanacağı gibi geçen yıl Haziran ayında %9’un üzerine yükselen TÜFE, 12 ay içinde %3 seviyesine gerilemişti.
Ancak özellikle son aylardaki geri çekilmede baz etkisinin rolünün büyük olduğunu unutmamak gerekiyor. Baz etkisinin ortadan kalkması nedeniyle aynı ölçekte güçlü bir eğilim artık beklenmiyor. Kaldı ki Temmuz ayına ilişkin beklentiler de hızlı geri çekilmenin ardından yıllık enflasyonun bu kez %3,2 seviyesine yükseleceğine işaret ediyor.
Türk Lirası: İki haftayı aşkın süredir oldukça sakin bir seyir izleyen dolar/TL kuru, geride bıraktığımız haftayı da aynı sakinlikte tamamladı.
Bir süredir dikkat çektiğimiz gibi kısa vadede kurda anlamlı bir hareketlilik oluşmasını gerektirecek bir gündem maddesi görmüyoruz. Bu kapsamda 27 seviyesinin üzerinde çıkılsa bile hareket alanının sınırlı kalması, mevcut görünüm altında en olası senaryo olarak öne çıkıyor.
Öte yandan TCMB ise Cuma günü enflasyon rakamlarının ardından her zaman olduğu gibi aylık fiyat gelişmeleri raporunu yayımladı. Raporda para politikasına değinilmezken fiyatların seyri konusunda görüşler paylaşılıyor.
Bu kapsamda yapılan değerlendirmede, tüketici fiyatlarının %9,49 oranındaki yükselişle Temmuz aylarının tarihsel eğilimine kıyasla yüksek bir değer aldığına vurgu yapılırken enflasyonda vergi, TL’deki değer kaybı ve ücret artışlarının etkili olduğu ifade edildi.
Borsa İstanbul: Yurt dışı piyasaların zayıf seyrettiği haftada yukarı yönlü eğilimini devam ettiren BIST 100 endeksi, arka arkaya yedinci haftayı da değer kazanımı ile kapatarak oldukça iyimser bir tablo ortaya koydu.
Teknik olarak bakıldığında kritik öneme sahip olduğunu düşündüğümüz 7.300 puanın üzerinde kuvvetli bir kapanış yapılmasını son derece önemli buluyoruz.
Yeni haftada bu seviyenin üzerinde kalınması durumunda kısa vadede yukarı yönlü hareket etme eğiliminin korunmasını bekleriz. Böyle bir senaryoda takip edeceğimiz ilk hedefi ise sıklıkla dile getirdiğimiz 7.500 puan oluşturuyor. Uzun vadeli trendlerin işaret ettiği bu noktanın aşılıp aşılamayacağı, kısa vadeli performansta da belirleyici olacaktır.
BIST 30 en yakın vadeli VİOP kontratı
Günü 8.250 puanda kapatan BIST 30 kontratlarında 8.193, 8.127, 8.069 ve 8.003 destek olarak izlenebilir.
8.308, 8.374, 8.432 ve 8.498 ise direnç noktalarını oluşturuyor.
USD/TRY en yakın vadeli VİOP kontratı
Günü 27,579 seviyesinde kapatan USD/TL vadeli işlem kontratlarında 27,386, 27,1655, 26,9725 ve 26,7515 destek olarak izlenebilir.
27,772, 27,9925, 28,1855 ve 28,4065 ise direnç noktalarını oluşturuyor.
Hibya Haber Ajansı