ABD Merkez Bankası politika yapıcıları, 30-31 Ocak tarihli toplantı tutanaklarına göre, faiz oranlarını çok hızlı bir şekilde düşürme konusunda temkinli bir tutum sergiledi. Yetkililerin çoğunluğu, para politikasını zamanından önce gevşetmenin potansiyel risklerine ilişkin endişelerini dile getirerek, faiz ayarlamaları yapmadan önce enflasyonun Fed'in %2'lik hedefine doğru istikrarlı bir şekilde ilerlemesinin önemini vurguladı.
Tutanaklar, katılımcıların çoğunun faiz oranlarını çok hızlı bir şekilde düşürme konusunda temkinli olduğunu gösterirken, birkaçının uzun bir süre boyunca oldukça kısıtlayıcı bir politika sürdürmenin tehlikelerine dikkat çektiğini belirtti. Politika yapıcılar arasındaki fikir birliği, faiz indirimlerini değerlendirmeden önce enflasyondaki düşüş eğilimine "daha fazla güven" duyulması gerektiği yönündeydi.
Ocak ayındaki oturumda Fed, gösterge gecelik faiz oranını Temmuz ayından bu yana geçerli olan %5,25-%5,50 aralığında tuttu. Yetkililer, enflasyonun %2'lik hedefe doğru sürdürülebilir bir düşüş yolunda olduğundan emin olduklarında faiz indirimlerini değerlendirmeyi kabul etti.
Fed Başkanı Jerome Powell, 31 Ocak'ta düzenlediği basın toplantısında, toplantı tutanaklarındaki temkinli tonla uyumlu olarak, 19-20 Mart toplantısı için faiz indirimi olasılığını etkili bir şekilde reddetti.
Ocak ayında beklentilerden daha güçlü gelen istihdam artışı ve enflasyon rakamları da dahil olmak üzere son ekonomik veriler, Fed'in enflasyonun yıl boyunca muhtemelen düşeceği yönündeki görüşünü önemli ölçüde değiştirmedi. Ancak bu raporlar, yetkililerin 1980'lerden bu yana görülen en yüksek enflasyon oranlarıyla mücadelede etkili olan sıkı para politikasını gevşetmek için aradıkları güven düzeyini desteklemedi.
Fed personeli, ticari gayrimenkul fiyatlarındaki düşüş de dahil olmak üzere ABD finansal sistemindeki "kayda değer" kırılganlıklar ve enflasyonla mücadelenin beklenenden daha uzun sürme potansiyeli gibi ekonomik faaliyeti beklenenden daha fazla azaltabilecek çeşitli risklere dikkat çekti.
Tutanaklarda ayrıca bilanço politikasına ilişkin "derinlemesine" tartışmalara ihtiyaç duyulduğu vurgulanırken, birçok katılımcı bu konunun önümüzdeki Mart toplantısında ele alınmasını önerdi.
Ocak toplantısından bu yana finansal koşullar karışık sinyaller verdi. Hazine getirileri yükselerek tüketici ve şirket borçlanma maliyetlerindeki düşüşü sonlandırırken, hisse senedi piyasaları yeni zirvelere ulaşmaya devam etti.
Reuters bu makaleye katkıda bulunmuştur.Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.